Makedonya’da, özellikle küçük yerleşim yerlerinde hava kirliliğinin temel kaynağını hâlâ ev ve sanayi tesislerinde kullanılan ısınma yöntemleri oluşturuyor.
Ekonomik koşullar nedeniyle birçok hane, odun ve atık malzemeler gibi yüksek oranda zararlı partikül salan katı yakıtları tercih ediyor.
UGD Rektörü ve AMBICON laboratuvarı yöneticisi Dejan Mirakovski, katı yakıtların yaydığı partiküllerin havada uzun süre kaldığını belirterek şunları söyledi:
“Bu yakıtlar havaya çok yüksek miktarda katı partikül yayıyor. Atmosfere yayılmadıkları için uzun süre çevremizde asılı kalıyor ve bu durum ölçüm istasyonlarına da yansıyor; sıklıkla olumsuz hava kalitesi indeksleri görüyoruz. Neyse ki bu yıl kasım ayı yağışlı ve rüzgârlı geçtiği için durumu görece iyi atlattık.”
Isınma sezonunun başlamasıyla, katı yakıt kullanımının yoğun olduğu bölgelerde, özellikle düşük sıcaklıklar ve durgun hava koşullarında yerel kirletici odakların yeniden ortaya çıktığı belirtiliyor. Bu bulgular hem yerel hem de uluslararası araştırmalarda doğrulanıyor.
Mirakovski, bu tür emisyonların insanlara çok yakın bir seviyede ortaya çıktığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bu, çok özel bir sorun. Evlerde kullanılan katı yakıtların yanmasından çıkan emisyonlar doğrudan yaşam alanımızın içinde kalıyor ve hem hava kalitesi hem de insan sağlığı açısından ciddi risk oluşturuyor. Evlerin çoğu tek veya iki katlı olduğu için duman tam yaşadığımız seviyede yayılıyor. Hava durgun kaldığında ise konsantrasyonlar aşırı derecede yükseliyor.”
Buna karşın rüzgâr akımları sayesinde İştip kentinin, yıllık PM partikül yoğunluğunun izin verilen sınırı olan 35 aşım gününü neredeyse hiçbir zaman geçmediği, ayrıca yıllık ortalama değerlerin 40 μg/m³ sınırının altında kaldığı bildiriliyor. Bu veriler, bölgedeki hava kalitesinin değerlendirilmesinde temel göstergeler arasında yer alıyor.







