Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Iserlohn kentinde tahrip edilen Müslüman mezarlığında anma programı düzenlendi.
Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletindeki Iserlohn kentinde tahrip edilen Müslüman mezarlığında düzenlenen anma programı, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Iserlohn Merkez Camisi din görevlisi Harun Ulu tarafından Kur’an-ı Kerim okunarak başladı.
Burada bir konuşma yapan TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Sırakaya, menfur saldırıdan sonra siyasetin, sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun bir araya gelmesinin bir dayanışma göstergesi olduğunu söyledi.
Sırakaya, programın, bu tür saldırılara karşı insanlık açısından duruşu gösterme açısından da son derece kıymetli olduğunu vurguladı.
1961 yılında başlayan İş Gücü Anlaşması ile Avrupa’ya gelen Türklerin mezarlarının burada bulunmasının, Avrupa’yı vatan olarak gördüklerinin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Sırakaya, şunları söyledi:
“Yapılmış olan bu tür saldırılara karşı ortak dayanışmamızı, demokrasiye karşı yapılan bu saldırıya karşı ortak dayanışmamızı önümüzdeki süreç içerisinde göstermeye devam edeceğine inanıyorum. Türk toplumunun birliğine, beraberliğine ne kadar ihtiyaç duyduğunu göstermesi anlamında bugün vatandaşlarımızın bir araya gelmiş olması son derece kıymetliydi. Allah tekrar böyle bir imtihandan toplumumuzu korusun. Bu tür saldırıların son bulması için de önümüzdeki süreç içerisinde sivil toplum olarak, siyaset olarak muhakkak daha etkin önlemler alınması gerektiğini ifade ediyorum. Bir kez daha böyle bir saldırının son olması temenni ediyorum, arzu ediyorum.”
Sırakaya, programın ardından yakınlarının mezarı tahrip edilen ailelerle bir araya geldi.
Olay
Almanya’nın İserlohn kentinde yeni yıl gecesinde meydana gelen saldırıda, Türk ve Müslümanlara ait mezar taşlarını kırarak mezarlara zarar verilmişti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığınca yayımlanan yazılı mesajda, Almanya’da bir Müslüman mezarlığına yönelik saldırının faillerinin yakalanarak adalete teslim edilmelerini ve hak ettikleri cezaya çarptırılmaları istenmişti.