50. Sanat Yılında Rumeli’de Bir Türkçe Bayraktarı Zeynel Beksaç toplantısı Ankara’da Milli Kütüphane Salonda yapıldı.
Toplantıda Avrasya Yazarlar Birl Başkanı Yakup Ömeroğlu, Sakarya Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, Kültür ve Turizm Bakanlığı E. Müsteşar Yrd. Dr. Allattin Korkmaz, Yazar Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu, yazar Secaettin Koka birer konuşma yaptılar. Beksaç’a Avrasya Yazarlar Birliği Onur Madalyası takdim edildi. Zeynel Beksaç’ın şiirlerinin okunduğu programda düzenlenen panelde Şair Ali Akbaş, şair Havva Tekin ve Dr. Hüseyin Özbay tarafından Beksaç’ın hayatı ve eserleri hakkında değerlendirmeler yapıldı.
Toplantı değerli sanatçı Irfan Gürdal’ın verdiği konserle son buldu. Zeynep Köşker tarafından sunulan proğram kokteyle tamamlandı.
Programın ardından bir teşekkür metni yayınlayan Kosovalı şair Zeynel Beksaç şu ifadelere yer verdi:
“18 Kasım Ankara’da AYB (Avrasya Yazarlar Birliği) organizasyonuyla 50’inci sanat yılım nedeniyle Ankara Milli Kütüphane Salonunda toplantı düzenlendi. Dostlarım beni bu mutlu günümde yalnız bırakmadılar. Etkinliğin mimarı başta Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Yakup Ömeroğlu’na, Sakarya Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı E. Müsteşar Yrd. Dr. Alaaddin Korkmaz’a, Şair Ali Akbaş’a, Dr. Hüseyin Özbay’a, Yazar Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu’na, Şair Havva Tekin’e, Yazar Şecaettin Koka’ya, şiirlerimi duygusal bir şekilde okuyan birbirinden güzel gençlere, programın sunuculuğunu yapan Zeynep Köşker hanımefendiye, mini bir konser vererek jübilemi onurlandıran değerli sanatçı İrfan Gürdal’a, Araştırmacı Yazar Yusuf Hamzaoğlu’na, Yazar Osman Çeviksoy’a, Gazeteci Elma Aksoy’a, Kosova’nın Ankara Büyükelçiliği’nde görevli Gülşen Bölükbaşa, Ressam Gültekin Serbest’e, Halim Utlu Bey’e, Ohri göçmeni hanımefendiye ve adlarını sayamadığım tüm katılımcılara teşekkürü borç bilirim. Avrasya Yazarlar Birliği Onur Madalyası, bir açıdan Türkçe’nin Rumeli yakasında yaşatılıp gelişen Türk edebiyatına verilen bir ödüldür. Bu dünyadan göç eden ustalarıma, arkadaşlarıma ruhları şad olsun diyor, saygı ve minnetle anıyorum. Hayatta olanlara da selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Balkanlarda Türkçe’yi yaşatmak bana düşen en onurlu görev ve nöbettir… “UNUTMA HALKIM, ÖLÜMDEN SONRA DA EMRİNDEYİM…”