Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Üsküp Türk Çarşısı’nda kaybolmaya yüz tutmuş veya unutulmuş zanaatların gündeme getirilmesi ve bu zanaatları icra eden ustaların ihya edilmesi ve zanaatlarını anlatabilecekleri ortamı oluşturma gayesi ile “Yaşayan Çınarlar” projesinin ikinci ayağını gerçekleştirdi.
Yunus Emre Enstüsü, 2017 yılı içerisinde farklı zanaatlari icra eden toplam üç önemli şahsiyeti, “Yaşayan Çınarı” zanaat severlerle buluşturmayı amaçlıyor.
Projenin ilk ayağında, Osmanlı döneminden bir gelenek olan kuyumculuk zanaatının ardından bugün “Yaşayan Çınarlar” projesinin ikinci ayağında terlikçilik zanaatına yer verildi.
Üsküp Türk Çarşısı’nın usta terlikçisi Faruk Şaban, “İlkokulu bitirdikten sonra 1966 senesinden çırak gibi zanaat okuluna gittik. 1970’nden okulun bitmesiyle o yıldan zanaata devam ettik. Küçüklükten beri amcamda çıraklığa başladım. 1970’den beri Üsküp Türk Çarşısı’ndayım. Ondan sonra babam tarafından dükkan açıldı. Bütün hayatım çarşıda geçmiştir.” dedi.
Usta Faruk Şaban, “Maalesef terlikçi zanaatında çırakçılık kalmadı. İnanın 15 yıldır terlikçi zanaatini öğrenmek için dükkana yaklaşan dahi olmadı. Ayriyeten usta gibi çocukları yetiştirme hakkımız var.” vurgusunu yaptı.
Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Fuat Korkmaz, “Bugün “Yaşayan Çınarlar” projesinin ikincisini gerçekleştiriyoruz. Üsküp Türk Çarşısı bildiğimiz üzere medeniyet kokan bir çarşı. Bu çarşının içerisinde sadece kuyumculuk zanaatı icra edilmiyor, farklı farklı bakır işlemeciliği, ahşap oymacılığı, terzicilik, terlikçilik. Bugün de terlikçilik zannat üzerine Üsküp Türk Çarşısı’nda yıllarca bu zanaatı icra eden Faruk Şaban beyfendi ile Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nde hem onun deneyimlerini, tecrübelerini dinleyeceğiz, hem de bugün gelen misafirlerle ondan almış olduğumuz ilhamı paylaşacağız.” ifadelerini kullandı.
Fuat Korkmaz, “Yaşyan Çınarlar” projesinin üçüncü ve son ayağı 2017 yılı içerisinde terzicilik zanaatı üzerine yapacaklarını söyledi.
Programda terlikçilik üzerinde Usta Faruk Şaban’ın tanıtım videosu izlendi.