TİMEBALKAN olarak Üniversite’yi Makedonya’da bitiren ve yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Modern Türk Edebiyatı anabilim dalında sürdüren Mümin Aliov ile İstanbul’da okumanın ayrıcalıklarını, Türkiye ve Makedonya arasındaki eğitim farklılıklarını konuştuk. Gerçekleştirdiğimiz samimi sohbetten sizin de keyif alacağınızı umuyoruz.
Kendinizi tanıtır mısınız?
Bendeniz Mümin, soyadım ALİOV. Makedonya’nın şirin ve küçük bir şehri olan Radoviş’te doğdum. Makedonya Cumhuriyeti vatandaşıyım, amma velâkin kendi milli değerlerimizden ve Türk Kültürü’nden hiçbir zaman kopmadık. Bunda ailemin büyük etkisi olduğundan dolayı aileme teşekkürü bir borç bilirim.
Kalkandelen Üniversitesi’nden ne zaman mezun oldunuz, üniversitede aldığınız eğitimden memnun musunuz?
Kalkandelen Devlet Üniversitesi’nden 2014 yılında mezun oldum. Üniversiteden aldığım eğitimden memnunum. İlk başlarda Arnavutça konusunda sıkıntılar çektim ama bu uğraş ve zorluklar çok şey öğretti bana. Ders aldığım hocalardan çok şey öğrendim, ayrıca bazı hocalarımın bilgilerinden ve rehberliğinden çok ilmi bilgiler edindim. Bölüm başkanlığına ve üniversite idaresine müteşekkir olduğumu ayrıca dile getirmek isterim. Bütün sıkıntılarımızı dinlediler ve çözüm üretmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. İnanıyorum ki gelecek yıllarda üniversite Makedonya’nın ihtiyacı olduğu nitelikli gençleri yetiştirmeye başarılı bir şekilde devam edecek.
İstanbul’da okumak nasıl bir duygu, ayrıcalıkları nelerdir?
İstanbul, Türkiye’nin en büyük nüfusuna sahip olan bir şehirdir. Birçok avantajları olmasıyla beraber dezavantajları da var. Kıtalar üzerine kurulmuş geçmiş ve geleceği içinde barındıran mükemmel bir tarihi yapıya sahip olan, ülkeler başkentidir kanaatimce. Kütüphanelere ve kaynak eserlere ulaşmakta sıkıntı yaşamıyorum. İstanbul’da Üniversite bitirmek nedir diye sorarsanız? Halk diliyle söyleyecek olursam, sokak edebiyatından da mezun olmak demektir. Şair ve romancıların birçoğu kendilerini İstanbullu olarak addetmek istemişlerdir. Bende bir şeyler karalamayı sevdiğim için her yer ilham kaynağı oluyor bana. Ve bu yönüyle de bahtiyar oluyorum. Burada size bir anımı anlatmak isterim, Üniversite’den mezun olduktan sonra birkaç günlüğüne İstanbul’a bir iş vesilesiyle gitmiştim. Aynı zamanda yüksek lisans için İstanbul Üniversitesi’ne başvurmuştum, ama hala sonuçlar açıklanmamıştı. Bir arkadaşımla Edebiyat Fakültesi’nin önünden geçerken bu fakültede okumak nasip olur mu demiştim ona. Burada okumak istediğimi ve içimdeki duygulardan bahsettim arkadaşa. Bu sohbet dua yerine geçti herhalde, Makedonya’ya döndüğümde kabul edildiğime dair e-posta gelmişti ve çok mutlu olmuştum.
Yüksek Lisans yapmaya nasıl karar verdiniz?
Yüksek lisans eğitimi, kişinin eğitim aldığı alanda uzmanlaşması ve bu durumu bilimsel bir tezle tamamlamasıyla son bulur. Aynı zamanda kişisel kariyerinde önemli bir adım atmış olursun. Bende gelecekte kendimi yazar, şair veya bir akademisyen olarak görmek istediğim için yüksek lisans okumayı önceden tasarlıyordum zaten. Eğitimimi sürdüreceğim yer İstanbul olunca daha da meraklandım. Ve rüzgâr hızıyla buralara savrulduk. Sonumuz hayır olsun.
