Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) siyasi liderlerinin devletin üst kademelerine seçilmelerinin ardından, “Kosova’nın yönetimi UÇK’lıların elinde” yorumları gündeme geldi.
Kosova’da 11 Haziran’da yapılan erken genel seçimin ardından yeni meclis başkanının seçilmesi ve yeni hükumetin mecliste güvenoyu alması, dikkatleri bir kez daha bu ülkeye çevirdi. Kosova’nın 90’lı yılların sonunda verdiği bağımsızlık mücadelesi sırasında Arnavutların direniş hareketi olarak kurulan Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) siyasi liderlerinin devletin üst kademelerine seçilmelerinin ardından, “Kosova’nın yönetimi UÇK’lıların elinde” yorumları gündeme geldi.
Haşim Thaçi’nin Şubat 2016’da cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından, bu yıl Eylül ayında meclis başkanlığına Kadri Veseli’nin ve başbakanlığa da Ramush Haradinaj’ın seçilmesi, 1998-1999 savaşındaki silah arkadaşlarının bir kez daha ülkenin ‘dümenini’ elde tutmalarını sağladı.
Direniş liderliğinden cumhurbaşkanlığına
Kosova’da 26 Şubat 2016 tarihinde düzenlenen seçimde oy çokluğuyla cumhurbaşkanı seçilen Thaçi, savaş dönemindeki UÇK liderliği nedeniyle sadece Kosova’da değil dünyada da tanınan bir isim.
Kosova’nın bağımsızlığından sonraki ilk başbakanı olan Thaçi, 2014 yılındaki genel seçimin ardından kurulan koalisyon hükumetinde başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olarak görev almış, ülkesinin bağımsızlığa adım attığı ilk günden itibaren önemli kararların verilmesinde belirleyici bir rol oynamıştı.
Sırbistan ile ara sıra kesilen ancak Avrupa Birliği’nin (AB) arabuluculuğuyla devam eden diyaloğun ülkenin önünde duran en büyük engellerden biri olması, önümüzdeki dönemlerde kendisine ve ülkenin diğer üst düzey yöneticilerine yoğun mesai harcatacak gibi görünüyor.
Geçtiğimiz Aralık ayında Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği bir mülakatta Thaçi, Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yönündeki ilk anlaşmayı 2013 yılında imzaladıklarını anımsatarak “Kosova ile Sırbistan arasındaki barış ve uyum, tüm bölge için barış, istikrar ve uyum anlamına gelmektedir” demişti.
Kosova’nın Sırbistan tarafından iadesi istenilen başbakanı
Kosova’daki savaşta UÇK komutanı olarak görev alan bir başka isim ise yeni başbakan Haradinaj. Sırbistan’ın çıkardığı yakalama emriyle 5 Ocak’ta Fransa’daki bir havalimanında gözaltına alınan Haradinaj 27 Nisan’da adli kontrol şartuyla serbest bırakılmıştı. Sırbistan tarafından ‘aranan’ Haradinaj’ın yalnızca birkaç ay sonra Kosova’nın başbakanı olarak seçilmesi, ülkesinin Sırbistan ile ilişkilerinin nasıl bir yön alacağını merak konusu haline getirdi.
AA’ya Mayıs ayında verdiği röportajda Haradinaj, Sırbistan ile Kosova arasındaki diyalog sürecini sürdürmek istediklerini, ancak bunu sadece diyalog içinde olmak adına yapmayacaklarını söyleyerek, sadece kendilerini tanıyanları tanıyacaklarını ve sadece kendilerine saygı gösterenlere saygı göstereceklerini vurgulamıştı. Haradinaj, “Sırbistan Kosova’ya karşı düşmanca davranırsa, biz her zaman karşılık vereceğiz” demişti.
Kurduğu hükumetin mecliste güven oylaması almasının ardından yaptığı konuşmada, Kosova’nın Sırbistan ile ilişkilerine de değinen Haradinaj “Trajik bir geçmişimiz olmasına rağmen Sırbistan ile diyaloğun alternatifi bulunmamaktadır. Komşu olduğumuz gerçeğini değiştiremeyiz. Kosova’nın halkıyla diyaloğa ihtiyacı var, sadece siyasi elitle değil. Halkın bu diyalogla ilgili ne hissettiğini anlamak için iç diyalog açacağız” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Belgrad yönetiminin 1998-1999 savaşında Sırplara karşı savaş suçu işlediğini iddia ettiği Haradinaj’ın yönetimindeki Kosova hükumetiyle ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde nasıl bir yol izleyeceği, bölge ve uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.
İstihbarat şefi yeni meclis başkanı
UÇK’nın kuruluşunda yer almış bir başka siyasetçi ise yeni Meclis Başkanı Veseli. Savaş döneminde Karşı İstihbarat Servisi komutanı olarak görevlendirilen Veseli, savaşın ardından yeni kurulan Kosova İstihbarat Servisi’nin (SHIK) başına getirilmişti. Önceki dönemde de meclis başkanlığı görevini yürüten Veseli, yeni dönemde Sırbistan ile ilişkiler başta olmak üzere Kosova’nın Avrupa-Atlantik perspektifi yolunda önemli konuların görüşüleceği yasama organının başındaki görevine devam edecek.
BM üyeliği
2008 yılında Sırbistan’dan ayrılarak tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova, Sırbistan’a yakın olan Rusya’nın vetosu nedeniyle BM üyeliğine hâlâ kabul edilmedi. Yeni dönemde bu alanda ne tür gelişmeler yaşanacağı da merak konusu. Kosova’nın bağımsızlığı, ilanından günümüzde kadar 114 ülke tarafından tanındı.
AA