Yunanistan’da üretici köylülerin tarım politikalarına karşı direnişi sürüyor. 57 barikatta oluşturduğu örgütlülük mücadelenin motor gücünü oluştururken kamu emekçileri de bugün iş bırakarak sokaklara çıkıyor.
Yunanistan’da üretici köylülerin tarım politikalarına karşı direnişi sürüyor. Başbakan Kiryakos Miçotakis, köylüleri sorunları konuşmak üzere 15 Aralık’ta Atina’ya çağırdı. Ancak köylüler “vaat” dinlemek istemediklerini belirterek görüşmeye gitmediler. Ülke genelinde kurulan 57 barikatın temsilcileri cumartesi günü gerçekleştirdikleri toplantıdan sonra yaptıkları açıklamada “Hükümet tarafından somut adım atılmadıkça görüşmelere gidilmeyeceği”ni duyurdular.
Miçotakis basına ve kamuoyuna taleplerini açıklayan Koordinasyon Komitesi’nin bildirisinin ültimatom niteliğini taşıdığını söylerken, Tarım Bakanı Kostas Ciaras görüşmelere hazır olduklarını ve taleplerin değerlendirileceğini belirtti. Ciaras ödemelerin yapılacağını, yakıt ve elektrik fiyatlarının sabitleneceğini, tarım ve hayvancılıkta yaşanan zararların tazmin edileceğini belirtirken ülke ekonomisinin ağır yükleri kaldıramayacağını vurgulamayı da unutmadı. Koordinasyon komitesi bu sabah yaptığı açıklamada tarım bakanının önerilerinin köylülerle birlikte değerlendirileceğini duyurdu.
Basında çıkan yorumlarda hükümetin Noel kutlamalarından önce yolların açılmasını istediği, yolların kapalı olması durumunda halkın tepkisinin artacağı üzerinde duruluyor.
Barikatların güçlendirilmesi ve başta tüm ana arterlerin kapatılması, liman ve havaalanlarının ablukaya alınması olmak üzere her türlü eyleme başvuracaklarını söyleyen üretici köylüler ise hemen her gün kamuoyuna açıklamalarda bulunuyorlar. Köylüler taleplere olumlu yanıt verilmemesi durumunda şu anda belli saatlerde kapatılan yolların, liman ve havaalanlarının tamamen trafiğe kapatılacağı konusunda uyarmışlardı.
Öte yandan kamuoyu araştırmaları toplumun ezici çoğunluğunun köylülerin taleplerini haklı bulduğunu ortaya koyuyor. Ücretlerin düşüklüğü, pahalılık, sosyal güvenlikle ilgili sorunlar, eğitim ve sağlık politikaları genel olarak emekçi halk içinde tepkilerin büyümesine neden oluyor. İşçi ve emekçiler köylülerin taleplerini kendi taleplerinin bir parçası olarak görüyor ve destek veriyor.
Hükümeti asıl korkutan işçi ve emekçi sendikalarının sermayeye ve hükümet politikalarına karşı yaptıkları ortak mücadele çağrısı. Şehir merkezlerinde ve barikatlarda yapılan gösterilere yoğun bir işçi, emekçi ve gençlik örgütlerinden katılım sağlandı.
Hükümet neden geri adım atıyor?
Kuşkusuz en önemli etkenin, ortak talepler etrafında en geniş köylü yığınlarının bir araya gelmesi olduğunu belirtmek gerekir. Köylü hareketinin kendi talepleri yanında işçi ve emekçilerin taleplerine sahip çıkması, hareketin yaygınlaşmasına ve güçlenmesine yol açarak gündem olmasını sağladı ve aynı zamanda harekete geçiren motor güç oldu.
