Özdemir, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da düzenlenen “Enerji Uzmanları Toplantısı”nda değerlendirmelerde bulundu.
Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı (EPPEN) Volkan Özdemir, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada gerçekleşecek uluslararası enerji projelerinde anahtar bir pozisyona sahip olduğunu belirterek, “Türkiye, sağlaması oldukça zor ve pahalı olan enerji güvenliği için Rusya ile oldukça mantıklı bir işbirliğine gitti.” dedi.
Rus gazını Türkiye’ye ve buradan Avrupa’ya taşıyacak TürkAkım projesiyle, özellikle Ukrayna ve Rusya arasında gelecekte ortaya çıkabilecek transit risklerinin elimine edildiğini vurgulayan Özdemir, iki ülke arasındaki transit kontratının bu yıl sonunda biteceğini ve nasıl devam edileceğinin bilinmediğini anlattı.
Özdemir, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada gerçekleşecek uluslararası enerji projelerinde anahtar bir pozisyona sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin bu coğrafyada gerçekleşecek projelerdeki pozisyonu anahtar niteliğindeydi ve öyle de olacak. Türkiye, sağlaması oldukça zor ve pahalı olan enerji güvenliği için Rusya ile oldukça mantıklı bir işbirliğine gitti. Jeopolitik sebepler ve enerji güvenliği için TürkAkım’ın hayata geçmesi Türkiye için oldukça önemli. Türkiye bu projeyle, özellikle Ukrayna ve Rusya arasında gelecekte ortaya çıkabilecek transit risklerden kurtuluyor. İki ülke arasındaki transit kontrat bu yılın sonunda bitiyor ve nasıl devam edilecek bilmiyoruz. TürkAkım 2 ile birlikte Türkiye ve Rusya arasında gerçek anlamda karşılıklı bağımlılık tesis edilecek.”
Türkiye’nin 1987’de Rusya’dan doğal gaz almaya başladığını ve bunun Bulgaristan üzerinden geldiğini hatırlatan Özdemir, “TürkAkım’la ilgili diğer dikkat çekici nokta da şu; projenin ikinci ayağı operasyonel hale geldiğinde 33 yıl sonra tam tersi durum gerçekleşecek ve Bulgaristan, Türkiye üzerinden gaz alacak. Avrupa’da ülkelerin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi gerekiyor. Bu açıdan TürkAkım’ın Avrupa’ya uzanacak ikinci hattının ayrıca Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan için faydalı olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Bulgartransgaz uzmanı Dimitar Shterev de Güney Akım’ın 2014’te iptal edilmesiyle Balkanlardaki projeler açısından yeni bir dönem başladığının altını çizdi.
Shterev, Türkiye üzerinden yeterli miktarda transit gazı alabilmek ve Bulgaristan üzerinden transfer etmek için çalıştıklarını belirterek, “Bu doğrultuda Sırbistan sınırına kadar uzanan 484 kilometrelik bir boru hattı inşa ediyoruz. İhalesi gerçekleştirildi. Güney Akım’ın iptal edilmesiyle bizden alınan transit hakkımız da bu şekilde geri gelmiş olacak. 484 kilometrelik yeni hattın inşasıyla Avrupa ve Türkiye’den farklı gaz akışları da eklenebilir. Şu anda her şey yolunda gidiyor. Bir erteleme ya da problem görünmüyor.” dedi.
“Rus gazı ayrımcılığa uğruyor”
Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkan Yardımcısı Aleksey Grivach ise enerjinin güvenli ve uygun fiyatlı olması gerektiğine dikkati çekti.
Rus gazının Avrupa için en güvenli ve makul kaynak olduğunu ifade eden Grivach, “Rus gazının ayrımcılığa uğradığını düşünüyorum. Güney Akım, TürkAkım, Kuzey Akım başta olmak üzere bunların hepsi ayrımcılığa uğruyor. Bu adil olmayan bir rekabet. Üçüncü enerji paketinden bahsedilirken bunun rekabeti artıracağı söyleniyordu. Nihayetinde rekabet kısıtlandı. Yapılacak işler kısıtlandı. Bu da son kullanıcıya daha fazla gider ve ödeme olarak yansıdı.” değerlendirmesinde bulundu.
Bulgaristan’ın eski Ekonomi ve Enerji Bakanı Rumen Ovcharov ise Bulgaristan’ın Güney Akım doğal gaz boru hattı ve Belene Nükleer Güç Santrali başta olmak üzere yakın geçmişte çok büyük projelerinin iptal edildiğini hatırlatarak, Bulgaristan’ın uzun dönemli ve mantıklı bir enerji politikasına ihtiyaç duyduğunu kaydetti.