Momçilgrad (Mestanlı) ilçesinde düzenlenen anma törenleriyle 39 yıl önce 27 Aralık’ta Bulgarlaştırma sürecine karşı düzenlenen barışçıl protestolar esnasında şehit düşen komünist totaliter rejim kurbanları anıldı. Anma törenleri, Momçilgrad merkezindeki meydanda bulunan Totaliter Rejim Kurbanları Anıtı önünde yapılan anma mitingi ile başladı.
Momçilgrad Belediye Başkanı İlknur Kazim, anma mitinginde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bulgarlaştırma süreci kurbanlarının anısı yaşıyor ve öyle kalacak. Momçilgrad ve ilçede 1984’ün dondurucu kışında olup bitenleri duymayan ve anlatmayan neredeyse hiç kimse yoktur. Haklarınızı savunmak için tanklara ve kalaşnikoflu adamlara karşı direnmek, büyük bir yürek ve onurlu olmayı gerektiren büyük bir kahramanlıktır. Sizi temin ederim ki Mestanlılar’ın bugün de büyük bir kalbi var ve onurludurlar.”
Belediye Başkanı, anma mitinginde 39 yıl önce Momçilgrad sakinlerinin barışçıl bir protesto yapmak için toplandığı şehir merkezindeki meydanın tamamen yenilenmek üzere olduğu müjdesini duyurdu.
Totaliter rejimin baskısına maruz kalan siyasi tutsaklar, milletvekilleri, belediye başkanları, parti aktivistleri ve Türkiye’den gelen misafirler tarafından anıtın önüne çelenk ve çiçekler bırakıldı.
Milletvekili Ceyhan İbramov, “Daha da önemlisi 1984 olaylarında Bulgaristan’da Müslümanların ve Türklerin gösterdiği cesaret, yiğitlik ve direniştir. Ne olduğu değil, neden olduğudur. Totaliter devlet adım adım insan ve toplumsal hakları ayaklar altına alma sürecini başlattı, onları değiştirmek için isimlerini, dinlerini, gelenek ve göreneklerini yasaklayarak, etnik Türk olan Bulgaristan vatandaşlarını asimile etti. Komünist devletin yapmaya çalıştığı şey buydu, ancak Dr. Ahmed Doğan’ın önderliğinde silahsız bir hareket olan bir direniş başladığı için başarısız oldu. Ve bu, Hak ve Özgürlükler Hareketi siyasi projesine dönüştürüldü” diye kaydetti. Milletvekili, Bulgaristan’da Türklerin ve Müslümanların asimilasyonuna karşı barışçıl direnişin dünyada bir benzerinin olmadığını sözlerine ekledi.
Avrupa Parlamentosu Üyesi İlhan Küçük, “Yıllardır Bulgaristan etnik modelinin okunması ve tarih ders kitaplarına alınması gerektiğini söylememiz bir tesadüf değildir. Bulgaristan’da demokrasinin, Bulgaristan Türkleri’nin Nelson Mandela’sı Nuri Adalı ile gurur duyması için bir neden yok mu? Hak ve özgürlükler uğruna ömrünün 23 yılını veren bir adamın bugün tarih kitaplarında onun adına tek bir sayfa bile olmaması yanlış bir tarih okuması değil mi?” diye kaydetti. Küçük, Bulgaristan’da Müslümanların ve Türklerin çok zor zamanlar geçirdiğini, ancak hiçbir zaman intikam arayışına girmediklerini, her zaman iyi komşuluk ve hoşgörüden yana olduklarını söyledi.
HÖH Genel Başkan Yardımcısı Hasan Azis, “Momçilgrad’daki anıt, sadece sözümona “Soya Dönüş Süreci”nin kurbanlarının anısına değil, aynı zamanda 1944’ten 1989’a kadar totaliter rejimin kurbanları anısına da dikilmiştir. HÖH, totaliter rejimin kurbanlarını bir değer olarak kabul etti ve onu ulusal ve uluslar üstü düzeye yükseltti” dedi.
Daha sonra ilçenin Gorsko Dyulevo (Ayvalı), Austa (Bayramköy), Nanovitsa (Alibeykonağı), Raven (Cumayanı) ve Gruevo (Hayranlar) köylerinin sakinleri olan totaliter rejim kurbanlarının anısına dikilen anıt çeşmelere de çelenk ve çiçekler bırakıldı.
Kırcaalihaber