İkinci faktör ise uzlaşmacı, iş birlikçi ve hükümet yanlısı tutum içinde olan köylü sendikaları yöneticilerinin köylüler ve barikatlarda kurulan komitelerce saf dışı bırakılması oldu. Hareketin başlamasıyla birlikte barikatlardaki köylülerin tek karar mekanizması olması, tüm sürece aktif olarak katılmaları, taleplerin tespitinden hareketin kaderine kadar her konuda kollektif kararlar verilmesi kurulan barikatların temel gücünü oluşturdu. Direniş ve mücadeleler somut olgular ve özgünlükler temelinde kendi örgütlenmesini, mücadele biçimlerini ve kültürünü yaratır. Yunanistan köylü direnişinin bu anlamda da örnek oluşturduğunu belirtmek gerekir. Barikatlarda kurulan komiteler, direnişin örgütlenmesi, kararların köylüler tarafından alınması sendikal bürokrasi ve uzlaşmacı sendikacılık çemberinin kırılmasını sağladı. Yunanistan’ın önemli tarım bölgelerinde kurulan 57 barikatta alınan kararlar, hükümetin “küçük gruplar”, “dışardan müdahaleler” vb. propagandasını da boşa çıkardı. Sistem partilerinin sendikal bürokrasiyi harekete geçirerek, özel çıkarlar, vaatler vb. yöntemlerle hareketi etkisizleştirme planlarına da set çekti.
İki yıldır örgütlenen mücadele
Yunan köylüler son iki yılda defalarca genel direnişler örgütlemeye çalıştılar. Belli bir üretici kitlesi bu direnişlerde yer aldı. Ancak köylülerin hatırı sayılır bir kesimi, sendikal bürokrasi ve hükümete bağlı merkezlerin propaganda ve engellemelerinden dolayı mesafeli davranırken bir kesimi de sendikal harekete karşı duyulan güvensizlik nedeniyle direniş içinde yer almadı. Son direniş ise bu durumun önemli oranda kırıldığını gösteriyor.
Köylü direnişine katılanlar içinde genç köylülerin yoğun olduğunu da belirtmek gerekir. Yarı proleterleşmiş, hem tarımda hem fabrikada çalışan, AB ve ortak tarım politikalarının tekelleri ve sanayicileri gözeten uygulamalarını kabul etmeyen önemli bir genç köylüler nüfusunun olduğu biliniyor. Bu kesim sendikal mücadeleye daha sıcak bakıyor ve daha radikal bir tutum içinde.
Direnişe katılan köylülerin zengin deney-tecrübesi; kollektif mücadele, örgüt ve örgütlü hareket etmenin önemi vb. üzerine bilinç edinmesi gelecek mücadeleler için kazanım elde etmeleri anlamına da geliyor.
Kamu emekçileri grevde
2026 bütçesinin meclise getirilmesi ve köylü direnişleriyle dayanışma amacıyla Yunanistan Kamu Emekçileri Konfederasyonun (ADEDY) kamu sektörü için aldığı grev kararı nedeniyle bugün kamuya bağlı kurum ve kuruluşlarda hizmetler de durdu.
Eğitimin ciddi oranlarda aksadığı, hastanelerde sadece acil vakalara bakıldığı, mahkemelerin yapılmadığı, valilikler ve belediyelerde hizmet verilmediği, kamu bankalarının işlemleri durdurduğu belirtilirken grev nedeniyle ülke genelinde gösteriler yapılıyor.
Barikatlardan yapılan açıklamalarda akşam saatlerinde başta Atina, Selanik, Patra, Yannena, Larisa, Kardiça olmak üzere ellinin üzerinde şehir ve ilçede kamu emekçilerinin gösterilerine katılma kararı alındığı ve taleplerin ortak olduğu da vurgulandı.
ADEDY grev talepleri ise şöyle: Eğitim ve sağlık hakkı, ücretlerin artırılması, pahalılığı önleyecek önlemler alınması, sanayicileri değil emekçileri gözeten bütçe yapılması, silahlanmaya ayrılan bütçenin emekçilere verilmesi, kriz öncesi verilen ve sonra kesilen yılda iki aylık primlerin yeniden verilmesi, haklı taleplerle mücadele eden köylülerin taleplerinin kabul edilmesi.









