Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman ile Bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Fidan, Balkanlar’da yaşanan gelişmelerin Türkiye ve Hırvatistan’ı doğrudan etkilediğini söyledi.
Bakan Fidan, Gazze’de 24 binden fazla Filistinlinin katledildiğini ve bunun uluslararası toplumun gözü önünde cereyan ettiğini anımsattı.
Sürecin başında “ya büyük bir savaş ya da daha büyük bir barış çıkacağını” söylediğini hatırlatan Fidan, belli ülkelerin bunu bir savaş ortamına götürme konusunda tereddüt etmediğini, Türkiye’nin ve diğer dostlarının yaptığı yoğun çalışmalarla bir barış dili oluşturulması konusunda ciddi mesafeler katedildiğini aktardı.
Fidan, bu krizin iki devletli bir çözümle sonuçlanmasının esas olduğu fikrinin neredeyse herkes tarafından kabul edildiğini belirterek, “Her iki millete, Filistinlilere ve İsraillilere eşit oranda güvenlik, eşit oranda egemenlik olmadan bunun çözülme şansının olmayacağını, kalıcı bir barış ve güvenliğin olmayacağını biz defaatle ilgili toplumlarda ve ortamlarda ifade ettik. Sadece İsrail’in güvenliğini ve pozisyonlarını, menfaatlerini önceleyen yaklaşımların, Filistinlilerin güvenliğini ve egemenliğini öteleyen yaklaşımların barış getirmeyeceğini, uzun vadede sürekli bir kriz alanında olacağımız konusunda artık bu görüşü inkar eden hiç kimse yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Savaşla da ilgili ciddi risklerin olduğuna dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:
“Gazze’deki katliam devam ederken bölgesel yaygınlaşma riskini de biz çoğu zaman dile getirmiştik. Herkes bölgesel yaygınlaşmanın Lübnan’dan başlayacağı beklentisi içindeyken diğer yerlerden bu olay çıktı. Şu anda Kızıldeniz’de olanlar, Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar; bu türden saldırıların, karşılıklı pozisyon almaların, Gazze’de başlayan savaş sarmalının giderek daha büyük bir girdaba dönüşeceğinin ön habercisi olduğunu görmek yanıltıcı olmasa gerek. Biz hem barış konusundaki çalışmalarımıza son sürat devam edeceğiz hem de İsrail’in yaptığı katliamlardan uluslararası toplumda hem siyasi olarak hem adli olarak gerekli karşılığı bulması için her türlü çabayı göstereceğiz.”
Pençe Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan askerlere Allah’tan rahmet dileyen Fidan, “Terörle kararlılıkla mücadele eden ülkemiz, başta müttefiklerimiz olmak üzere uluslararası toplumdan da aynı duyarlılığı, aynı azmi sergilemesini beklemektedir.” ifadesini kullandı.
Fidan, Türkiye’nin tarihi ve kültürel bağlarının bulunduğu Hırvatistan’ın Balkanlar’da barış, istikrar ve refahın güçlendirilmesinde işbirliğine önem veren dost ülke olduğunu belirterek Hırvatistan’la siyasi ilişkilerin de çok iyi düzeyde seyrettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 yıl önce Zagreb’e yaptığı ziyaretin ilişkilere ivme kazandırdığını vurgulayan Fidan, mevkidaşı Grlic Radman’ın bu ziyaretinde de ilişkilerde kaydedilen ilerlemenin ve potansiyel işbirliği alanlarının gözden geçirildiğini söyledi.
Fidan, iki ülke ilişkilerinin her alanda daha da güçlendirilmesi yönünde ortak iradelerinin olduğuna dikkati çekerek müzakereleri devam eden anlaşmaların en yakın zamanda imzaya hazır hale getirilmesinde mutabık kaldıklarını kaydetti.
Ticaret hacminde 2 milyar dolar hedefi
Ekonomik ve ticari ilişkilerin de iyi ilerlediğini aktaran Fidan, iki ülke liderlerince belirlenen 1 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine 2022’de ulaşıldığını ve 2023’te de bu düzeyin korunduğunu dile getirdi.
Fidan, şu anki ticaret hacmi hedefinin 2 milyar dolar olduğuna işaret ederek bu hedef için Karma Ekonomik Komisyon başta olmak üzere kurumsal mekanizmaların en etkin şekilde kullanılması gerektiğinin ve mevkidaşıyla görüşmede bu Komisyon toplantısının tekrar hayata geçirilmesi için mutabık kaldıklarının altını çizdi.
Türk firmalarının, Hırvatistan’a ilgilerinin arttığını görmekten memnun olduklarını belirten Fidan, turizm, inşaat, ulaştırma, bankacılık ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere Hırvatistan’da önemli yatırımların bulunduğu söyledi.
Fidan, yatırımcıların özellikle son dönemde altyapı ve müteahhitlik projelerine ilgisinin arttığına değinerek firmaların yeni projeler üstlenmeye devam ettiğini ve Hırvat iş insanlarını da Türkiye’ye yatırıma davet ettiğini aktardı.
“Bölgede barış ve istikrarın korunması ülkelerimizin yararına”
Balkanlar’da yaşanan gelişmelerin Türkiye ve Hırvatistan’ı doğrudan etkilediğine dikkati çeken Fidan, şöyle devam etti:
“Bölgede barış ve istikrarın korunması, refahın artması ülkelerimizin yararınadır. Hırvatistan’ın sınır komşusu Bosna Hersek, bizim için de önemli bir ülke. Bosna Hersek’in barış, istikrar ve toprak bütünlüğüne desteğimizi her vesileyle bildiğiniz gibi vurgulamaktayız. Aynı iradeyi Hırvatistan tarafından da görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Bölgede barış ve istikrar için doğrudan üst düzey temasların devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Fidan, 2010’da kurulan Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan Üçlü Danışma Mekanizması’na büyük önem verdiklerini vurgulayarak bu mekanizmanın müteakip toplantısının en kısa zamanda yapılması konusunda mutabık kaldıklarını ve bu yıl içerisinde gerçekleşmesini umduğunu söyledi.
Mevkidaşıyla öne çıkan bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Fidan, şunları kaydetti:
“Rusya-Ukrayna Savaşı ve Filistin’de yaşanan insanlık trajedisini de ele aldık. Her iki çatışma da ne yazık ki hala devam etmekte. Yakın coğrafyamızdaki bu çatışmaların bir an evvel sona ermesini arzu ediyoruz. Bu konularda yürüttüğümüz girişimler hakkında mevkidaşımı ilk elden bilgilendirdim.
İsrail’in insanlık dışı katliamının derhal durdurulması ve Gazze’ye uygulanan yasa dışı ablukanın kaldırılması gerektiğini bu vesileyle bir kez daha yineliyorum. Gelişmeleri hem ikili hem de çok taraflı platformlardan aktif şekilde takip etmeye devam ediyoruz. Tüm uluslararası toplumu bir kez daha kalıcı ateşkes çabalarına ciddiyetle destek olmaya davet ediyoruz.”
AA