Kuzey Makedonya’da hükümet kurulmasının arefesinde Avrupa Cephesi İttifakı’nı oluşturan siyasi parti liderleri bugün basın toplantısı düzenledi.
Avrupa Cephesi İttifakı adına konuşan Demokratik Bütünleşme Birliği (BDİ) lideri Ali Ahmeti, Avrupa Cephesi liderleri olarak birlikteliklerinin Ohri Anlaşması’nın ruhunun bir yansıması olduğuna ve toplumlar arasında eşitliğin ve sosyal uyumun desteklenmesine yönelik bir birleşmeyi temsil ettiğine inandıklarını söyledi.
Avrupa Cephesi’ne yönelik girişimin ülke vatandaşları tarafından memnuniyetle karşılandığın ve desteklendiğini kaydeden Ahmeti, “Avrupa Cephesi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 40 bin oy farkıyla, parlamento seçimlerinde ise 31 binin üzerinde oy ve 6 milletvekiliyle kazanan koalisyon olarak ortaya çıktı. Avrupa Cephesi 19, muhalefet ise 13 milletvekili çıkardı. Arnavutların ve diğer toplulukların yaşadığı ve oy kullandığı 20 belediyede Avrupa Cephesi kazanırken, 8 belediyede muhalefet kazandı. Avrupa cephesi, ülke tarihinde ilk kez gerçekleşen bir olayla ülkenin ikinci gücü haline geldi.” ifadelerini kullandı.
Seçim sonuçlarının, yerel, bölgesel ve uluslararası tüm kamuoyunun gözünde seçim mühendisliği yoluyla çarpıtıldığını ve çarpıtılmaya da devam edildiğini vurgulayan Ahmeti, “Ayrıca Avrupa Cephesi ve Arnavut muhalefeti, Aralık 2023 ve Ocak 2024 aylarında, anayasa değişikliği ve Avrupa yolu garantisi olmadan hükümet ortaklığına girilmeyeceği yönünde ortaklaşa mutabakata vararak imza attı.” dedi.
Ahmeti, “Tüm tartışma ve sonuçlara rağmen, milletvekilleriyle, mutlak oylarla, belediyelerin üçte ikisinde zaferle bile olsa, seçimlerde mağlup olanlar, hükümdarın meşruiyeti olmadan, halkın iradesini tamamen hiçe sayarak boyun eğdiler, Ohri Çerçeve Anlaşması’nın meşruiyeti ve saygısı olmadan tüm bu niteliksel değişiklikleri ülkemize getirenler oldu.” şeklinde konuştu.
Vatandaşların kendilerine “Arnavutları, Türkleri, Romanları, Boşnakları ve diğer toplulukları kimin temsil edeceğini çoğunluk topluluğu belirliyorsa ülkemizde demokrasinin anlamı nedir?” sorusunu sorduğunu anımsatan Ali Ahmeti sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer topluluklarımızın iradesi ne olursa olsun, en büyük Makedon partisi onların tercih ve tercihlerine göre onlar adına karar veriyorsa, bu topluluklar neden siyasi partiler halinde örgütlenip yurttaşlarının meşruiyetini kazanmak için seçimlere katılsınlar ki?
Bu düşünce tarzı, bu vasal eylem, bizi yirmi yıldan fazla bir süre önce, toplulukların ayrımcılığa uğradığı, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü ve toplulukların demokratik sesine saygı duyulmadığı, ancak diğerlerinin karar verdiği zamana geri götürüyor. “
Meşruiyetin istikrarın, güvenliğin, refahın, eşitliğin direği olduğunu vurgulayan Ahmeti, “Bu nedenle, toplulukların meşruiyetine sahip olanların meşruiyetine ve geleneksel temsil hakkına dayanan Ohri Anlaşması’nın ruhuna saygı gösterme mücadelesine hep birlikte başlıyoruz. Ohri Anlaşması’nın ruhuna saygı duyulduğunda toplum ilerler ve hepimiz birlikte eşit vatandaşlar oluruz.Ohri Anlaşması’nın ruhuna saygı gösterilmediğinde topluca terk ettiğimiz diğer sistemlere ve zamanlara geri dönüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Meşruiyetin hiçe sayılmasının Arnavutlar, Türkler, Romanlar, Boşnaklar ve diğerleri için bir aşağılama olduğunu ifade eden Ahmeti, “Ne yazık ki bu aşağılama, bizimle ortak bir bildiri imzalayan, bir oy ve bir milletvekili eksik kaybederlerse geri çekileceklerini, ancak küçük kişisel hırslar veya başka bilinmeyen nedenlerle birkaç kez kamuoyuna açıklayan bazı kişiler tarafından mümkün kılındı. kamuoyu önünde bize karşı büyük bir nefretle boyun eğdiler ve etnik hegemonyanın kurulmasını sağladılar.” şeklinde konuştu.
Basın toplantısına Avrupa Cephesi’nde yer alan diğer siyasi parti liderlerinin yanı sıra Türk Demokratik Partisi (TDP) Genel Başkanı Beycan İlyas ve Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden Salih Murat da katıldı.