Avrupa’nın baskıları üzerine ülkenin adil bir hukuk sistemine ve tam demokrasiye kavuşması için hükümet tarafından parlamentoya getirilen kanun teklifi görüşmelerinde İskeçe Türk Birliği (İTB) ile ilgili konuşmalar gündeme damgasını vurdu.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın uluslararası anlaşma ve insan hakları sözleşmeleriyle teminat altına alınmış temel haklarından biri olan kimliği ve bu konudaki mücadelesinin sembolü haline gelen İskeçe Türk Birliği, Yunan parlamentosunda parti temsilcilerinin hedefi oldu.
Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkum edildiği onlarca davalardan biri de İskeçe Türk Birliği hakkında Yunan adaletinin almış olduğu haksız ve yasakçı karardır. Yunanistan, Makedon Azınlığı ile ilgili dernekler konusunda da mahkum edilmişti. Avrupa adalet ve kontrol mekanizmasının bahsekonu adaletsizliklerin giderilmesi ve yanlış mahkeme kararlarının düzeltilmesine ilişkin baskıları üzerine Yunanistan Adalet Bakanlığı, ilgili konuların düzeltilmesine olanak sağlayacak maddeleri de içeren bir kanun teklifini meclise sundu.
Ancak dün akşam (19 Eylül 2017 Salı günü) parlamentoda görüşülen kanun teklifindeki ilgili maddeler, muhalefet partilerinin ve özellikle de Neonazi Altın Şafak ve hükümet ortağı aşırı sağcı ANEL partisinin sert tepkileri üzerine Adalet Bakanı Stavros Kontonis tarafından 10 gün sonra tekrar görüşülmek üzere geri çekildi.
Parlamentoda konuya ilişkin parti temsilcilerinden yapılan konuşmalarda Neonazi Altın Şafak partisinin İskeçe Türk Birliği ile ilgili ırkçı söylemleri damgasını vurdu.
Öte yandan diğer partilerin de Altın Şafak’ı aratmayan bir tavır sergilemesi Yunan demokrasisi açısından bir talihsizlik olarak değerlendirildi. Söz alan parti temsilcileri, hükümetin bu kanun teklifine İTB’nin resmen ve dolayısıyla ülkede (Batı Trakya’da) Türk Azınlığın tanınmasına yol açacak maddelerin eklenmesini ihanet olarak değerlendirdi.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık kamuoyu tarafından da büyük bir ilgi ve heyecanla izlenen parlamentodaki Türk Azınlık aleyhtarı konuşmalar ülkedeki demokrat çevreler ve insan hakları gözlemcileri tarafından tepkiyle karşılandı. Azınlık kamuoyu da ırkçı ve ötekileştirici söylemlere tepki gösterirken, demokrasinin kalesi olması gereken parlamentoda demokrasiye darbe vurulmasını üzüntüyle karşıladı.
Kaynak: milletgazetesi.gr
