Geleceğimiz için kurduğumuz hayaller olmasaydı dünya aydınlatmayan bir yıldıza dönüşürdü, çünkü parlak bir geleceğin tutkusu her insanın en önemli unsurlarından biridir. Hayallerimiz güneşin aydınlatmasına benzer ve güneşin ışınları çevremize sıcaklığı kattığı gibi, o hayaller de içimizi sözlerle ifade edemeyeceğimiz bir şekilde ısıtıyor.
“Gerçekleşmek ikincil güç, birinciyse hayal kurmaktır”. Bir kaç gün önce kitap okurken bu cümleye rastladım ve bu cümleyi inceledikten sonra anladım ki başarıya doğru giden yolun temel noktası iddialı ve güçlü bir hayaldir.
İnsanlar zannediyor ki başarının anahtarı çok çalışmaktır, fakat daha derin düşünürsek anlayacağız ki; insanın bir hayali olmazsa ümidi de olmaz, ümit olmazsa çalışmayıp hiçbir çaba göstermez. Peki, çalışmadan elde edilebilen bir başarı var mıdır?
Bence yoktur!
Sonuç; parlak bir gelecek iddialı bir hayalin arkasında saklıdır! Ben büyük hayalleri olan küçük bir kızdım, her zaman doktor olacağım günü hayal ederdim. Belli bir yaşa geldiğimde babam beni karşısına alıp dedi ki: “Kızım başaramayacağın kadar büyük bir hedef al önüne ve o hayale ulaşana kadar hep çalış, pes etmeden çalış.”
Ve ben hedefimi belirledim, amacım başarılı bir cerrah olmaktı. Bir kaç sene sonra hedefime ulaşıp Hipokrat yemininin her satırını tek tek uygulayıp insanların yüzlerini güldürmeye karar verdim.
Ve ben hala o hayalin peşinden koşmaktayım…
Benim en büyük hayallerimden bir diğeri ise dünyayı barış içinde görmektir. Artık insanların ölümünü izlememektir, etrafta çocukların yüzlerinde gözyaşlarının yerine tatlı gülümsemelerini görmektir…
Peki bir insan bunu başarabilir mi!?
Zor ama imkansız değildir.
Bence, ben başarabilirim, biz başarabiliriz!
Nasıl diye soracak olursanız, aslında bunun temel adımları basittir çünkü bir insan çevreyi değiştirmek istiyorsa değişime önce kendisinden başlamalı. Yani o hedefe yürüyen yolun ilk adımlarını kendisi atmalı ve sonra da onu destekleyenler muhakkak çıkacaktır. Bir kişiden sayı beşe, ona, yüze, bine, yüz bine artacaktır. Önemli olan insanın bu değişimi başlatmasıdır, sonra zaten yardımseverlerin sayısı gittikçe yükselecektir.
Bizim bu gelişimi başlatmamız gerekmektedir. Artık her gün televizyona çıkan o acı olayları oturup izlememiz gerekir.
Biz bu yolun ilk adımlarını atalım, önümüzdeki engelleri kaldırmaya başlayalım, insanlığın ümidi biz olalım…
Bir ülke ilerlerse, diğer ülkeler onu örnek almayacak mı?
Böylece ne yapmış oluruz? Tüm insanlığa katkımız olur ve tüm dünyayı değiştirebiliriz.
Evet, biz biz olup hayallerimize ve hedeflerimize odaklanıp onların üzerinde çalışırsak bunu kolayca yapabiliriz.
Dünyayı bu kabustan kurtaracak nesil biziz, biz!
Ve tekrardan itiraf ediyorum; Dünyayı değiştirmek istiyorsak değişimi kendimizden başlatmalıyız.
Ve evet ben bunu başarabilirim, biz başarabiliriz…
Zulejha Murati