Yunanistan Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, 11 Ekim Cuma günü İskeçe’deki Medrese’nin açılışında yaptığı konuşmalarla dikkat çekti.
Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, 11 Ekim Cuma günü İskeçe’deki Medrese’nin açılışında yaptığı konuşmalarla dikkat çekti.
Kalancis, Batı Trakya Türk Azınlığının yıllardır maruz kaldığı haksızlıkların mimarlarından biri olarak bilinirken, açılış konuşmasında “Yunanistan, tüm vatandaşlarının din özgürlüğüne saygı duymaktadır. Ne şantaj yapar ne de şantaja boyun eğer. Ve elbette, vatandaşlarının haklarını hiç kimseyle ve hiç kimse için pazarlık konusu yapmaz veya takas etmez,” şeklinde ifadeler kullandı.
Tutarsız açıklamalarla gerginliği tırmandırdı
Kalancis’in bu açıklamaları, özellikle son günlerde Türkiye ile Yunanistan arasında azınlık haklarına dair yaşanan gerilimlerin gölgesinde geldi. Din özgürlüğüne vurgu yaparak yaptığı açıklamalar, Batı Trakya Türklerinin bu alandaki haklarının uzun yıllardır kısıtlandığı gerçeğini görmezden gelir nitelikteydi. Kalancis’in özellikle Türkiye ile mütekabiliyet çerçevesindeki azınlık hakları uygulamalarına ilişkin sözleri, Batı Trakya Türk Azınlığını hedef alan provokatif bir söylem olarak yorumlandı.
Aba altından sopa: Cuma Namazı provokasyonu
Açılışın ardından Kalancis’in kendi tayin ettiği müftü naiplerini, Çınar Camii’ne Cuma namazı kılma bahanesiyle göndermesi, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı tarafından büyük bir şantaj olarak değerlendirildi. Bu durum, Azınlık toplumu üzerinde baskı kurma çabasının bir göstergesi olarak görülürken, Azınlık halkı kendi seçtiği müftüsü ile Cuma namazını kılarak bu provokasyona boyun eğmedi. Kalancis’in açıklamaları ve ardından gelişen olaylar, Yunanistan’ın Azınlık politikasının iç yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Çınar Camii’nde 11 Ekim Cuma günü yaşananların ardından Yunan basınında çıkan ve aynı kalemden olduğu belli olan yazılardan da anlaşıldığı üzere, din özgürlüğünü sadece kendi tayin ettikleri için savunan zihniyetin çirkin yüzü bir kez daha ortaya çıktı.
Batı Trakya Müslüman Türklerinin din özgürlüğünü yıllardır umursamayan Kalancis ve benzeri Yunan devlet yetkilileri, birçok kez bölgedeki ılımlı havaya çomak sokarak çirkin emellerini ortaya koymaktan çekinmiyorlar.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı yıllardır kendi seçtiği müftüleri ve din görevlileri ile bir bütün halinde hareket ederken, Yunan devleti, Kalancis gibi yetkililerin uluslararası hukuka aykırı bir şekilde dikte etmeye çalıştıkları tayinli müftüleriyle din özgürlüğünü ayaklar altına almaya devam etmektedir.
Devletin çifte standardı: Alçıpan atölyesi 500 Bin Euro’ya medreseye dönüştürüldü
Açılışı yapılan medrese binası, İskeçe Aşağımahalle’de uzun yıllar alçıpan atölyesi olarak kullanılan ve mülkiyeti vakıf idaresine ait olan bir yapının Yunan devletinin 500 Bin Euro’luk desteği ile yenilenmesiyle oluşturuldu. Altı derslik, bir bilişim laboratuvarı, müdür ve öğretmenler odasından oluşan yeni binada yaklaşık 60 öğrencinin kayıtlı olduğu bildirildi.
Öte yandan, 500’den fazla öğrencinin eski bir tütün deposunda eğitim görmek zorunda kaldığı İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi için yıllardır çözüm üretmeyen Yunan devleti, 60 öğrencilik medrese için bu kadar büyük bir harcama yapmaktan çekinmedi. Bu durum, Azınlık eğitimine yönelik politikalardaki çifte standardın açık bir örneği olarak eleştirildi.
Açılışa kimler katıldı?
Kalancis’in provokatif açıklamalarına sahne olan medrese açılışına, İskeçe Mitropoliti başta olmak üzere atanmış müftü naipleri, öğrenciler, veliler, Eyalet Başkan Yardımcısı Brika, Eyalet Eğitim yetkilileri, İskeçe ilköğretim ve ortaöğretim müdireleri, Yunanistan Dışişleri Bakanlığına bağlı İskeçe Siyasi İşler Bürosu müdiresi gibi birçok üst düzey isim katıldı. Batı Trakya Türk Azınlığı, bu tür açılış törenlerinin ve ardından yapılan açıklamaların, Azınlığın haklarına yönelik baskıcı politikaları örtbas etme çabası olduğunu savunuyor.
milletgazetesi.gr