“AB’ye üyeliğin gerçekleşmesi, Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve ülkenin geleceğinin korunması anlamına geliyor”

Bosna Hersek’in AB üyeliğine başvurusunun kabul edilmesini TİMEBALKAN’a değerlendiren İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Oğurlu, “AB’ye üyeliğin gerçekleşmesi, Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve ülkenin geleceğinin korunması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Seyyid EMİN / TİMEBALKAN ÖZEL

TB: Bosna Hersek’in AB üyeliğine başvurusunun kabul edilmesini nasıl değerlendiriyoruz?

– Avrupa Birliği 2004-2007 yılları arasındaki `Beşinci Genişlem`siyle Eski Doğu Bloku ülkelerini Birlik üyeliğine kabul etmeye başlamıştı. Böylesi radikal bir karar ve genişlemenin, Birliğin ekonomik çıkarları adına yapıldığını söylemek hiç de gerçekçi olmaz. Açıkçası Birlik, Rusya’nın 1990`larda Doğu Avrupa’da boşalttığı geniş nüfuz alanı olan bir coğrafyayı doldurma niyetini taşıyordu. Avrupa Birliği’nin Balkanlarda genişleme niyeti Avrupa’nın siyasi istikrarsızlık ve ekonomik açıdan daha zorlu bir alana girmesi anlamına geliyordu. Bu `meydan okuyucu` karar, bugüne kadar adım adım işletilerek Birliğin sınırları Doğu Avrupa ve Güneydoğu Avrupa`yı içerecek şekilde genişletildi. Hırvatistan’ın 2013 yılında tam üye olarak kabul edilmesiyle de diğer ülkeler için bir ümit ışığı doğmuş oldu. Şu anda, Makedonya, Sırbistan, Karadağ ve Arnavutluk ile katılım müzakereleri devam etmektedir. Bosna Hersek’in bu yılın Şubat ayında yaptığı tam üyelik başvurusu birkaç gün önce kabul edildi. Bu arada yaygın bir yanlış anlamayı düzelterek başlamak gerekiyor. Aslında şu anda Birlik üyeliğine kabul durumu sözkonusu değil. Yalnızca Birliğe üyelik için gereken bir adım olarak “tam üyelik başvurusunun kabulü”, yani müzakarelere geçiş için bir safha daha gerçekleşmiş oldu. Türkiye`nin onlarca yıldır geldiği aşamayı Bosna-Hersek`in özel durumu dikkate alınarak yıldırım hızıyla geçtiği görülüyor. Geçtiğimiz günlerde Bosna Hersek`in “Avrupa Birliği’ne alındığı” yönündeki haberler. Türkiye’de de heyecan uyandırdı. Üyelik başvurusunun kabulü, Türkiye`nin de yaşadığı süreç olan `müzakereler kapsamında fasıllar açılması` anlamına geliyor. Bu da ciddi ve sıkı bir sürecin harfiyyen izlenerek gerekli adımların kararlılıkla ve zamanında atılmasının beklenmesi anlamına geliyor.

TB: Bosna Hersek’in geleceği hakkında AB’ye üyelik ne anlam ifade ediyor?

– Bosna-Hersek`te, daha yakın sayılabilecek bir zamanda yaşanan trajik Bosna Savaşı; Dayton Anlaşması`na dayalı anayasal yapı, üçlü etnik terkip ve kendine özgü devlet sistemi, Bosna-Hersek`in diğer ülkelere göre farklılığını ve dezavantajlarını ortaya koyuyor. Bütün bunlara rağmen üyelik sürecinin başlaması Bosna-Hersek için özel anlam taşıyor:

İlk olarak, nihai olarak üyelik konusu, ülkenin toprak bütünlüğü ile ilgilidir. Bosna Hersek`in üyelik başvurusu sırasında ve daha önceki ilgili yazılarımda, ülkenin güvenliği ve bütünlüğü kapsamında, Avrupa Birliği üyeliğine kaçınılmaz bir çözüm olarak vurgu yapmıştım. Kanaatimce, Birliğe tam üyeliğin gerçekleşmesi, Bosna Hersek`in toprak bütünlüğü ve ülkenin geleceğinin korunması anlamına geliyor. Fanatik Bosnalı Sırpların ısrarlı referandum dayatmalarına karşı Bosna-Hersek’in Avrupa Birliği`ne üye olarak müzakerelere kabul edilmesi, ayrılıkçı taleplere karşı önemli bir cevap ve ülkenin geleceği açısından bir dönüm noktasıdır.

İkinci olarak AB üyeliğine kabul öncesindeki müzakereler, ülkedeki birçok standardın Avrupa Birliği standartlarına yükseltilmesi için büyük bir gayret sarfedilmesi anlamına geliyor. İlk bakışta bu ifade anlamsız gelebilir, ancak ülkedeki çalışma usulleri ve topyekün hukuk sisteminin bir yandan Yugoslavya döneminden taşınan Sosyalist hukukun diğer yandan Dayton anayasasından başlayarak ülkedeki bütün mevzuatın alabildiğine detaycı ve karmaşık olduğunu ve bu sistemin ıslahına ihtiyaç olduğunu; Bosna’daki üç etnisitenin  başka  hiçbir hukuk sistemi üzerinde anlaşmaları imkanı da olmadığından, durumun bütün tarafların uzlaşması ile çözümünün tek yolunun, Avrupa Birliği müktesebatıyla köklü bir reform olduğu açıktır.

Üçüncü konu ise tehdit ve fırsatları aynı anda içeren bir konu olarak istihdam, göç ve diasporadaki Boşnaklar meselesine bakmak gerekir. Bosna-Hersek`in bu süreci doğru şekilde kullanması ve ülkenin yeniden yapılanması için bir fırsat olarak görmesi halinde güvenilir, istikrarlı, gelecek vaadeden ve yaşanabilir bir Bosna-Hersek, savaş sonrasında diasporada yaşamaya başlayan 2 milyona yakın  Bosnalı`nın geriye dönüşünü olumlu yönde etkileyebilir.

TB: Bosna Hersek’in AB üyeliği, Sırbistan’ı AB üyelik sürecinde nasıl etkiler?

– Bu aslında Sırbistan’ın bile uzun vadede menfaatine olan bir çözümdür. Avrupa Birliği sırtındaki ekonomik yükü artırma pahasına Balkanlarda genişlerken Rusya’nın yüzyıllardır tarihi müttefik olarak gördüğü Sırpları da içine almayı kabul etmektedir. Kendisine somut katkısı sınırlı olan uzak bir müttefik yerine, hemen yakınındaki bir başka büyük gücün içinde olmak Sırbistan`ın iç barışı kadar Boşnaklar ve Hırvatların da barış için de yaşamaları katkı sağlayacaktır.

Read Previous

Makedonya’nın en küçük hacısı Musab: “Hac vazifemi tamamladığım için çok mutluyum”

Read Next

Makedonya’da Türkçe kurslarına yoğun ilgi

1,407 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *