Aziz Milletimiz ve Değerli Basın Mensupları,
Köklü mazisiyle büyük milletimizin gözbebeği kurumlarından bir tanesi olan ve halkımız tarafından “Peygamber Ocağı” diye adlandırılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisine sızmış Fethullahçı terör örgütüne (FETÖ/PDY) mensup kişilerce 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi ve tedhiş hareketleri, tüm halkımız gibi BALKAN TÜRKLERİ’ni de derinden yaralamıştır.
Hepimizin vatan hizmeti esnasında hayatımızın bir döneminde bir mensubu veya mensubunun annesi, eşi, kızı, akrabası olduğumuz güzide Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisinde ezici çoğunluğu oluşturan Cumhuriyet değerlerine bağlı evlatlarımızın bu kalkışma ve tedhiş hareketine karşı çıkmış olmaları en büyük tesellimizdir. Şerefli Ordumuzun saygınlığına toz bile düşmesini istemeyiz ve karşı çıkarız. Bu darbeye teşebbüs edenleri TSK mensubu olarak kabul etmiyoruz.
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini hedef alan bu kalkışma ve tedhiş hareketine karşı, olay duyulur duyulmaz daha ilk anda camiamız tarafından her türlü iletişim kanallarıyla tepkimiz açıklanmış ve karşı konulmuştur.
Devletini korumak hissiyatıyla, tankın önüne kendini atabilen vatan evlatlarının cesaretini hesap edemeyen bu tedhiş ve kalkışma hareketi başta Büyük Türk milleti olmak üzere; gerek Cumhuriyet değerlerine ve demokrasimize bağlı TSK mensuplarının, gerek vazifesi için canını fedaya hazır olan Emniyet mensubu Polislerimizin ve en önemlisi daha ilk anda hızlı bir refleks gösterebilen adliyemizin işbirliği ile boşa çıkarılmıştır.
Tüm bu meşru güçleri harekete geçiren ise iktidar ve muhalefet dâhil tüm siyasi parti başkanlarının kararlı bir şekilde bu kalkışmaya tavırlarını açıklamaları ve Başkomutan sıfatı ile Sayın Cumhurbaşkanımızın medya üzerinden halkımıza yaptığı çağrı olmuştur.
Şüphesiz, bu karanlık gecede, bu büyük belirsizlik ve kaos saatlerinde, silahlı kalkışmanın karşında soğukkanlı ve kararlı bir şekilde durabilen seçilmişlerin varlığı, onları seçen halkı cesaretlendiren en büyük etken olmuştur.
Tüm bu açıklamaların ve çağrıların halkımıza ulaşmasını sağlayan ise sosyal medya kanalları dâhil; özgür medya olmuştur. Bu olaylar, özgür medyanın önemini ve değerini şüphesiz bir kere daha ispatlamıştır. Bu vesileyle camiamız adına iletişim kanallarının demokrasiden ve özgürlükten yana işlemesini sağlayan tüm medya mensuplarına da ayrıca teşekkür ederiz.
Sevgili Vatandaşlarımız, hepimize tekrar geçmiş olsun. Çok üzücü olaylar yaşadık. Ülkemiz adına, demokrasi adına utanç verici gelişmeler oldu. Bizler kamu yararına faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu olarak her zaman demokrasi ve insan hakları savunucusu olduk, kuruluş tüzüğümüzün temelinde de bu vardır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözlerini kendilerine misyon olarak belirlemiş BALKAN TÜRKLERİ CAMİASI OLARAK, bu yolda yılmadan Cumhuriyetimizin değerleri ve demokrasimiz için tüm üyelerimiz ve Ülkemiz kurumları ile beraber mücadelemize devam edeceğiz.
Bünyesinde farklı siyasi görüşlere mensup kişileri barındırmakla beraber Cumhuriyetimize ve Demokrasimize bağlılık konusunda tereddütsüz bir araya gelebilen tüm üyelerimizi, bulundukları yerleşim yerlerindeki demokrasi nöbetlerine katılmaya devam etmeye çağırıyoruz.
Sağduyuya ihtiyacımız var, birlik ve beraberlik içinde kenetlenmeye ihtiyacımız var. Ülke demokrasisine vurulan bu darbeyi bir defa daha kınıyoruz.
“Ülkemiz için dik durmaya devam”
Terör örgütünün kalkışma teşebbüsü ordu-polis-halk ve iktidar ile muhalefetin ortak tavrıyla bastırıldı. Ancak kendi ülkesinin başkentini ve halkını bombalayacak kadar gözü dönmüş bu grupların, yeni bir provakasyona yol açmalarına set çekmek için “tahriklere ve olası provokasyonlara karşı uyanık biçimde” demokrasi nöbetlerine devam edelim. Bu darbe girişimine karşı direnirken kaybettiğimiz sivil, asker, polis tüm demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet; yaralılara ise acil şifalar dileriz.
Bu vatanın özünü oluşturan esas unsurlardan olan BALKAN TÜRKLERİ ve Evlad-ı Fatihan torunları olarak bizler halkımıza şu çağrıda bulunuyoruz:
“TÜRK MİLLETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN TEK VÜCUT OLMALI.” ‘BUGÜN SEN-BEN DEMEK YOK… GÜN,”BİZ” DEME, GÜNÜDÜR’ GÜN, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” VE ÜLKEMİZİN TÜM UNSURLARI İLE “BİZ HEP BİRLİKTE TÜRKİYEYİZ” DİYE HAYKIRMA GÜNÜDÜR.’
BALKAN PLATFORMU ADINA
BAL-GÖÇ (Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği)
ve B.G.F. (Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu)
Genel Başkanı
Doç. Dr. Yüksel ÖZKAN
Bandırma BAL-GÖÇ Şubesi Karacabey BAL-GÖÇ Şubesi
Görükle BAL-GÖÇ Şubesi Mustafakemalpaşa BAL-GÖÇ ŞUBESİ
İnegöl BAL-GÖÇ Şubesi Osmangazi BAL-GÖÇ Şubesi
İznik BAL-GÖÇ Şubesi Orhangazi BAL-GÖÇ Şubesi
Kestel BAL-GÖÇ Şubesi
Cebel Kültür ve Dayanışma Derneği
Dobrucalılar Derneği
Eğirdereliler Kültür ve Dayanışma Derneği
Filibe Yöresi Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği
Koşukavaklılar Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği
Killililer Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği
Kuzey Bulgaristanlılar Derneği
Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği
Osmanpazarı ve Eskicuma Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği
Yenimahalle Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği
Kaynak: Kırcaali Haber