Bosna’nın Lopare kentinde halk, çevresel endişelerle zenginlik umutları arasında bir denge kurma arayışında. Yetkililer de yıllık potansiyel 1,1 milyar dolar getirisi olacak madenlerin açılması ile açılmaması arasında ciddi bir karar verme sürecinde.
Bosna’nın kuzeydoğusunda yer alan tepelerde yaşayan halk, çevresel yıkım korkularıyla Avrupa’nın yeşil dönüşüm için ihtiyaç duyduğu kritik minerallerin devasa yataklarından elde edilecek zenginlik umutları arasında sıkışmış durumda.
Zira bölge halkı, hem doğal kaynakları koruma endişesi hem de ekonomik fırsatları değerlendirme isteği arasında bir denge kurmaya çalışıyor.
Bosna Hersek’in Sırp bölgesine bağlı Lopare kenti civarında tahmini olarak 1,5 milyon ton lityum karbonat, 94 milyon ton magnezyum sülfat ve 17 milyon ton bor (elektrikli arabalardan rüzgar türbinlerine ve elektronik cihazlara kadar birçok şeyin yapımında kullanılan) maddesi bulunuyor.
Kimi uzmanlara göre, potansiyel ezber bozucu olarak görülen bu maden yatakları, 1990’lı yıllarda yaşanan savaşın ardından ekonomisi büyük ölçüde durgunlaşan Bosna Hersek’in bu yoksul bölgesi için bulunmaz bir nimet olabilir.
Bosna’nın aşırı milliyetçi Sırp lideri Milorad Dodik, ülkenin Sırp Cumhuriyeti entitesinde yer alacak projeyi “kaçırılmaması gereken bir kalkınma fırsatı” olarak nitelendirdi.
Ancak geniş bir açık ocak maden olması öngörülen projeye karşı yükselen yerel halk muhalefeti ve çevresel sonuçların yarattığı korku nedeniyle projenin fişinin çekilmesi ihtimali hayli yüksek.
Lopare Belediye Meclisi, aralık ayında projeye karşı bir önergeyi oylarken Lopare Belediye Başkanı Rado Savic de, “Kent sakinlerinin yüzde 90’ından fazlası projeye karşı. İnsanlar zehirli maddelerin sızmasından korkuyor. Biz netiz, burada böyle bir maden istemiyoruz.” diye bölge halkının görüşünü aktardı.
Bir yandan da çevre grupları projeye karşı bir imza kampanyası başlatmış durumda.
Yıllık 1,1 milyar dolar gelir
İsviçreli madencilik şirketi Arcore AG’nin Bosna’dak iştirakinin yöneticisi Vladimir Rudic, Lopare’deki proje karşıtlarını “panik yaratmakla” suçladı.
“İşletme koşulları kesinlikle kontrol altında olacak” sözleriyle halka güvence vermeye çalışan Rudic, “Bunlar Avrupa Birliği tedarik zinciri için son derece ilginç miktarlarda hammadde” dedi.
Arcore, 2027 yılına kadar bölgede temel atmayı umuyor.
Şirket, madenin yıllık bir milyar euro (1,1 milyar dolar) gelir elde edeceğini ve bin doğrudan ve 3 binden fazla da dolaylı istihdam yaratacağı açıklamasında bulundu.
Uzmanlara göre proje, 2032 yılına kadar yılda yaklaşık 10 bin ton lityum karbonat ihraç etmeyi hedefliyor ki bu miktar 150 bin ila 200 bin adet şarj edilebilir pil üretmeye yetecek kapasite anlamına geliyor.
AB halihazırda magnezyum ihtiyacının yüzde 97’sini Çin’den karşılıyor.
AB’nin 2035 yılına kadar yeni fosil yakıtlı araçların satışını aşamalı olarak durdurmasıyla birlikte Avrupa, on yılın sonuna kadar kritik hammaddelerin yüzde 10’unu kendi topraklarından çıkarabilmeyi umuyor. Bosna, AB’ye katılmaya aday bir ülke.
euronews