24.Dönem İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM ) Başkanı Rifat Sait’in, “Trump’ın kondisyonu yeter mi?” başlıklı yazısını siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.
ABD, sözüm ona dünyanın liderliğine ve jandarmalığına soyunmuş, nükleeri ve kapitalizmi ile tam bir tehlike. Kontrolü sağlanmaz ise Dünyayı yok edebilecek bir ihtimali olan pimi çekilmiş bir Atom bombası gibi. ABD gibi ultra çok güçlü bir ülke, aklıselim ile yönetilmez ise Dünyanın geleceği için büyük tehdit olabilir. Bu yüzden bu süper güçlerin süper yönetimlere ihtiyacı vardır. Onlardan beklenen dengeyi ve adaleti sağlamaktır. Yine işte bu yüzden bu ülkelerin arkasında depderin üst akıllar vardır. Sözüm ona Dünya lideri bir ülke olan ABD’nin başkanın da Dünya lideri olması beklenir ama gerçekte buna asla müsaade edilmez. Holywood filmlerindeki Başkan ile Beyaz Saray’da oturan Başkan arasında gerçek ve hayal gibi bir fark vardır.
Aslında ABD Başkanı Donald Trump’ın seçimleri kazanması beklenmiyordu. Üst akıl anketleri Hillary Clinton üzerinde duruyordu. Belki de Bayan Clinton Başkan seçilseydi belirlenen düzen daha iyi işleyebilecekti. Üstelik dünyada tam da kadın liderler dönemi başlamıştı. Öyle ya İngiltere, Almanya, İrlanda, Hırvatistan, Polonya, Marshall adaları, Tayvan, Nepal, Malta, Güney Kore, Liberya, Litvanya, Şili, Namibya, Norveç, Bangladeş, Myanmar gibi ülkelerde şu anda aynı anda hep kadın başkan veya başbakanlar olması tesadüf müydü? Hillary ile moda tam olarak yerine gelecekti. Olmadı. Araya birileri mi girdi yoksa başka bir üst akıl mı var şu anki mevcut bilgilerimizle çözemiyoruz.
ABD seçimlerinin bitip Trump’ın başkan seçilmesiyle birlikte ABD’de olağan dışı şeyler yaşanmaya başladı. Seçim tekrarlanması bile gündeme geldi. Trump’ın adamları peşi sıra istifa etmeye başladılar. ABD’nin en büyük basın camiası ile Trump arasında hakarete varan tartışmalar yaşanmaya başladı. ABD istihbarat ve güvenlik birimi FBI, kendi başkanları Trump hakkında soruşturmalar yapmaya başladı. Trump’ın damadı adeta bir şüpheli gibi addedildi. Son olarak en son aldığımız haberde ABD Başkanı Donald Trump ile ekibinin seçim kampanyası sırasında Rusya ile gizli anlaşmalar yaptığı ve Rusya’nın ABD başkanlık seçimine Trump lehine müdahale ettiği iddialarıyla ilgili FBI soruşturmasına güvenilemeyeceğine dair bugüne değinki en önemli kanıt, kamuoyunun bilgisine sunuldu. Trump, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Devin Nunes ile ekibi tarafından hazırlanan 4 sayfalık iç yazışma üzerindeki gizliliği kaldırdı.
ABD ile Kuzey Kore neredeyse dünya savaşına neden olabilecek sataşmalara girdiler. Hatırlarsanız Trump, eylül ayında, New York’ta yapılan 72. BM Genel Kurulu toplantısındaki konuşmasında, nükleer programını sürdürmesi halinde bu ülkeye karşı gerekli tüm adımları atmaya hazır oldukları mesajını vererek, “(Kuzey Kore lideri) Roket adam, hem kendisi hem de rejimi için intihar misyonunda. Eğer ABD, kendini ve müttefiklerini savunmak zorunda kalırsa Kuzey Kore’yi tamamen yok etmekten başka seçeneği kalmayacak. ABD buna hazırdır, isteklidir ve bunu yapabilir ancak buna gerek kalmamasını umuyorum.” demişti.
ABD senatosu devlet bütçesini onaylamadı ve onların deyimiyle ABD devleti resmen kepenk kapattı. Dolardaki düzensiz oynamalar ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de Suriye’de sözüm ona dostumuz ve müttefikimiz dediğimiz ABD, terör örgütlerine resmen ve alenen silah desteği verip, açıkça Türkiye’nin karşısında yer alıyor. ABD savunma bakanlığı Pentagon ile siyasi kanat sürekli farklı şeyle söylüyorlar. Karşınızda sanki bir devlet değil de Hollywood filmlerindeki yasadışı kişilerle muhatap olduğunuzu düşünmeye başlıyorsunuz.
ABD’de her an her şey olabilir. Daha önce Başkan Kenedy’nin başına gelenleri de biliyoruz. ABD; Neoconlar, Rochild ve Rockfeller gibi ailelerin ve sözüm ona kendini ari ırk şeklinde tanımlayan grupların yaşadığı ve bir kısmının Yahudi derin güçlerinin yönettiği karmakarışık bir devlet. Trump bütün bunların neresinde? Ne yapmak istiyor ya da ne yapması isteniyor, göreceğiz? Bu kadar karmaşıklığın içinde Trump normal başkanlık süresini tamamlayabilir mi? Kondisyonu buna yeter mi? Bunları da göreceğiz. Ne halleri varsa görsünler. Bizim bütün derdimiz Türkiye. Allah ülkemizi bu karışıklardan korusun inşallah.