Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri, Ukrayna’ya desteğin sürdürülmesi, İsrail-Filistin çatışmasında sergilenecek ortak tutum, genişleme ve Birlik bütçesinde değişiklik gibi çeşitli konuları görüşmek üzere, yarın Brüksel’de bir araya gelecek.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de AB üyesi 27 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla yarın başlayacak AB Liderler Zirvesi, iki gün sürecek.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in başkanlık edeceği toplantıya, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de katılacak.
Zirvenin ilk kısmında Ukrayna oturumunun yapılması planlanıyor.
Zirvenin gündemi hakkında bilgi veren üst düzey AB yetkilisi, Ukrayna’nın halen AB Konseyinin ana önceliklerinden biri olduğunu, savaştaki ikinci kışına girerken mali, ekonomik, insani, askeri ve diplomatik destek sağlama konusunda AB’nin sınırsız kararlılığının gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Hafta başında, AB ülkelerinin dışişleri bakanları Ukraynalı mevkidaşları Dmitro Kuleba ile bir araya gelmiş, kış yaklaşırken sahadaki son durum, acil askeri ve mali ihtiyaçlar hakkında bilgi almıştı.
Bu bilgiler ışığında toplanacak AB liderleri, Ukrayna’nın bu anlamda desteklenmesi için kullanılan Avrupa Barış Fonu adlı mali aracın 8. paketinin onaylanmasını müzakere edecek. Bu ülkeye ek 50 milyar avroluk mali destek ile 20 milyar avroluk askeri destek sağlanmasına yönelik öneriler üzerinde karara varılması planlanıyor.
Liderler, Borrell ile Ukrayna’ya sağlanacak silah ve mühimmat üzerindeki detaylar hakkında da görüş alışverişinde bulunacak.
AB, Ukrayna’ya Mart 2024’e kadar 1 milyon top mermisi sağlama taahhüdünün yerine getirilemeyeceğine yönelik açıklamalarına rağmen sözünden vazgeçmek istemiyor.
Ukrayna ile katılım müzakerelerinin başlatılması
Liderler, Ukrayna’nın askeri ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra üyelik sürecini de ele alacak.
AB Komisyonu 8 Kasım’da açıkladığı ilk genişleme raporunda Ukrayna ile katılım müzakerelerinin başlatılması tavsiyesinde bulunmuştu.
Daha sonra Macaristan Başbakanı Victor Orban, AB Konseyinin oy birliğiyle alması gereken bu kararı veto edeceğini duyurmuştu.
Orban’ın Ukrayna’nın henüz AB üyesi olmaya hazır olmadığı gerekçesiyle ısrarcı olduğu veto engelinin zirvede aşılıp aşılamayacağı merak ediliyor.
Bütçe görüşmeleri
AB Komisyonu, Ukrayna’ya verilecek mali desteği AB bütçesinde yapılması öngörülen değişiklik planlarıyla birleştirmişti.
AB Komisyonu, haziranda Birliğin 2021-2027 dönemine ilişkin bütçesini içeren Çok Yıllı Mali Çerçeve’nin (MFF) revizyonu için teklif hazırlamıştı. İlk bütçe salgın, Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji krizi ve enflasyondaki artış öncesinde hazırlandığı için artık yeterli olmamaya başlamıştı.
AB bütçesi, kurallar gereği harcamaların üst sınırlarının belirlendiği 7 yıllık dönemler için hazırlanıyor. AB’nin 2021-2027’deki toplam 1 trilyon avroyu aşan bütçesini ortaya koyan çerçeve 2020 yılında belirlenmişti.
Komisyon, AB bütçesinin Ukrayna için 50 milyar avro, göç harcamaları için de 15 milyar avro olmak üzere daha da artırılmasını teklif etmişti.
Bütçede değişiklik teklifinin yürürlüğe girmesi için üye ülkelerin tamamının oy birliği gerekiyor.
AB ülkelerinin bir kısmı, birlik bütçesini ve sağladıkları katkıları artırma konusuna mesafeli yaklaşıyor.
Ayrıca Macaristan, katılım müzakereleriyle birlikte Ukrayna’ya 50 milyar avro yardım sağlanmasına karşı tutum sergiliyor.
Macaristan, Ukrayna’da ciddi yolsuzlukları ve savaşta Batı’nın verdiği desteğin sonuç vermediği gerekçesiyle Ukrayna’ya ilave fon sağlanmasına karşı çıkıyor.
