Makedonya 30 Eylül’de isim değişikliği referandumu için sandık başına gidecek. Makedonya’nın Yunanistan ile imzaladığı “Prespa” Anlaşması’nın onaylanarak Avrupa Birliği (AB) ve NATO kapısının açılmasını öngören tarihi referandum hakkında milletvekili ve iktidardaki Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği (SDSM) Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Zekiri ile görüştük. Zekiri ile referandum kampanyasından Makedonya Cumhuriyeti vatandaşlarının neden “evet” demesi gerektiğine, AB ve NATO’nun Makedonya için öneminden, Avrupa-atlantik kurumlarına üyeliğin Makedonya’daki vatandaşlara getireceği kazanımlara kadar birçok konuda konuştuk. Makedonya için hem AB hem de NATO üyeliğinin çok önemli olduğunun altını çizen Zekiri, “Başarılı bir referandum ve Makedonya’nın NATO ile AB üyeliği ile Avrupa’yı, gelişmiş standartları buraya getirmek istiyoruz. Gençler ve tüm Makedonya vatandaşları geleceklerini ülkeden kaçışta değil burada bulmalarını arzuluyoruz” dedi.
Seyyid EMİN, Hakan ALİ / TİMEBALKAN ÖZEL
Referandum kampanyası her geçen gün daha yoğun geçtiğini söyleyen SDSM Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Zekiri, “Avrupa Makedonyası için “Evet” koalisyonunda yer alan bütün siyasi partiler sürekli sahada çalışmalarını gerçekleştiriyor. 30 Eylül’de referandumun başarılı geçmesi için çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz çünkü bu Makedonya Cumhuriyeti vatandaşları için kullanılması gereken tarihi bir şans. Hiç şüphesiz Makedonya Cumhuriyeti vatandaşlarının büyük bir çoğunluğu AB ve NATO üyeliğini destekliyor” dedi.
NATO güvenlik, AB ise refah açısından önemli
Makedonya Cumhuriyeti devleti ve vatandaşları için hem Avrupa Birliği hem de NATO’nun çok önemli olduğunu kaydeden Zekiri, “NATO güvenlik açısından önemliyken AB ise refah ve büyük Avrupa ailesinin bir parçası olmamız için çok önemli. Biz küçük bir devletiz. Burada yaklaşık 2 milyon kişi yaşıyor. Burada yaşayanların büyük bir kısmı hayatlarını burada sürdürmek istiyor. Fakat kötü ekonomik durum, geçmişte geçirdiğimiz siyasi krizin sonuçları var. Ülke ve ekonomik plan olarak yeni işyerlerinin açılmasına ihtiyacımız var, gençlerin istihdamı için dış yatırımlara ihtiyacımız var. Bu şekilde Makedonya’da daha iyi yaşam kalitesi ve iş imkanı için Makedonya’dan ayrılan, Avrupa ülkelerine giden gençlerin göç etmesinin önüne geçebiliriz. Başarılı bir referandum ve Makedonya’nın NATO ile AB üyeliği ile Avrupa’yı, gelişmiş standartları buraya getirmek istiyoruz. Gençler ve tüm Makedonya vatandaşları geleceklerini ülkeden kaçışta değil burada bulmalarını arzuluyoruz” şeklinde konuştu.
NATO üyeliği tüm vatandaşların güvenliğini sağlayacak
Balkanların her zaman kriz bölgesi ve ne zaman ne olacağı kestirilemeyen bir bölge olarak tanımlayan milletvekili Muhammed Zekiri, Makedonya’nın NATO’ya üyeliği ile öncelikle Makedonya Cumhuriyeti’ndeki tüm vatandaşların güvenliğinin sağlanacağını belirterek, “Hiç kimse başımıza ne gelecek diye endişe etmeyecek. Çünkü biz burada, bu bölgede geçmişte yaşanan savaşların, çatışmaların da şahidiyiz. NATO üyeliği ile birlikte dünyanın en güçlü 29 üye devletinin bulunduğu bir ittifak içine giriyoruz. Bununla birlikte güvenlik sorunu ve vatandaşların “başımıza kötü bir şey gelebilir” korkusunun üstesinden gelinecek. Aynı zamanda bu üyelik, dış yatırım ile ilgilenenler için de güvenlik oluşturacak ve yatırım için daha kolay bir şekilde Makedonya’ya gelecekler. Bu da Makedonya vatandaşları için yeni iş yerleri, daha güzel bir ekonomi ve daha kaliteli yaşam standartları anlamına gelecek” ifadelerini kullandı.
