Makedonya’da Türkçe ders yapılan okullarda uzun bir dönem en büyük sorun olarak Türkçe ders kitaplarının olmaması gösterildi ve bugün bügüne hala gösterilmeye devam ediliyor. Oysa, ne yazık ki sorunlar sadece derse kitapları ile bitmiyor, sorunlar daha da derin ve çok daha vahim. 21.ci yüzyılda öğrenciler, beden eğitimi derslerini sınıflarda yapıyorlar. TİMEBALKAN’a özel açıklamalarda bulunan beden eğitimi uzmanı Metin Dalip, beden dersinin yapılmamasının muhakkak ki öğrencileri çok kötü etkileyeceğinin altını çizdi.
Hüsamettin GİNA
‘Her şeyin başı sağlık’ deyimininden yola çıkan Kalkandelen Devlet Üniversitesi, Beden Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Metin Dalip, Makedonya eğitim sisteminde ‘Beden ve Sağlık’ eğitiminde ders sayısının artışı sağlandıysa da, istenilen altyapının olmayışının gerçekten üzücü durumları ortaya koyduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Metin Dalip, “Her şeyin başı sağlık deyimine bakarsak beden dersinin belki de en önemli dersler arasına girme niteliğini kazanmaktadır. Son zamanlarda iktidar, çim sahalar ve spor salonları projelerini gerçekleştirdiyse de, daha etkili ve uygulaması gerçek olan projelerin geliştirilmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle Türklerin yaşadığı ortamlarda ve ya Türklerin bu projelerden ne kadar yararlandıklarını aslında iyice sorgulamak ve araştırmak gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Ortak ve en büyük sorun spor salonlarının olmaması
Kalkandelen ve Gostivar’da Türkçe eğitim veren ilkokullarda beden dersleri için spor salonlarının olmaması en büyük sorun olarak gözüküyor. Söz konusu problem yıllardır devam ediyor. Ancak şimdiye kadar atılmış somut bir adım yok. Öğrenciler beden eğitimi dersini sınıflarda yapıyorlar.
Makedonya ve Balkanların en büyük Türk okullarından biri olan Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu’nda beden eğitim dersi okulun etkinlik holünde yapılıyor. TİMEBALKAN’ın objektifi holde oynanan voleybol maçına tanık oldu.
Mustafa Kemal Atatürk İlkokulu müdürü Oktay Nuredin, okulda şu anda en büyük sorunun spor salonun olmaması olduğunu belirterek “Ben de bu okulda ders gördüm. Sorun 40 yıldır devam ediyor. Aynı problemleri yaşadık. Amacımız gelecek nesillerin daha iyi şartlarda ders görmesi” ifadelerini kullandı.
Kalkandelen’de de durum aynı.
Kalkandelen’in İstikbal İlkokulu müdür yardımcısı Emel Recep, spor salonuna çok ihtiyaç olduğunu söyledi.
Emel Recep, “Maalesef spor salonumuz yok. Beden eğitimi dersi sadece Türklerde değil, diğer öğrencilerde de sorun. Beden dersleri sınıfta gerçekleşiyor. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde dışarıda yapılıyor. Kışta ise imkansız. Öğretmenler bu konuda çok uğraş veriyorlar. Salonumuz olsa çok iyi olur” şeklinde konuştu.
Tearçe’de spor salonu var, ancak o da öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamıyor.
Okulun spor salonu olduğunu belirten Tearçe’nin Kiril Peyçinoviç İlkokulu müdürü Latif İsmaili, “Ancak şu anda mevcut olan spor salonu öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Spor salonunun yenilenmesi için bir projeye başvurduk, olumlu cevaplar aldık. Beden dersi öğretmenleri, derslerin iyi geçmesi için elinden geleni yapıyorlar. Ancak istenilen neticelerin alınması imkansız” dedi.
”Spor Kültürü” yok
Uzmanlara göre rönesans döneminden bu yana beden eğitimi inanılmaz bir ivme kazanarak günümüze kadar gün geçtikçe hep daha fazla ve daha fazla önem kazanıyor. Spor, özellikle modern çağın getirdiği refahla birlikte arkasında gizlenen tuzaklar yani hareketsizlik ile savaşmanın en etkili silahı olarak kullanılmaktadır.
Prof. Dr. Metin Dalip, “Söz bizim ülkemize gelince yavaş yavaş bu ivme bizde de hissedilmeye başladıysa da halen istenilmiş derecede değil ve Avrupa’nın spor yapma yüzdesinden çok uzağız. Tabi ki bunların asıl nedeni ‘spor kültürü’nün olmamasından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
Eski Makedonya Milli Takımı futbocusu olarak da tanınan Metin Dalip spor yapmak için iki unsurun çok önemli olduğunu kaydetti.
Metin’e göre ilk koşul altyapının (spor salonları, sahaları ve spor alanları) oluşturulmasıdır. İkinci unsur ise sporun gelişimi için gerçek uzmanların planlaması ve gerçekleştirmesi yolundan geçiyor.
Kalkandelen Devlet Üniversitesi öğretim üyesi Metin Dalip, şu mesajı da verdi: “Ne yazık ki ülkemizde bu kriterlerin ön planda tutulması siyası engellere takıldığını sanıyorum, yaşantımızın her konumunda olduğu gibi bu sektörde de hem de nasıl hissedilmektedir.”
