Daha iyi bir hayat umuduyla Batı Avrupa ülkelerine ulaşmak isteyen göçmenlerin umuda yolculukta karşılaştıkları sıkıntılar farklı olsa da hedefleri ortak.
Daha iyi bir yaşam sürebilmek umuduyla evlerini terk edip Batı Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışan kaçak göçmenlerin “koridor” olarak kullandığı Makedonya’daki göçmen krizi sürüyor.
Her gün ortalama 3 bin göçmen, Yunanistan üzerinden Makedonya’ya giriyor, buradan da önce Sırbistan’a, sonrasında da hayalini kurdukları Avrupa ülkelerine ilerliyor.
Yunanistan sınırında kontrolü sağlayan Makedonyalı güvenlik güçleri, göçmenleri gruplar halinde ülkeye kabul ederken, sınırda uzun süre bekleyen göçmenler ile güvenlik güçleri arasında zaman zaman arbede çıkıyor.
Makedonya’ya girdikten sonra kendilerini bir diğer “geçici durak” olan Sırbistan’a götürecek treni bekleyen göçmenlerin her birinin farklı hikayesi, farklı dertleri olsa da hepsinin hedefi aynı: daha iyi bir yaşam süreceklerine inandıkları Avrupa ülkelerine ulaşmak.
Trene binmek üzere bekleyen göçmenlerden Afganistanlı Ahmet, yaptığı açıklamada, ülkesinde güvenli bir hayat sürmesinin artık zayıf bir olasılık olduğunu, bu nedenle evini, vatanını terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Afganistan’daki çatışmaların yıllardır devam ettiğini anlatan Ahmet, farklı terör örgütlerinin ülkesine neden zarar vermek istediğine anlam veremediğini ifade etti.
Ahmet, daha iyi bir hayat sürmek istediğini ve bu nedenle Almanya’ya ulaşmayı hedeflediğini belirterek “Hayatıma devam etmek istiyorum. Savaş istemiyorum. Eğitimime devam edip yeni diller öğrenmek istiyorum” diye konuştu.
İyi bir eğitim aldıktan sonra yeniden ülkesine dönmek istediğini söyleyen Ahmet, bu tür çatışmaların neden nüfusunun büyük çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerde çıktığını anlayamadığını kaydetti.
Arkadaşı Ahmet ile yola çıkan bir başka Afganistanlı Mesut, ülkesinde farklı terör örgütlerinin bulunduğunu ve bu örgütlerin ülkesinde sorunlara neden olduğunu vurgulayarak “daha iyi bir yaşam” için evini terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Afganistan’da eğitimin değeri kalmadığını ifade eden Mesut, “Kimsenin bilime saygısı kalmadı” dedi.
Mesut, zorlu bir yolculuğun ardından ulaştıkları Makedonya’daki göçmen kampında da kendilerine ayrımcılık yapıldığını belirterek “Öncelik Suriyelilere veriliyor. Bizim (Afganistanlı) sayımız az. Bize de geçiş önceliği verilmeli” diye konuştu.
“Yolculuğa çıkmamın tek nedeni barış içinde yaşayabileceğim bir ülkeye ulaşmak”
Iraklı Muhammed Cabbar da geçen yıl Musul’dan Türkiye’ye geldiğini ve bir yıl boyunca Türkiye’de kaldığını söyledi.
Avrupa ülkelerine ulaşmayı amaçladığını belirten Cabbar, tekneyle Yunanistan’a geçerken önce bir adada bekletildiklerini ve burada silahlı kişilerin kendilerine kötü davranıp korkuttuğunu anlattı.
Cabbar, adada 10 saat bekledikten sonra Yunanistan’a hareket ettiklerini ancak teknenin denizin ortasında arızalandığını kaydederek “Yunanistan polisinden yardım istedik. Gelip yardım ettiler. Sonra bizi kampa götürdüler. Kampta yiyecek, içecek, tuvalet ya da uyuyabileceğimiz bir yer yoktu” dedi.
Göçmenler arasında çok sayıda yaşlı ve hastanın da bulunduğuna işaret eden Cabbar, bu zorlu yolculuğa çıkmasının tek nedeninin barış içinde yaşayabileceği bir ülkeye ulaşmak olduğunu belirtti.
Cabbar, “Elektrik mühendisiyim ancak ülkemde çalışma imkanım yok. Ülkemde savaş var. Yaşadığım şehir harap durumda. Her gün 200 ila 300 kişi ölüyor. Orada daha fazla duramazdım. Finlandiya’ya gitmek istiyorum. Orada renklerine ve dinlerine bakmaksızın insanlara saygı duyuluyor” ifadesini kullandı.
Ülkesinin geleceğine dair karamsar olduğunu söyleyen Cabbar, “Oradaki durum belki beş-altı yıl sonra düzelebilir. Musul, Tikrit ve Anbar bir buçuk yıldır kötü insanların elinde. Umarım savaş biter. Savaş biterse yeniden ülkeme dönmek istiyorum” diye konuştu.
Iraklı bir başka göçmen İbrahim de “hayatta kalmak” için ülkesini terk ettiğini vurguladı.
İbrahim, “Irak’ta çalışıyordum. Beni öldürmek istediler. Sonra Türkiye’ye gittim. Orada bir sene kaldım. İş aradım ama bulamadım. Her şey düzeldiğinde ülkeme ilk dönenler arasında olacağım” dedi.
İki buçuk ayda 55 bin göçmen
Makedonya İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkedeki iltica kanununda yapılan değişikliğin kabul edildiği 19 Haziran’dan bugüne kadar 55 bin 58 kaçak göçmenin, Makedonya’dan geçici sığınma talebinde bulunduğu belirtildi.
Sığınma talebinde bulunanların 44 bin 623’ünü Suriyeli göçmenler oluşturuyor.
Daha iyi bir yaşam sürmek umuduyla Batı Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışan göçmenler, Yunanistan – Makedonya – Sırbistan koridorunu kullanarak nihai hedefleri olan Batı Avrupa ülkelerine gitmek istiyor.
Yunanistan – Makedonya sınırında görev yapan sivil toplum kuruluşlarına göre, ülkeye her gün ortalama 3 bin göçmen giriş yapıyor. Göçmenler tren, otobüs ve taksilerle ülkenin kuzeyindeki Tabanovtse’ye gidiyor.
Makedonya’da, haziran ayında değiştirilen iltica kanunuyla ülkeye giren göçmenlere üç gün boyunca ülkede kalmaları ve bu süre zarfında başta tren olmak üzere toplu taşıma araçlarını kullanma hakkı tanınmıştı.
Makedonya’yı nihai hedef olarak görmeyen göçmenler, buradan Sırbistan’a, oradan da Macaristan’a geçiyor.
AA