30 Eylül’deki referandumun Makedonya’da yaşayan tüm milletler için kesinlikle çok önemli olduğunun altını çizen Zekiri, “Makedonya Avrupa için bir “Küçük Avrupa” örneğini temsil ediyor çünkü çok etnikli yapı en çok bizde ortaya çıkıyor. Makedonya’da Makedonlar, Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Sırplar, Romlar ve daha az sayıda diğer etnik unsurlar yaşıyor. Bu da Makedonya’nın güzelliğidir. Makedonya birçok farklılığı içinde barındıran ve her tarafından kendisinin sayıldığı bir ülke. AB üyeliği ile de bizim partimizin ortaya koyduğu Makedonya’da “Herkes için bir toplum” anlayışı uygulanmış olacak. Bu anlayışta Makedonya’daki tüm vatandaşlar, etnik ve dini hiçbir ayrım gözetmeksizin Makedonya’yı kendi devleti olarak görecek” açıklamalarında bulundu.
Etnik, dini, siyasi ve her alanda ayrımcılığın sona ermesi gerekiyor
Makedonya’da geçmişte yeterince ayrımcılıkların yapıldığını ifade eden Muhammed Zekiri, “Geçmişte bunu yapan siyasi yapılar vardı ve halen maalesef bu devletin gerektiği gibi çalışmasını istemeyenler var. Milliyetçilik söylemini insanları bölmek için kullanıyorlar. Makedonya’nın küçük bir ülke olduğunu söyledik, herkesin herkesi tanıması mümkün. Etnik, dini, siyasi ve hangi alanda olursa olsun ayrımcılığın sona erme ve bir kenara bırakılma zamanı olduğunu düşünüyorum. Devletimize, genç jenerasyonlara, ve geleceğimize daha iyi bir yaşam sunmayı hedeflemeliyiz. Bu şans, muhakkak kullanmamız gereken bir şans. Bu şans, bu jenerasyon siyasilerin ve vatandaşların kaçırmaması gereken bir şanstır. Bu nedenle vatandaşların her geçen gün daha bilinçli olduklarını ve 30 Eylül’de önümüze gelen bu şansı kullanıp “evet” oyu kullanacaklarını düşünüyorum. Referandumun başarılı bir şekilte tamamlanacağını, geçilmesi gereken süreçleri geçeceğimizi ve NATO ile AB’nin bir parçası olacağımıza inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan ile varılan isim anlaşmasının hassas bir konu olduğunu biliyoruz
Referandumu boykot etmek isteyenlerin sayısının çok fazla olmadığını söyleyen Zekiri, boykota davet edenler mantıklı olmadığını ve eğer boykota davet ediyorlarsa, alternatiflerini söylemeleri gerektiğini belirterek, “Makedonya Cumhuriyeti vatandaşları için alternatifleri nedir? Onların bu soruya cevabı yok ve onlar da Makedonya Cumhuriyeti vatandaşlarının %90’ının gitmek istediği yere gidilecek en doğru yolun bu olduğunu biliyor. Yunanistan ile varılan isim anlaşmasının hassas bir konu olduğunu biliyoruz. Fakat bizim AB ve NATO’ya giden yolumuz budur. Başka bir yol yok. Anlaşma olmak zorunda. Bizi büyük Avrupa ailesinin bir parçası yapacak anlaşma içinde taviz verilmesi gerekiyor. Bu yüzden de bazıları küçük siyasi çıkarlar yüzünden bu anı kullanıp “kahramanı” oynayarak milliyetçilik kartı üzerinden oynamamalı” şeklinde konuştu.
VMRO DPMNE bu anı kullanıp siyasi pazarlık yapmak istedi.
Açıklamalarında ana muhalefet partisi VMRO DPMNE’ye yüklenen Muhammed Zekiri, “VMRO DPMNE bu anı kullanıp siyasi pazarlık yapmak istedi. Kendilerinin bir önceki yönetiminde, görevlerini kötüye kullandıklarından dolayı her gün mahkemelerde ve bunun üzerinden bir pazarlık yapabileceklerini Suçlular için af yoktur ve olmamalı da. AB ve NATO’nun parçası olmak istiyorsak, gerçek bir devletimizin olmasını istiyorsak hukukun işlemesi gerekiyor. Yanlış yapan, anayasa ve yasalara karşı gelen herkesin hesap vermesi gerekiyor. Her zaman birilerinin affedilmesinin tekrarlanmasına izin vermemeliyiz. Bu muhalefet partisinden önemli siyasi şahsiyetlerin çıkıp kendi liderlerinin ve yönetiminin aldığı karara karşı çıkmaları sevindirici. Herkes kendi kararını kendisi verir. O partiden olan önemli siyasi kişiler referanduma çıkacaklarını açıklamaları önemli. Çünkü an, kullanmamız gereken bir an. O siyasi partide de vatandaşların ve devletin iyiliğini düşünen mantıklı insanlar var” yorumunda bulundu.
30 Eylül’ün tüm vatandaşlara taşıdığı mesajın bir siyasi partinin oylanmadığı mesajı olduğunu kaydeden Zekiri, “Bu referandum bir genel ya da yerel seçim değildir. Burada Makedonya için oylanmaktadır. Burada her vatandaş kendisi ve kendi çocuklarının geleceği için oy kullanacak” diyerek sözlerini noktaladı.
