Eylül, yine ve yine bu ayın bedenine emanet gibi duracak mevsimler. Yaz mevsimi bir beden küçük hazan ise bir beden büyük gelecek. Bu yüzden ağırdır yükü eylülün, iki farklı mevsimin arasında kalan bir melezdir. Ayrılık mıdır kavuşmak mıdır bilemem ama insana farklı bir hırka giydirir. Makedonya’da yeni eğitim yılı başladı. 3 Eylül’den itibaren okullar açıldı ve ilk zil çaldı. Çocuklar rahlelerine ve arkadaşlarına kavuştu. Yollar ve yolculuklar azaldı, bavullar boşaldı ve evin en ücra köşesine saklandı. Tekrar görüşünceye dek, o şehir sana emanet bu şehir bana emanet edilerek umutlar başka bir bahara ertelendi. Giden gitti kalan kaldı. Büyük bir kalabalık yerini farklı bir kalabalığa bıraktı.
Bizdeki eğitim yılı bu yıl farklı bir telaşı da yanına ekleyerek ne olacağını ve nasıl olacağını bilmeden başladı başlamasına ama belli ki biraz zor bir süreçten geçeceğiz. 30 Eylül’de Makedonya’da bir referandum olacak. İsim konusu uzun zamandır gündemi yorsa da sonuna yaklaştık artık. Referandum sorusu ”Makedonya ve Yunanistan arasındaki anlaşmayı kabul ederek AB ve NATO üyeliğine var mısnız?” şeklinde olacak. Evet mi,hayır mı? Bu iki soru arasında geçecek bir eylül ayımız var önümüzde. İsim değişikliğini kabul edenler ve etmeyenler, Kuzey Makedonya’ya evet diyenler ya da ismin değişmesini istemeyenler aslında bununla beraber AB ve NATO üyeliğini onaylayanlar ve onaylamayanlar arasında çetin bir sürece başlamış bulunmaktayız. Sırf bu yüzden bile basılamayan yeni kitaplar, eski kitaplar ve eksik kitaplar ile başlanan bir eğitim yılı. Uzun zamandır öğrencilerin kitapları Cambridge sistemine uygundu. Yeni hükümet bu sistemin bu yıldan itibaren değişeceği sözünü vermişti. Ancak isim değişikliği olmadan yeni kitapların basımı zor olacağı gibi, kitaplar olmadan da yeni sisteme geçmek elbette ki imkansız yine. Yeni eğitim yılı arada kaynayacak gibi görünüyor. Zor bir döneme girdik cümleten Allah yolumuzu açık etsin inşallah.
Bütün bunların yanında bu yıl Makedonya’da Uluslararası Maarif Okulları da yeni eğitim yılına başladı. Kalkandelen’de Woodrow Wilson School isimli özel okulu satın alarak anaokuldan liseye eğitim verecek. Yaz boyunca süren kayıtlardan sonra 20 kişiden oluşan idari ekip, 40 öğretmen ve 300’e yakın öğrenci kaydı ile eylül boyunca da yeni kayıtlara açık olacak. Aynı şekilde Kosova’da da geçen yıl 68 öğrenci kaydı ile başlayan Uluslararası Maarif Okulları bu yıl öğrenci sayısını 450’ye çıkarmış bulunmakta. Bunun yanı sıra Arnavutluk’ta New York Tirana Üniversitesi ve ona bağlı eğitim kurumlarını satın alan Maarif Vakfı, ilk üniversite eğitimini Arnavutluk’ta başlatmış bulunmakta. Makedonya’da şu anda ilkokul ve lise eğitimi Kalkandelen şehrinde bir de Üsküp’te özel anaokulu ile başladı. Gelecek yıl Üsküp’te de ilkokul ve lise eğitimi vermek için çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. Bilindiği üzere Türkiye dışında FETÖ ile mücadelede Balkan ülkelerinde hep tuhaf bir tavır var. Bu tavrın adı aslında “Ne Türkiye ile aramız bozulsun ne de Amerika ile”. Sırf bu yüzden de FETÖ konusunda alınmış net bir karar yok, Makedonya FETÖ’yü geçen yıl terör örgütü olarak kabul etse de FETÖ’ye bağlı kurumlar halen çalışmaya devam ediyor. Özellikle de bu referandum süreci ve AB üyeliği ile NATO üyeliği konusunda belirsizlik içindeyken bu yıl da bu tavrın devam edeceği düşüncesindeyim. “Aman şu sıralar kimse ile aramız bozulmasın” tavrı yani. Makedonya Başbakanı Zoran Zaev geçenlerde “Referandumun olumsuz sonuçlanması halinde siyasi kariyerimi bitiririm” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu süreç aslında Makedonya için bir dönüm noktası, AB bu anlaşmanın Makedonya için son şans olduğunu ifade ediyor. Hatta bu sürecin ne kadar çetin olduğunu Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 8 Eylül Makedonya Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü vesilesiyle Makedonya ziyaretinde bulunmasından da anlayabiliriz.
Makedonya için eylül yine tarihi bir ay olacak. Bu yüzden de bu yılın eğitimi eylül ayı gibi ya bir beden büyük ya bir beden küçük gelecek. Devlet okulları için zor bir süreç, Maarif Vakfı Okulları için de önemli bir adım olacak. Balkanlarda Maarif’in güçlü olması FETÖ’nün zayıflaması demek aynı zamanda. Bu konuda yurt dışında FETÖ ile mücadelede en akıllıca adım Maarif Okulların açılması oldu aslında. Hiç kimse çocuğunu terör örgütüne bulaşmış bir okulda okutmak istemez, FETÖ’nün belkemiği olan kolejleri ise günden güne öğrenci kaybederek kapanmakta. Bu konuda hem yerel halkın tepkisi hem de Maarif Vakfı’nın başarılı olması önemli. Bu ikisi arasındaki işbirliğinin olumlu sonuçlar doğuracağı kanatindeyim. Sivil toplum kuruluşlarına da büyük iş düşüyor aynı zamanda. Halkı bilinçlendirmek onları doğru yöne yönlendirmek hususunda çalışmaların yapılması gerek. Türk sivil toplum kuruluşları diğer milletlerin sivil toplum kuruluşlarını bilgilendirmek ve onlarla ortak hareket etmek zorunda. Yoksa bu meselede derdimizi bir kulağımızdan diğer kulağımıza söylemiş olacağız. Makedon halkın ve Arnavut halkın da bu konuda bilinçlendirilmesi gerek.
Her ne şekilde olursa olsun hem çok önemli hem de zor bir sürecin içindeyiz, çalışmak bizden takdir Allah’tan. Adım atmak bizden yol göstermek sizden, başlamak bizden sürdürmek sizden. Eksik veya eski kitaplar ile de olsa yeni eğitim yılı tüm öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için hayırlı uğurlu olsun inşallah. Bu yıl hepimiz için çok önemli, birincisi Makedonya için tarihi bir an ikincisi Balkanlar’ın istikrarı da Türkiye için önemli. Burada yaşayan yerel Türk halkı için ise herşeyin iki kat daha fazla önemi var. Biliyoruz Türkiyemiz de zor bir süreçten geçiyor, biz bu taraftan elimizden ne geliyorsa yardım etmeye hazırız, nasıl yardım etmemiz gerekiyorsa öyle edelim, daha çok buluşup istişare edelim, yol açalım ve yolumuzu genişletelim. Dosta güven verelim düşmana dar edelim…