Çevre Bakanlığı’nın sabah saatlerinde hava üzerinde yaptığı ölçümlerde, Üsküp’ün Centar, Lisice ve Karpoş yerleşim yerlerinin yanı sıra Manastır ve Kalkandelen’de PM parçacıkları ile en çok hava kirliliğinin olduğu yerler olarak tespit edilmiştir.
Kalkandelen vo Üsküp’ün Lisice yerleşim yeri hava kirliliği açısından rekorlar kırmaktadır. Dün Kalkandelen’de hava kirliliğini ölçen merkezler PM parçaçıkların belirlenen normal seviyeden 17 kat, Lisiçe’de ise 10 kat fazla olduğunu teyid etti.
Uzmanlar’a göre kimyasal bileşimleri birbirinden farklı olan bu parçacıklar, kalp ve akciğerlerimizin baş düşmanıdır. Isınma amacıyla yaktığımız odun, kömürden, sanayinin atmosfere verdiği atıklarından ve otomobillerin egzosundan havaya yayılan bu parçacıklar çeşitli büyüklüktedir. Çapı 10 mikrondan (1 mikron bir milimetrenin binde biri) küçük olan parçacıklara PM10; 2,5 mikrondan küçük olanlara ise PM2.5 denir. PM harfleri, parçacık halindeki maddelerin ingilizce karşılığı olan “particulate matter” in baş harflerinin kısaltmasıdır.
Hava kirliliği nasıl zarar veriyor?
Çok küçük olan PM2.5 soluduğumuz havayla beraber akciğerlerimizin en derin köşelerine kadar gidip oralara yerleşip yangı oluşturur. Tıbbi adı enflamasyon olan yangıyı, günlük yaşantımızda ortaya çıkan ve bizi çok kızdıran bir olayın yarattığı huzursuzluğa benzetebiliriz. Öfkemiz, sağduyumuzu, muhakeme kabiliyetimizi etkileyince, tepkimizi başka tarafa yöneltip hırsımızı suçsuz birinden almamız gibi vücudumuzun bir yerindeki yangı da, öfkemizin bize yaptırdığını, damarlarımıza ve kan hücrelerimize yapar; damarlarımızın içini döşeyen ince örtünün sağlığını bozar, damarların yer yer büzüşüp daralmasına yol açar, kanı pıhtılaştıran hücreleri azdırıp, damarın pıhtıyla tıkanmasına yol açar.
İş yangıyla bitmiyor. Kirli havadaki PM2.5 dan 20 – 30 kat daha küçük olan parçacıklar (PM0,1) kana karıştığından kalbi ve damarları doğrudan etkilerler. Bu parçacıklar akciğerlerdeki havayla kanı ayıran incecik duvardan geçecek kadar küçüktürler. Kan dolaşımına geçen bu zararlı maddeler damar duvarındaki tahribata bizzat katılıp damar sertliğini ilerletirler.