APS, Asimilasyon Süreci’nin En Küçük Kurbanı Türkânı Andı

Bulgaristan’da Türk ve Müslüman topluluklara yönelik zorla asimilasyon politikalarının simgesi hâline gelen Mogilyane köyünde, Asimilasyon Süreci’nin  en küçük kurbanı Türkân Feyzullah anıldı. Hak ve Özgürlükler İttifakı’nın (APS) üst düzey yöneticileri, Kırcaali’nin Kirkovo ilçesine bağlı Mogilyane köyünde bulunan “Türkân Çeşmesi” anıtına çelenk ve çiçekler bırakarak, totaliter rejimin kurbanlarını saygıyla andı.

APS, Aralık 1984’te Mogilyane’de başlayan ve Bulgaristan Türklerinin zorla isimlerinin değiştirilmesine karşı gerçekleştirilen ilk barışçıl direniş eylemlerinin 41. yıl dönümünde, hem bu tarihi direnişi hem de asimilasyon politikalarının yol açtığı acıları bir kez daha gündeme taşıdı. Mogilyane, bugün hâlâ baskılara karşı direnişin ve insan hakları mücadelesinin sembolü olarak kabul ediliyor.

Anma programına APS Eş Başkanları Hayri Sadıkov, Sevim Ali ve Taner Ali’nin yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti Filibe (Plovdiv) Başkonsolosu Emre Manav da katıldı. Törende APS Parlamento Grubu Başkan Yardımcısı Ceyhan İbryamov, milletvekilleri Pavlin Krıstev, Ahmed Vrançev, Hüsnü Adem ve Krasimir Krasimirov hazır bulundu. Ayrıca APS Merkez Yürütme Kurulu üyeleri Pembe Talat, Erol Medmed, Tanzer Yuseinov ve Deniz Dükenci ile çok sayıda parti üyesi ve destekçisi de anmada yer aldı.

Heyet, Türkân Çeşmesi’ndeki törenin ardından, 1984 yılında henüz 17 aylıkken totaliter rejimin zor kullanımı sırasında hayatını kaybeden küçük Türkân Feyzullah’ın mezarını da ziyaret etti. Mezar başında Türkân’ın ve tüm totaliter rejim kurbanlarının ruhu için dua okundu.

1984 yılında yaşanan şiddet olaylarında yaşamını yitiren 17 aylık Türkân Feyzullah, Bulgaristan toplumunun hafızasında masum bir kurban olarak yer alıyor. Türkân, yalnızca bir çocuğun trajik ölümüyle değil, aynı zamanda baskıya karşı direnişin, hak ve özgürlük mücadelesinin ve insan onurunun sembolü olarak anılıyor.

APS yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Asimilasyon Süreci’nde hayatını kaybedenlerin hatırasının yaşatılmasının ahlaki ve tarihî bir sorumluluk olduğu vurgulandı. Açıklamada, bu acı dolu gerçeklerin gelecek nesillere doğru ve eksiksiz biçimde aktarılmasının, benzer insan hakları ihlallerinin bir daha asla yaşanmaması için hayati önem taşıdığı ifade edildi.

APS, totaliter rejimin asimilasyon politikalarını bir kez daha kınayarak, insan hakları, özgürlük ve onur mücadelesinden asla vazgeçilmeyeceğinin altını çizdi.





Kırcaalihaber

Read Previous

Kosova polisi yılbaşı arifesinde çocuklara yılbaşı paketleri dağıttı

Read Next

ABD, Rusya’nın Sırp enerji devindeki hisselerinin satışı için yeşil ışık yaktı