Rodop – Meriç İlleri Öğretmenler Derneği 30. Olağan Genel Kurulu 20 Şubat 2019 Çarşamba günü gerçekleşti. Toplantının ana gündemini Azınlık insanını neden kendi Azınlık okullarına sahip çıkmayıp çocuklarını Yunan devlet okullarına gönderdiği konusu oluşturdu.
Çarşamba sabah 09.00’da Gümülcine Chris&Eve otelinde gerçekleşen toplantıda salt çoğunluğu belirlemek için isim yoklaması yapıldı. Gündem maddelerine geçilmeden Rodop İli İlköğretim Okulları Müdürü Marinos Kostandinos öğretmenlere konuşma yaptı.
Müdür Marinos, üç önemli konuya vurgu yaptı. Bunlardan ilki öğretmenlerin okulları adeta ikinci evleri gibi görmeleri ve önem vermeleri konusuydu. Okullar her yönüyle temiz olmalıdır diyen Marinos, “Okul günlük hayattır, günlük hayat da çok zordur ve daha yapıcı olmasını için bunu korumalıyız” dedi. Marinos’un vurguladığı ikinci konu ise, öğretmenlerin okulda değişiklik yaparken her zaman akıllarında ilk olması gereken şeyin öğrencilerin güvenliği konusuydu. Bu konuda hem eğitimciler kendini daha iyi güvence altına alma hem de öğrencileri güvence altına alma konusunda daha önce birlikte pratik yaptıklarını belirtti.
Marinos üçüncü olarak, kendisi göreve geldiğinden beri öğretmenlerin her isteğini karşılamada her zaman yardım etmeye ve yanlarında olmaya çalıştığını belirtti. Bu konuda hiçbir öğretmen ile sorunun çözümü için kendisine yardım yapmadığını söyleyemeyeceğini belirtti.
Toplantının devamında Divan Kurulu üyeleri belirlendi. Divan başkanlığına Mehmet Yusuf, sekreterlik görevine ise Tahir Ömer ve Hamdi Alibaşı seçildi.
Toplantının açılış konuşmasını Dernek Başkanı Salih Ahmet yaptı. Başkan, yönetim kurulu faaliyetleri hakkında üyeleri bilgilendirdi.
Daha sonra yönetim kurulu üyesi Sayman İdris Hasan söz alarak üyelere derneğin mali giderleri aktardı.
Denetim Kurulu raporu hakkında ise Mehmet Bülbül söz aldı. Bülbül, öğretmenlere derneğin 2018 yılının ekonomik gelir giderleri hakkında detaylı şekilde bilgiler verdi.
Denetim raporundan sonra Sayman İdris Hasan tekrar söz alarak derneğin 2019 yılında gerçekleştireceği faaliyetler için ön görülen harcamalar konusunda bütçe tasarısını genel kurula sundu. Tasarı üyeler arasında görüşüldü ve oybirliğiyle kabul edildi.
Toplantıda en çok üzerinde durulan konu Azınlık okullarını Azınlık insanının neden daha çok tercih etmediği konusuydu. Genel kurulda birçok öğretmen söz alıp konular hakkında eleştiri, fikir ve görüşlerini belirttiler.
ÖĞRETMENLER DERNEĞİ BAŞKANI SALİH AHMET
Rodop – Meriç İlleri Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet açılışta faaliyet raporunu üyelere aktardıktan sonra toplantının ikici bölümünde bir kez daha söz alarak Azınlık ailelerinin çocuklarını neden devlet okullarına gönderdikleri konusunda konuşma yaptı. Azınlık aileleri neden kendi okullarını tercih etmediklerinin sorgulanmasını gerektiğini vurgulayan başkan konu hakkında şunları belirtti;
“Azınlık okulu bir yaşam mücadelesi veriyor bunun farkına varmamız lazım. Köylerde pek fark edilmiyor ama alternatiflerin olduğu merkezi yerlerde maalesef kaçış büyük. İskeçe ilinde bu rakam daha büyük bizde de devlet okullarına kaçış başladı. Burada açık konuşmak istiyorum. İnsanımızın özellikle merkezi yerlerdeki insanımızın tercihini devlet okulundan yana kullanması bizce yanlış. Aydınlarımızın, siyasetçilerimizin bunu yapması yanlıştır. İşin en acı tarafına geleceğim, hele hele azınlık okullarında görev yapan ekmek yiyen biz öğretmenlerin bunu yapması çok yanlış. O zaman biz bunu halka nasıl izah edeceğiz. Azınlık eğitimi bu kadar hasta mı? Yoksa birileri hasta dediği için mi hasta. Ama öyle ama böyle her halükarda şu anda maalesef görüntü kötü ve profil düşük. Bizim fikrimizce gördüklerimize dayanarak gerçeklik payı ile algı payı yarı yarıya. Biz öğretmenler hakikat kısmından sorumluyuz. Diğer kısmına gelince topluca mücadele etmemiz gerekiyor. Belli bir ön yargının yok edilmesi gerekiyor. Burada toplum olarak mücadele vereceğiz. Biz bu işin böyle olmadığını anlatarak yapacağız. Bu konuda çok büyük bir mücadele gerekiyor. Bu mücadeleyi toplumda kim verecek? Toplum olarak bizler vereceğiz. Ne zaman ki herkes kendi sorumluluğunu iyi bilecek o zaman çok şeyin değiştiğini göreceğiz. Herkes bütün azınlık kurum ve kuruluşları görevlerini yerine getirmesi gerekiyor, biz öğretmenler de dahil. Bakıldığında ne toplum ne öğretmen bu okulların kapanmasını istemiyor. Herkesin dediği bu, okullar yaşasın. Yaşasın ama bu okulları kim yaşatacak. Nasıl yaşatacak? Çeşmenin suyu kapanırsa kim yaşatacak. Bir taraftan tamam doğum oranları düştü diyoruz. Tamam bunu kabul ediyoruz ama diğer taraftan da çocuklarımızı devlet okullarına gönderiyoruz. Bu şekilde davranırsak bu mücadeleyi kim verecek? Bilinçli olan herkesi bu mücadeleye davet ediyoruz” dedi.
milletgazetesi.gr