Balkanlarda sattıkları bozayla ünlenen Uğurlu Ailesi, göç nedeniyle geldikleri İstanbul Küçükçekmece’de dondurmacı oldu.
Balkanlarda sattıkları bozayla ünlenen Uğurlu Ailesi, göç nedeniyle geldikleri İstanbul Küçükçekmece’de dondurmacı oldu. Mustafa Uğurlu, 1982’den beri Küçükçekmece Hürriyet Caddesi’ndeki Şardan Dondurmacısı ile dede mesleğini günümüze taşıyor.
Bulgaristan’daki dondurmacı-bozacı dükkanında günde 1 buçuk ton soğuk boza satarken, göç nedeniyle Balkanlardan Türkiye’ye beş parasız gelmek zorunda kalan Mustafa Uğurlu ve ailesi, her şeye sıfırdan başladı. Bugün 82 yaşında olan Mustafa Uğurlu, 1960 yılında sokaklarda dondurma satarak geçimini sağladı. Sıfırdan emeğiyle hayata geçirdiği Şardan Dondurmacısı’nın başına sırasıyla oğlu Vahit Uğurlu sonrasında da torunu Mustafa Uğurlu geçti.
Küçükçekmece Belediyesi Hayat Dergisi’ne yaptığı açıklamada isimlerinin Balkanların meşhur Şar Dağları’ndan geldiğini söyleyen torun Mustafa Uğurlu, “Biz 81’den beri buradayız. 36 senedir butik bir işletme burası. Gıda özen ve titizlik istiyor. Burası sabah 8 buçuk gece 1 açık. Siz beyin olarak burada olmazsanız olmaz. Çok iyi, meşhur bir yer olabilirsiniz. Ancak o çizgiyi devam ettirmek çok önemli. En sert malzeme olan çeliği belli aralıklarla damlayan bir su delebilir. Biz sabırla çalıştık, hala ilk günkü heyecanımızla da çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
“İnsanlar zehirlense tüm dondurmacılar kapanır”
Dondurmacıların en büyük sıkıntısının ise, köşe başlarında satılan açık dondurmalar olduğunu kaydeden Mustafa Uğurlu, “Mustafa Uğurlu-Şardan Dondurma: Açık dondurma satanlar var. İnsanlar zehirlense tüm dondurmacılar kapanır. Bir yere gidince tezgaha bir bakacaksın. Tezgah üzerindeki beze bir bakacaksın temiz mi. Önlüklerimiz bembeyaz. Dondurmacı önlüğü beyaz olacak. Bunu sadece dondurma için konuşmuyorum, yiyecek çok önemli. İnsanlar bilmediği yerden bir şey yememeli” diyerek dondurma severlere seslendi.
“İtalyanların işi yok size karamel mi yapacak”
Mustafa Uğurlu iyi bir dondurmada olması gereken özellikleri ise şöyle sıraladı: “Tatlandırıcı, yapay malzeme olmamalı. Bizde hiçbir türde esans, aroma yoktur. Yapmışlar masmavi dondurma. İsmine de İtalyan Karameli demişler. İtalyanların işi yok da sana karamel mi yapacak. Bakkaldaki sakızlardan bile dondurma yapabilirsiniz. Biz hiçbir dondurmamızda boya kullanmıyoruz. Dondurmayı tadı yoğun olmayan meyveyle yapamazsınız. Mesela kavun yoğun lezzeti yok. Kavun esansını atıp yapıyorlar. Biz damla sakızı ile yapıyoruz. Ancak en iyisi olmalı. Yeşil fıstığın kilosu belli. Onu nasıl satacaksınız? Esans koyup satıyorlar.
