Osmanlı Devleti dendiğinde Sırpların aklına ilk gelen şeyler “halkın İslam’ı kabule zorlanması, istibdat ve isyanlar” oluyor.
Osmanlı’dan kopuş sürecinde milliyetçi akımların hakim olduğu idarelerin Türkiye aleyhtarı propagandasının bir neticesi olan bu tahrif edilmiş tarih belleği, Türkiye ve Sırbistan arasında arşiv sahasında işbirliğine başlanmasıyla birlikte değişmeye başlıyor.
Sırp Novosti gazetesinin haberine göre, iki ülke arasında arşivlerin araştırmacılara açılmasına ilişkin protokolün imzasından sonra Türkiye’ye gelerek Osmanlı arşivlerinde Sırbistan’a ilişkin tarihi vesikaları inceleyen mütehassıslar, Osmanlı Sırbistan’ının 5 asırlık bir zulüm dönemi olduğu söylemlerinin mesnetsiz olduğuna şahit oluyor.
Sırp Novosti gazetesine konuşan tarihçi Srcan Katiç, “15 ve 16. asırlarda ve 17. asrın bir kısmında Osmanlı devleti güçlü iken Sultan, milliyetleri ve dinleri ne olursa olsun tüm vatandaşların koruyucusu konumundaydı. Bu dönemde çok sayıda Sırp da Osmanlı ordusunda hizmet verdi” diye konuştu.
Eski bir diplomat olan ve İstanbul’da Türkçe ve Osmanlıca öğrenen tarihçi, Osmanlı arşivlerini inceleyen sayılı Sırp mütehassıs arasında yer alıyor. Osmanlı arşivlerinde her konuda oldukça detaylı milyonlarca vesikanın Sırbistan’ın tarihine ışık tuttuğuna dikkat çeken Srcan Katiç, Türk arşivlerinin tamamıyla objektif olduğunu ve asıl problemin tarihçilerin objektif olmaktan uzak olmaları ve arşivleri kendi istedikleri şekilde yorumlamaları olduğunu kaydetti.
Zorla İslamlaştırma Olmadı
Osmanlı idaresi altında yaşayan Sırpların İslam’a geçiş nedenlerini vergi kolaylığı, devlet hizmetinde hızlı ilerleyebilme arzusu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun durdurulamayan genişlemesinin oluşturduğu atmosfer olduğunu söyleyen Katiç, “16. asırda Sancak bölgesinde yapılan bir nüfus sayımını örnek verebiliriz. Genel olarak Müslümanlar ve Hıristiyanlar ayrı sayılıyorlar. Lakin bu defa kâtip bu yolu tercih etmiyor ve Hıristiyan bir babanın altında oğullarından bazılarını Hıristiyan bazılarını da Müslümanlar olarak kaydediyor. İslam’a zorlama gibi bir durum söz konusu değil. Eğer öyle olsaydı bir veya iki nesil sonra Hıristiyan kalmazdı” diye konuştu.
Sırbistan Arşivleri Genel Müdürü Miroslav Perişiç ise Türkiye ile yaptıkları işbirliğinin Sırp tarihine yeni bir bakış açısı sunacağı görüşünde. Türk arşivleri ile işbirliğinin 15 ila 19. asırdaki Sırp tarihine ilişkin Osmanlı vesikalarının araştırılması ve neşredilmesine olanak sağlayacağına işaret eden Perişiç, yüz binlerce vesikaların dijital ortama aktarılıp tercüme edilerek Sırbistan arşivlerinde de yerini almasını hedeflediklerini ifade etti.
Zambak.ba