Belçika’nın başını çektiği bazı ülkeler ise Ukrayna’ya verilen desteğin devam etmesini desteklerken mevcut kaynakların daha iyi kullanmasını ve üye ülkelerden ek katkı alınmamasını istiyor. Benzer tutumu Almanya ve Hollanda gibi ülkeler de destekliyor.
Bu konuda üye ülkeler arasında yoğun müzakerelerin zirvede devam etmesi ve AB Konseyinin çeşitli farklı seçenekler ortaya koyması bekleniyor.
Genişleme
Liderler, AB’nin gelecek genişlemesiyle ilgili kapsamlı bir tartışma yapacak.
AB’nin Avrupa işlerinden sorumlu bakanları, dün tek tek her aday ülkenin üyelik süreciyle ve AB Konseyinin duruşuyla ilgili rapor açıklamıştı.
AB Liderlerinin de bu raporu kabul etmesi bekleniyor.
Raporda Türkiye ile ilgili “Türkiye aday ülke ve birçok ortak çıkar alanında kilit ortak olmayı sürdürüyor.” ifadeleri kullanılırken, “açık ve samimi bir diyaloğun sürdürülmesi”, ortak sorunların ele alınması, göç, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konular gibi temel ortak alanlarda işbirliği yapılması konusundaki kararlılığın sürdüğü ifade edilmişti.
Üyelik sürecinin yeniden canlanması için demokrasi, temel haklar, yargı, ekonomi yönetimi ve dış politika konularında AB ile uyum için adımlar atılması gerektiği belirtilmişti.
AA muhabirinin AB kaynaklarından edindiği bilgilere göre zirvede liderler, Türkiye ile ilişkileri de ele alacak.
Bu bağlamda Borrell ve AB Komisyonunun 29 Kasım’da açıkladığı Türkiye ile ilişkilerin geleceğine dair öneriler sunulan rapor, liderlerce değerlendirilecek.
Ancak liderlerin bu aşamada bir karar alması beklenmezken bir sonraki zirvede konuyu daha detaylı değerlendirmesi planlanıyor.
Söz konusu raporda 2019’da bu yana dondurulmuş durumdaki Ortaklık Konseyi ve siyaset, ekonomi, enerji ve ulaşım alanlarındaki Yüksek Düzeyli Diyalog toplantılarının yeniden başlatılması tavsiyesinde bulunulmuştu.
Diğer aday ülkeler içerisinde üyeliğe en yakın ülke Karadağ iken Sırbistan için 2030’a kadar perspektif sunuluyor.
Liderler, aday ülkelerin mevcut konumunun yanı sıra AB’nin de kendi içinde yeni üyeleri kabul etmeye ne derece hazır olduğu, bunun için hangi reformların gerekli olacağı konusunu masaya yatıracaklar.
İsrail-Filistin
AB liderleri, Orta Doğu’daki son gelişmeleri de değerlendirecek ve İsrail Filistin çatışmasında ortak bir tutum belirlemeye çalışacak.
Zirvede, işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik saldırılar nedeniyle, hazırlanacak bir liste dahilinde bunlardan sorumlu tutulacak İsrailli yerleşimcilere yönelik olası yaptırımlar da görüşülecek.
Borrell, üye ülkeler arasında henüz fikir birliği bulunmadığını ancak umutlu olduğunu söylemişti.
Öte yandan zirvede AB’den Gazze’deki duruma ilişkin net tavır alınmasını isteyen İspanya, Belçika, İrlanda ve Malta’nın kalıcı ateşkes, Gazze’de sivillerin korunması ve yardımların engelsiz şekilde ulaştırılmasının garanti edilmesi gibi talepleri de görüşülecek.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda dün yapılan Gazze’de acilen insani ateşkes talebinde bulunulan karar tasarısına AB ülkelerinden Avusturya ve Çekya “hayır” oyu kullanmıştı.
Almanya, İtalya, Hollanda, Macaristan, Bulgaristan, Litvanya, Romanya ve Slovakya çekimser kalmıştı.
Üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle İsrail-Filistin oturumunun da zorlu geçmesi bekleniyor.
Donald Tusk da katılacak
AB Konseyinin bir önceki Başkanı Donald Tusk da bu kez Polonya’nın yeni başbakanı olarak zirveye katılacak.
Yıllardır gergin olan AB-Polonya ilişkilerinin, Tusk döneminde olumlu yöne evrilmesi bekleniyor.
AA