Bosna Hersek’te bu yıl 10. kez düzenlenecek olan ve “Balkanlar’ın Davos’u” olarak nitelendirilen Saraybosna İş Forumu’na rekor düzeyde katılım olması bekleniyor.
Bosna Hersek’te bu yıl 10. kez düzenlenecek olan Saraybosna İş Forumu’na (SBF) rekor katılım bekleniyor.
“Balkanlar’ın Davos’u” olarak da nitelendirilen ve her yıl üst düzey katılımın olduğu iş forumu, bu yıl 17-19 Nisan’da düzenlenecek.
Bosna Bank International (BBI) ve İslam Kalkınma Bankası (IDB) tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) da “Global İletişim Ortağı” olduğu iş forumu, ülkeye yatırım çekerek göçlerin engellenmesine katkı sağlamayı hedefliyor.
BBI Genel Müdürü Amer Bukvic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş forumuna katılanların sayısının her yıl arttığına işaret ederek, bu yıl 10’uncusu düzenlenecek foruma rekor düzeyde olacak 2 bin civarında katılımcı beklediklerini söyledi.
SBF’nin aslında kamu ile özel sektörün büyük bir ortaklık projesi olduğunu vurgulayan Bukvic, zira iş forumunun Devlet Başkanlığı Konseyinin himayesinde, Dışişleri Bakanlığı, Saraybosna Belediyesi ve ticaret odalarının katkılarıyla düzenlendiğini aktardı.
Bukvic, 10 yıllık süre içinde yatırım konferansından kamu ile özel sektörü birleştiren büyük bir harekete dönüştüklerini kaydederek, bunun Bosna Hersek’in geleceği açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.
“Tek Bölge-Tek Ekonomi” sloganıyla düzenlenen forumun bölge ülkelerini de buluşturduğunu ifade eden Bukvic, “Bosna Hersek’in yatırım projeleri konusunda ciddi sorunları vardı. Yatırımcılar ülkeye geldiğinde onlara elle tutulur proje sunmak mümkün değildi. Güzel bir ülkemiz, zengin potansiyellerimiz vardı ancak bunları projelere dönüştürme noktasında gayret gösterilmiyordu. Biz buna odaklanarak yatırımcıları projelerle karşılayabilmek için gerekli ortamın oluşturulmasını sağladık.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası basınla iş birliği
Forumun daha fazla etki göstermesi noktasında AA ve TRT başta olmak üzere birçok uluslararası basın kuruluşuyla da iş birliği yaptıklarını aktaran Bukvic, “SBF sayesinde projeler ile yatırımcıları bir yerde topluyoruz.” dedi.
Bukvic, Bosna Hersek’in ve tüm bölgenin mevcut imajının değiştirilmesi gerektiğini belirterek, “Balkan ülkelerine yapılan yeni uçuş hatları da bu imaj değişikliğinin sonucudur. İnsanlar, bu bölgeyi artık çatışma bölgesinden çok, zengin potansiyellere sahip bir yer olarak görüyor. Forumun da temel çıkış noktası bu.” ifadelerini kullandı.
Forumun bu yıl da Bosna Hersek’in yanı sıra tüm bölgeye odaklandığını kaydeden Bukvic, “Bölgeyi tek bir ekonomi haline getirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Bukvic, SBF’nin uzun vadeli bir imaj değişikliği çalışması olduğunu vurgulayarak, “Bu kapsamda mobilya üretiminden yeni sanayiye, fabrikalardan alışveriş merkezlerine ve uçuş hatlarına birçok iş birliği projesine imza atıldı. Türkiye ile yaptığımız kredi hattı projesi de bu forumda gerçekleştirildi.” şeklinde konuştu.
Yatırımcıların, kendileri için ilk sırada yer aldığını kaydeden Bukvic, “Ortada bir sermaye mücadelesi var ve biz de buna dahil olduk. Başarılı olup olmadığımızı zaman gösterecek.” dedi.
Bukvic, yatırımcıların ilgilendikleri alanların geldikleri bölgeye göre değişken olduğunu ifade ederek, “Mesela Arap yatırımcılar gayrimenkule yönelirken, Batılı yatırımcılar ucuz iş gücü ve fabrikalarla ilgileniyor.” ifadelerini kullandı.
Forumun, bölgedeki en büyük sorunlardan göçün de önüne geçebileceğini söyleyen Bukvic, “Batı Avrupa, kendi ekonomisini güçlendirirken, bizim ekonomimizi yıkıyor. Bu yalnızca Bosna Hersek için değil; Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, İtalya ve Yunanistan için de geçerli. Yaşam kalitesini yükselterek, ekonomik göçlere engel olmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Güçlü Türkiye, güçlü Bosna Hersek demek”
Bukvic, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ekonomik ilişkilere de değinerek, ilişkilerin daha da iyi bir seviyeye ulaşabileceğini ve bu noktada Bosna Hersek’in üzerine düşen görevi yapması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin son yıllarda ağır türbülanslarla mücadele ettiğini anımsatan Bukvic, “Türkiye’nin başına gelmeyen ne kaldı bilmiyorum. Dünyanın dört bir yanından farklı saldırılara maruz kalıyor.” diye konuştu.
Bukvic, Türkiye’nin de desteklediği Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi’ni değerlendirerek, “Bu proje stratejik önem taşıyor. Türkiye, en azından bir yıl üzerindeki baskılardan kurtulsa bu yalnızca Bosna Hersek için değil, tüm bölge için daha faydalı olabilir.” dedi.
Türkiye’nin Bosna Hersek ve Balkanlar’a derin duygular beslediğini vurgulayan Bukvic, “Bunun karşılıklı olması gerekiyor. Türkiye’nin üzerinde yoğun bir baskı var. Bizim daha hazırlıklı olmamız gerekiyor. Mesela iş yapmak için geldiklerinde projelerimizin, bürokrasimizin hazır olması gerekiyor. Zira bölgeye çok fazla zaman harcama lüksüne sahip değiller.” diye konuştu.
Bukvic, Bosna Hersek’in ve bölgenin her daim hazır olması gerektiğini kaydederek, “Güçlü Türkiye, güçlü Bosna Hersek demek.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin sağladığı kredi hatları sayesinde Bosna Hersek’te binlerce insanın iş sahibi olduğunu ifade eden Bukvic, “Kimi inek satın aldı kimi ahududu yetiştirmeye başladı. Ahududu yetiştiriciliği ülkemizde bir fenomen haline geldi. İnsanlar eskiden az miktarda ürettikleri ahududuyu şimdi ihraç ediyor.” dedi.
AA