Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge Ivanov, “Türkiye halkı insaniyetini, 4 milyon Suriyeliye kapılarını açarak göstermiştir. Türkiye her zaman Kafkaslar, Balkanlardan gelen göçmenlere kapılarını açmıştır.” dedi.
Karadeniz Vakfının bünyesinde kurulan Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi (KASAM) tarafından Sarıyer’deki İbrahim Cevahir Sosyal Tesisleri’nde “Avrupa’nın Bermuda Üçgeni, Balkanlarda Değişen Dengeler ve Türkiye” başlıklı konferans düzenlendi.
Konuk Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge Ivanov, dünyada imparatorluklar yıkıldıktan sonra Avrupa’nın Orta Doğu’da ülkelerin haritalarını kum üstünde dümdüz çizgi şeklinde belirlediklerini belirterek, bu çizgilerin bugün Irak ve Suriye’deki çatışmaların asıl nedeni olduğunu anlattı.
Ivanov, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünden sonra Fransız ve İngilizler’in bölgedeki sınırları toplulukların istedikleri gibi değil, kendi istedikleri gibi çizdiğini dile getirdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi boyunca farklı din ve dilleri barış içinde tutmayı başardığını aktaran Ivanov, “Osmanlı’da saygı felsefesi vardı. Bu hoş görmekten çok daha yüce bir kavramdır. Katlanmak değil faklı toplumların, dinlerine adetlerine saygı duymak demektir. Bu miras, Makedonya’yı Makendonya yapan mirastır. ” diye konuştu.
Balkanlar Kafkaslar ve Orta Doğu birleştirilmeye çalışıldığında buranın merkezinin Türkiye olduğunun ortaya çıkacağını aktaran Gyorge Ivanov, şöyle devam etti:
“Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu’da yaşanan bütün sorunların sonuçlarını hisseden bir ülkedir. Türkiye’nin yıllardır Avrupa Birliği üyeliği ertelenmiştir. Türkiye, AB ilke standartlarını kabul etmek istediğini belirtmiştir. Ama sizin de bizim de ortak bir komşumuz var, yıllardır başımıza iş açıyor, üyeliğimizi engelliyor. Türkiye’nin de ciddi anlamda AB üyeliğini etkilemiştir. Bekle, bekle, beklemekten yorulduk. O yüzden gördük ki her ne kadar birileri bu komşumuza demokrasinin beşiği deseler de hala beşikte kaldılar, büyüyemediler. Fakat Türkiye halkı insaniyetini, 4 milyon Suriyeliye kapılarını açarak göstermiştir. Türkiye her zaman Kafkaslar, Balkanlardan gelen göçmenlere kapılarını açmıştır. Avrupa 1 milyon sığınmacı kabul ettiğinde, İslamofobi kendini göstermiştir. Oysa kimse sormuyor Türkiye’ye sığınmacılara ne kadar para harcadın diye.”
Ivanov, 21. yüzyılda bir arada yaşamak için yapılması gerekenlere dikkati çekerek, “Eleştirel bakış açısına sahip olmalıyız, eleştirel bakış problemlerimizi çözmemize yardım edecektir. İkinci unsur yaratıcılıktır. Kalıpların dışında düşünmemizi sağlayacak olan yaratıcılıktır. Üçüncü unsur işbirliği, dördüncüsü ise iletişimdir. İletişime geçen entegre olur, geçmeyenler ise getto yaratır. Biz artık, çatışmaların kural, barışın ise istisna olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Barış kendimizle başlar. En büyük sır elimizdekinin kıymetini bilmektir. Vatanımıza sahip çıkalım. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti’ni sevin, sayın, sahip çıkın.” değerlendirmesini yaptı.
Kendisine sürekli “Makedonya ve Türkiye diğer Balkan ülkelerine göre neden daha sıcak ilişkiye sahip?” diye sorulduğunu aktaran Ivanov, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben de yarı şaka yarı ciddi şöyle cevap veriyorum, Biz Makedonlar olarak 100 yıl önce Türkiye’ye önemli yatırımlar yaptık. Yüz yıl önce Türkiye’ye Mustafa Kemal’i gönderdik. Sadece onu değil, en yakın arkadaşlarından Ali Fethi Okyar’ı gönderdik. Aynı zamanda Yahya Kemal’i gönderdik. Türkiye, bu yatırımların karşılığını veriyor. THY ve daha birçok şirketi gönderdi. İki ülke ilişkisinin neden farklı olduğunu ancak böyle açıklayabilirdim.”
Konferansın sonunda Ivanov, Karadeniz Vakfı Başkanı Yusuf Cevahir tarafından kendisine hediye edilen kemençeyi çaldı.