Batı Balkan ülkesi, sadece bir yol inşa etmekle kalmayıp, gelecekte AB’ye katılma ve bölgedeki şirketlerle daha güçlü ilişkiler geliştirme umuduyla AB ile daha yakın bağlar kurmayı ümit ediyor.
Bosna Hersek, Batı Balkanlar’ın en büyük altyapı projelerinden biri olan Vc ulaşım koridoru üzerinde çalışıyor.
Otoyol, Hırvatistan’ın Ploče limanını Bosna’nın başkenti Saraybosna’ya bağlıyor ve kuzey-güney hattında sanayi kentleri kümeleniyor.
Böylece Bosna Hersek sadece Balkanlardaki komşularıyla ilişkilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm bölgenin Avrupa pazarlarıyla daha iyi trafik bağlantılarına kavuşmasını sağlıyor.
Balkan Yarımadası’nın dağlarından geçen 336 kilometre uzunluğundaki Bosna Otoyolu projesi mühendisler açısından büyük bir zorluk teşkil ediyor ve giderek daha da maliyetli hale geliyor.
23 yıl önce başlatıldı, ancak gecikmeler birikti. Bu yüzden Euronews iki soruya cevap bulmaya çalıştı: Bosna Hersek gerçekten böylesine devasa bir projeye ihtiyaç duyuyor mu ve Avrupa Birliği neden bunun önemli bir kısmını ödüyor?
Avrupa Birliği’ne daha yakın
Bosna Hersek uzun zamandır AB’ye üye olmak istiyor.
Daha düşük işçilik maliyetleri nedeniyle giderek artan sayıda Avrupalı şirket ülkede üretim tesisleri açıyor. Ancak yol koşullarını iyileştirmeden, ürünleri Avrupalı müşterilerine ulaştırmak zaman alıyor.
Bosna Hersek, bu kadar büyük bir projeyi tek başına finanse edemez. Bu nedenle AB’den 870 milyon euro (31,9 milyar Türk Lirası) hibe ve Avrupa Yatırım Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan birer milyar euroluk ucuz krediler alındı.
Bu ulaşım koridoru boyunca, endüstri tesisleri mantar gibi çoğalıyor. Bu bir bakıma, iş ve istihdam, büyüme ve ekonomik refah anlamına geliyor.
Planlama onlarca yıldır devam etmesine rağmen, şu ana kadar otoyolun sadece yarısı inşa edildi. Ancak inşaat hızlanıyor: yaklaşık 60 kilometrelik tünel, köprü ve yol bölümü inşa ediliyor.
Bosna Hersek bugün 20 yıl öncesine göre daha iyi durumda. Ülke, AB tarafından desteklenen, altyapıyı ve rekabet gücünü artıran reformlar uyguladı. Ancak, raflı depo sistemleri üreten ve küresel bir pazar lideri olan NCMC gibi şirketler, zayıf ulaşım bağlantılarından şikayet ediyor.
‘Bosna’nın demir kalbi’
Bölgenin uzun süredir devam eden bir demir işleme ve üretim geleneği var. Yine de, “Bosna’nın demir kalbinde” işçi bulmak zor, çünkü birçok Bosnalı AB’nin daha iyi koşullar sunan ülkelerine göç etti.
NCMC ülkede 120 kişiyi istihdam ediyor ve daha fazla kaynakçı, makine mühendisi ve proje yöneticisi arıyor. Gelecek yıl 40 yeni çalışan işe alınacak.
Tedarik zinciri direktörü Mensur Pilav, “Şirketimiz yüzde 100 ihracat yapan bir şirket” diyor.
“Önümüzdeki yıl üretim hattını iki katına çıkarmayı planlıyoruz. Bugün yılda 500 kamyon mal taşıyoruz. Gelecek yıl bu rakam 1.000’e yükselecek.”
Metal rafların taşınması demir yoluyla 10 kat daha ucuz olurdu. Ancak Bosna’nın demir yolu ağı eski. Yeterli yük treni olsaydı, bu yolu deneyeceklerdi. Fakat otoyol önce inşa edildiğinden, şimdilik kamyonlarla taşımacılık yapılıyor.
“Temel olarak iki zorlukla karşı karşıyayız” diye devam ediyor Mensur Pilav. “Birincisi, yollar iyi olmadığı için planlamada kaybettiğimiz süre. İkincisi ise henüz Avrupa Birliği’nin bir parçası değiliz ve bu yüzden Hırvatistan’a doğru sınır geçişinde, Avrupa Birliği’ne giderken zaman kaybediyoruz.”
Kamyon şoförü Armin Mević de aynı fikirde. AB’ye mümkün olan en kısa sürede katılmaktan yana.
Özellikle AB’nin dış sınırlarında çok şey deneyimlediğini belirtiyor: “Bir zamanlar o kadar kalabalıktı ki, Bosna’dan Avrupa Birliği’ne 24 saat beklemek zorunda kalıyorduk. Otoyol işimizi çok daha kolaylaştıracak. İnşa edilmesinden ve sonunda en azından Bosna Hersek’teki en büyük şehirlerin otoyolla birbirine bağlanmasından ötürü memnunum.”
Armin ve meslektaşları otoyol genişlemesinin neden daha hızlı ilerlemediğini merak ediyor. Euronews bu soruyu Saraybosna’daki AB Bosna Hersek Delegasyonu’nun iletişim başkanı Ferdinand Koenig’e yöneltti.
Koenig, “Bir AB hibesinin onaylanmasının ardından buradaki yetkililerin parayı kabul etmesi iki yıldan fazla sürebilir. Kamu yönetimindeki zayıflıklar nedeniyle, bazı prosedürler olması gerekenden daha uzun zaman alıyor,” dedi.
“Bu ülke AB yolunda daha da ilerledikçe, bu unsurlar güçlendirilecek. Sadece altyapı değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü, yolsuzlukla mücadele de güçlendirilecek.”
Euronews: AB’nin sağladığı hibenin yanlış ellere geçmesini önlemek için ne yapılmalı?
Koenig: “Yolsuzlukla mücadele, Bosna Hersek’in Avrupa Birliği’ne katılmak istiyorsa yapması gereken en önemli şeylerden biridir. Buna, muhbirler için korumayı güçlendirmek ve geçen yıl kabul edilen çıkar çatışması yasası gibi yolsuzlukla mücadele mevzuatını uygulamak da dahildir.”
Euronews: Avrupalı vergi mükelleflerinin parası neden henüz AB üyesi olmayan Bosna Hersek için harcanıyor?
Koenig: “Bu bölgeyi ‘Avrupa tek pazarı’na entegre etmek istiyoruz. Bu, Batı Balkanlar için büyüme planımızın bir parçası olarak öncelikli bir konu. Burada ve bölgenin geri kalanında ne kadar çok büyüme olursa, bu tüm kıtamız için o kadar iyi olur. Yani bu, iyi bir yatırımdır.”
euronews