Türkiye’deki Eğitim ve Makedonya’daki Eğitim arasındaki farklılıklar nelerdir?
Türkiye ile Makedonya’daki eğitim sistemleri birbirine benzemelerine rağmen aralarında farklılıklar da mevcuttur. Türkiye son yıllarda yapmış olduğu sıçrama, ileriye dönük hedefleri ve ilmi çalışmalara yaptığı yatırımlarıyla gelecek vaat eden bir ülke konumunda. Türkiye’de eğitim sistemi sınava yöneliktir ve teoriye daha fazla önem veriliyor. Öğrenciler sadece yazılar üzerinden değerlendiriliyor. Makedonya gibi küçük ölçekli bir ülkeyle kıyaslamak zor, çünkü Türkiye’de milyonlarca öğrenci eleniyor ve eğitim alıyor. Tabi bunun da avantajları var mutlaka. Doğal olarak öğrenciler arasında rekabet ortamı oluşuyor ve herhangi birisi başarılı olabilmek için daha fazla çalışması gerekiyor. Makedonya ile kıyaslandığında daha nitelikli ve donanımlı öğrenciler mezun etmiş oluyorlar. Makedonya’da eğitim alan üniversite öğrencileri ise iki-üç dil öğrenme imkânına sahip, bu da gelecekte ciddi bir avantaj doğuruyor. Ayrıca hocalar öğrencilerle daha fazla ilgilenebiliyorlar.
Türkiye’de alanınız dışında başka konularla ilgileniyor musunuz?
Kendi alanım dışında, Medya ve İletişim ilmine ilgim var. Tarih, sosyoloji ve daha birçok kültürel faaliyetleri takip ediyorum ve zamanım olduğunda etkinliklere katılıyorum. Bunun dışında boş zamanımda spor yapıyorum. Sağlam kafa, sağlam vücutta olur.
Ailenizden uzakta olduğunuz için üzülüyor musunuz?
Küçük yaşta lise eğitimi almak amacıyla evimden ve ailemden ayrıldığım için bu duyguyu aştığım söylenebilir, ama her zaman insanın içinde aile ve memleket sevgisi oluyor. Hicran kimi üzmez ki, lâkin bu gurbet hasreti beni şair etti, tabi bu işin esprisi. Beni yazıya ve içimdeki birçok şeyi keşfetmemi sağladı aynı zamanda. İnsan ailesinden ayrı yaşamasıyla kendi ayakları üzerinde durup hayatla mücadele etmeyi, kendine olan özgüveni böylece kazanmış oluyor.
Yazdığınız şiir ve yazılar hangi yayın organlarında yayınlandı bize bilgi verir misiniz?
Yazdığım demeyeyim, karaladığım şiirler ilk önce Köprü Dergisi’nde yayınlandı. Daha sonra Yeni Balkan Gazetesi, Sefine, Bizim Sesimiz, Masalımsı gibi dergilerde yayınlandı.
Gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Gençler sadece üniversitelerde okutulanlarla yetinmemelidir, mutlaka daha fazla bilgi arayışında olmalılar. Kendi alanlarında en iyisi olmaya aday olmalılar. İlk önce ilgi alanlarındaki temel kitaplara mutlaka ulaşmaya çalışmalılar. Tarih, coğrafya, iktisat, siyaset ve hukuk kaynaklarını, genel kültür anlamında iyi bilmeliler. Ne kadar bilgili olursan ol, insan ilişkileri başarının son belirleyici unsurudur, bunu da unutmamalılar.
Şeyma Fize / TİMEBALKAN
One Comment
Looking at this article, I miss the time when I didn’t wear a mask. baccaratsite Hopefully this corona will end soon. My blog is a blog that mainly posts pictures of daily life before Corona and landscapes at that time. If you want to remember that time again, please visit us.