Hayrat Vakfı, Türkiye’de farklı şehirlerde lise eğitimi gören 25 genç için Balkanlarda eğitim ile kültürel gezi barındıran “Uluslararası Balkanlar Yaz Kampı” programı düzenliyor.
TİMEBALKAN
Hayrat Vakfı, Türkiye’de farklı şehirlerde lise eğitimi gören 25 genç için Makedonya, Arnavutluk ve Kosova’da eğitim ile kültürel gezi barındıran “Uluslararası Balkanlar Yaz Kampı” programı düzenliyor. Türkiyeli lise öğrencileri Makedonya’da Üsküp, Kalkandelen ve Ohri’nin yanı sıra Arnavutluk ve Kosova’ya da gidecek. “Uluslararası Balkanlar Yaz Kampı” programı 9 Eylül’de sona erecek.
Türkiye ve Balkan Müslümanların kardeşliği ilelebet devam edecek
Hayrat Vakfı Balkanlar temsilcisi Ahmet Hüsrev Adiloğlu yaz kampı ile ilgili yaptığı açıklamada, ” Türkiye’deki genç kardeşlerimiz, özellikle lise düzeyindeki genç kardeşlerimiz balkanları daha henüz eğitimlerinin ilk basamaklarında iken gelip görsünler, tanışsınlar, üniversite okumak isteyenler balkanları tanısınlar, balkanlarla ilgili üniversite okuma imkanlarını görsünler diye böyle bir hedefle hem eğitim içerikli hem gezi içerikli bir proje düşündük” dedi. Aslen Kosovalı olan ve Bursa’da yaşayan Adiloğlu, Uluslararası Balkanlar Yaz Kampı ismiyle içerisinde hem eğitim, hem gezi olarak bir program tertiplediklerini belirterek, “Eğitimde sunumlar var, Balkanları tanımaya yönelik manevi eğitim kısımları var. Ayrıca Balkanlardaki tarihi eserler, ecdat yadigarları burada yapılan güzel çalışmaların eserleri bunları yerinde görmek istedik. Hakikaten güzel bir heyecan oluştu. Balkanları tanımaya ciddi anlamda başladılar ve sevdiler ve onu gözlerinden okuyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye ve Balkan Müslümanların kardeşliği ilelebet devam edecek diyen Hüsrev Adiloğlu, “Bu kardeşliğimizin yekteye uğrayan yerlerini, kısımlarını tamir edip tekrardan birlik beraberliğimizi, bütünlüğümüzü güçlendirmeye gayret ediyoruz, edeceğiz. Son 10-15 yılda tamir faaliyetleri, tamire yönelik çalışmalar arttı, hızlandı ve inşallah önümüzdeki süreçte daha güzel olacağını düşünüyoruz. Bu coğrafyayı Türkiye’den ayrı düşünemeyiz, Türkiye’yi de bu coğrafyadan ayrı düşünemeyiz, bu anlamda hep birlikte inşallah güzel çalışmalar yaparız” açıklamalarında bulundu.
Amacımız bir medeniyetin çocukları olarak bu topraklarda yapılan kahramanlıkların farkına varmak
Hayrat Uluslararası Öğrenci Derneği Başkan Yardımcısı Muhammed Kürşat Karaca, “Türkiye’de Hayrat Vakfı gençlerimizin milli ve manevi değerlerini yaşatma, ihya etme, imar etme gayesiyle 1974 yılında kurulmuş bir vakıf. Bu vakfın bünyesi altında pek çok derneğimiz var, bunlardan birtanesi Hayrat İnsani Derneği, birtanesi Hayrat Uluslararası Öğrenci derneği, öğretmenlerle alakalı başka derneklerimiz var” dedi. Hayrat Uluslarası Derneği olarak Türkiye’deki liseli gençlerimize farkındalık yaratmak istediklerini belirten Karaca, “Özellikle daha yolun başındayken coğrafi olarak medeniyetimizin, ecdadımızın hangi sahay hitap etiğini bir parça farkındaklık noktasında onlarda da farkıdanlık uyandırmak için böyle bir kampı tertip ettik. Kontenjanımız sınırlıydı, yaklaşık 20 öğrenci kadar bir kontenjan belirlemiştik. Güzel bir katılım oldu ve bir mülakat neticesinde genç kardeşlerimizi seçerek farklı şehirlerden, farklı liselerden gençlerimizi bir araya getirdik. Bu kapsamda 9 günlük bir program icra edeceğiz bu coğrafyada. Bu 9 günün 5 günü Makedonya Üsküp’te olacak ve onun ardından Arnavutluk’a geçeceğiz. Arnavutluk’ta birkaç şehri gezdikten sonra Kosova, Kosova’dan sonra tekrar Üsküp sonra da İstanbul’a dönüş şeklinde olacak” ifadelerini kullandı.
Bu projedeki en büyük gayelerinin özellikle lise çağında olan gençlerimizin tarihsel arka planı çok iyi idrak etmek olduğunu bildiren Muhammed Kürşat Karaca, “Bir medeniyetin çocukları olarak bir medeniyetin torunları olarak ecdadımızın bu coğrafyalarda yapmış olduğu kahraman mücadelerinin farkına varmalarını kahramanca yaptıkları bu fedakarlık anlamalarını maddi cihatla birlikte, manevi cihatı nasıl yerine getirdiklerini görmelerini ve buradaki tarih derslerinde anlatıldığı gibi maalesef ecdadımız Osmanlı’nın bu topraklara işgal için sömürge için gelmediğini bu coğrafalayara bir fethi ruhuyla insanların kalplerini, akıllarını islamiyeti açmak şuuruyla geldiğinin farkına varmalarını amaçlayarak böyle bir programı icra ettik. Gençlerimiz bu coğrafyada olmaktan gayet memnun” diyerek sözlerine son verdi.
Türkiyeli öğrencileri Balkan Müslümanlarının kıymetli hocalarıyla bir araya getirmeyi hedefliyoruz
Hayrât Vakfı Makedonya Temsilcisi Mehmet Çakmak ise, “Yaklaşık 10 gün sürecek programımızın buradaki ev sahipliğni icra ediyoruz. Kardeşlermizin lise hayatının, lise eğitim hayatlarının içerisindeler ve çok başındalar. İstedik ki daha bu dünya görüşlerinin, vizyonlarının, ufukların oluştuğu hengamede balkanlarda bu ufuğun, bu vizyonun içine biryere yerleştirmeyi başarabilelim” dedi.
Yaş sınırı olarak lise çağlarını tercih etmelerinin meyvelerini henüz daha iki gün geçmiş olmasına rağmen yavaş yavaş toplamaya başladıklarını kaydeden Çakmak, “Bu programda gördüklerği eğitim ve gezilerle Balkanları, Üsküp’ü, bu coğrafyayı ve insanını gönül dünyalarında güzel bir zemine oturttuğu kanatindeyim. Üsküp şehir turu yaptık. Üsküp’ün bir doğu tarafı, bir de batı tarafı, köprünün bir ucuyla diğer ucundaki farkın arkasında yatan ideolojik sebepler, tarihi sebepler gibi konularda hakikaten şaşkınlıklarını gizlemedikleri çok can kulağıyla dinledikleri bir akşam oldu. Yani Üsküp’ün bu tarihi dokusunu, Osmanlı havasını taşıyan halini fevkalade beğendiler. Bir yandan karşı tarafla bu taraf arasındaki farka da ciddi bir şaşkınlık gösterdiler fakat bu şaşkınlık güzel neticelere vesile olacak bir şaşkınlık kanatindeyim. Programın içerisinde eğitim ayağıda var. Bu eğitimler sırasında hem bizim buradaki Hayrat Vakfı yurdumuzda gerçekleşen yaptığımız sunumlar var. Burada da balkanlarda yaşayan, balkan ehlinden, balkan Müslümanlarının değerli kıymetli hocalarımızla bir araya getirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Biz Üsküp’üz, Üsküp’te bizmiş gibi bir birlikteliğimiz var
TİMEBALKAN’a açıklamalarda bulunan lise son sınıf öğrencisi Ahmet Nurioğlu. “Türkiye’nin Nevşehir ilinde doğdum, orada büyüdüm. Rize’de okuyorum. Biz büyürken, orta okulda, lisede her zaman Osmanlı tarihini ve Osmanlı tarihinde İstanbul’dan önce Balkan coğrafyasına gelip buraların fethedildiğini, bu fethin aslında sömürge amaçlı değil de bir İlay-ı Kelimetullah amaçlı olduğunu öğrendik” dedi. Biz o zaman Balkanların bu kadar bizden olduğunu tam olarak anlamıyorduk diyen Nurioğlu, “Buraya gelip kendi gözlerimizle görünce burdaki insanların bizlere duyduğu sevgiden ve hala bu Osmanlı mirasının çok fazla canlı olmasıyla anladık ki gerçekten Balkan coğrafyasında bizden çok şey var ve Üsküp’te de bunu gördük. Aslında biz Üsküp’üz, Üsküp’te bizmiş gibi bir birlikteliğimiz var, bunu buraya gelince kendi gözlerimizle gördük” şeklinde konuştu.
İstanbul Şehir Üniversitesi ekonomi bölümünde okuyan İbrahim Hakkı Yıldırım ise gezi ve eğitim izlenimleriyle ilgili yaptığı açıklamda, “Biz de Türkiye’de kendi aldığımız tarih eğitimlerinde veya üniversitedeki hocalarımızdan aldığımız eğitimde genel olarak Osmanlı’nın üzerine yada Osmanlı’nın bu cihanşümul dava üzerine kurduğu hayalleri ve bunlarla alakalı yaptığı fethileri ve bulunduğu bögeleri inceliyoruz. Fakat Balkanlar dediğimiz coğrafya yani Rumeli coğrafyası ve Anadolu coğrafyası aynı zamanda birçok hocamızın söylediği gibi Osmanlı için çok büyük bir yer” dedi. Osmanlı’ya kuş benzetmesi yapan Yıldırı, “Rumeli coğrafyası ve Anadolu coğrafyası bir kanat hükmünde ve Makedonya’da bulunan Üsküp’ün diğer coğrafyaları veya mesela Bosna Hersek’in, Arnavutluk’un veya diğer yerlerin İstanbul’un fethinde bir üs halinde olduğunu biliyoruz. Buralara gelip buraları görmek bizim bu bilgilerimizi daha fazla pekiştirmemize ve daha fazla anlamamıza yardımcı oluyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de ne kadar Balkanları okutulsa da hissiyatımızda tam manasıyla idrak edilemediğini belirten İbrahim Hakkı Yıldırım, “Balkanarın ne kadar bizim olduğunu veya balkanlar bizim neremizde, kalbimizin neresinde bunu tam manasıyla idrak edemiyoruz. Bu dersler gerçekten şu noktada bile çok yardımcı oldu. Bizim hiç bitmeyecek bir sloganımız var onu söyleyeyim, Bb alkanlar daima bizimdir, ve daima bizim kalacaktır. Bu sloganla beraber Allah’ın izniyle burada hayırlı hizmetlerde bulunup tekrardan buradaki davalarda ve dünyanın birçok yerinde tekrardan İslamiyetin, Müslümanlığın yayılmasında yardımcı olmak istiyoruz” açıklamalarında bulundu.