Türklerin en yoğun olarak yaşadığı Kosova’nın Prizren Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği 65 yaşında.
Zeynel BEKSAÇ
Doğru Yol derneği hep sanatın, güzelliğin, erdemin, hoşgörünün yanındaydı. Halkının emrinde, Türkçe’nin nöbetindeydi. Doğru Yol derneği 65 yıldır Kosova’da,Rumeli’de, Balkan’da Türkçe’nin ana gibi övüncü, baba ocağı, veli nimet kapısı, yıkılmaz kalesi oldu.
Osmanlının gidişinden sonra Kosova’da kültür sanat, yardım içerikli cemiyet, vakıf ve benzeri kuruluşların varlığı bilinmektedir. Öyleki Osmanlının gidişinden kısa bir ara sonra Prizren’de ilk kurulan cemiyetlerden biri “REBAP”tır. 1920 yılında kurulduğu bilinmektedir. Bunu 1922-23 yıllarında Gayret Kulübü veya cemiyeti izlemiştir. Bu cemiyet 1935 yılında en fazla üyeye sahipmiş. Gençleri bir araya getirmek, hayata hazırlamak, hayırsever işlerle mejgul olmaları başlıca güdülen amaçmış. 1932 yılında Merhamet derneği kuruluyor. Buna benzer daha kimi kulüp ve cemiyetlerin de varlığından haberdarız.
Ancak, bir gerçek var ki 1912’den sonra, yani Osmanlı’nın buraları terk etmesiyle Balkanlarda Türk kimliği, Türk dili, Türk kültürü ve sanatı tam anlamıyla darbe yemiş, karanlık, suskun bir dönem yaşanmıştır.
1951 yılı, bura topraklarda yaşayan Türk halkının umutlarının yeniden çiçeğe durduğu, resmi olarak kimliğine sahip çıktığı, okulların bunca yıl sonra yeniden kapılarının Türkçeye aralandığı, kültürün sanatın en nihayet start verdiği bir yıldır.
Büyük bir coşku, kıvanç içinde 1951 yılında kurulan Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği 65 yıldır hiç ara vermeden etkinlik içinde oldu. Nice hükümdarlara yurt olmuş, nice kültürlerle yoğrulmuş Prizren şehri yanı sıra Kosova, Balkanlar ve hatta Türk dünyasının gerçek anlamda medarı iftarı olduğunu vurgulamış olursak, yanılgıya düşmeyiz.
Türkiye dışında ve genelde Türk Dünyası içinde , bizler oralarda, yani Türkçenin Rumeli yakasında , Kosova’da bir avuç topluluk olduk hep. Özellikle 1950’lerde yeniden başlayan göç dalgalarıyla bura Türkler bir kez daha ciddi bir şekilde sarsıldı. Yaşanan göç dalgaları, buralarda kalanlar için, varlığını Türk kimliğiyle sürdüren bizler için kesilen fatura hep ağır oldu. Öyle ki, sayımızın giderek azalmasıyla; bu dili, bu kültürü, bu gelenek göreneği sürdürenlerin sırtına taşınılması ağır bir yükün daha eklenmesi demekti. Sözün kısası, kayada çimlenmekti bizimkisi. Kayada çimlenip, Mevlânâlaşmaktı…
Mütevazi koşullarda, büyük bir yürekle üstlenilmesi gereken çalışmalara sarılarak, Doğru Yol derneği üyeleri halkın yıllanmış Türkçe hasretini, kültürel sanatsal beklentilerini sahneye taşımayı başarmış, daha ilk yıllarda doludizgin bir geleceğin ufukları muştulanmıştır.
Bugün bu topraklarda Türkçe bir bayrak gibi gönderde onurlu onurlu dalgalanıyorsa, kültür, sanat, eğitim ve daha nice alanlarda başarı ve yengiler elde edilmişse, öncelikle Türkçe eğitimin ve kurulan derneklerin görkemli katkısı sonucu sayesinde gerçekleştiği yadsınılmazdır.
Yüzyıllar öncesine uzanan Balkan Türk kültürü ve geleneğinde bir gün kapsamlı bir çalışmaya ışık tutulduğunda katkısının tarihsel değer taşıdığına kesin gözüyle baktığımız ve ardımızda kalan yıl 65 yılı geride bırakan Prizren(Kosova) “Doğru Yol” Türk Kültür ve Sanat Derneği’ne sözü bağlarken, Türkiye dışında Türkçenin nöbetine böylesine cesaretle ve böylesine sadık bir şekilde duran bir başka derneğin örneğine zor rastlanabileceğinin altını çizerek vurgulamak isteriz. Doğru Yol Derneği 65 yıldır, çalışmalarına bir an olsun ara vermeden, sanatın birçok dalında adeta yarışırcasına etkinlikler sergilemiş, bura topraklarda Türk olmanın, Türk kalmanın, Türk’ün onurunu yüceltmenin en güzel, en sadık ortamı olmayı başarmış, nice derneklere bu doğrultuda tam anlamıyla model olmuştur.
KURULUŞ AMACI
Evet, Kosova’da Türk varlığını, benliğini, artı; gelenek göreneğini yaşatıp yarınlar ırmağına akıtmak, Rumeli’de ses bayrağımızın rengini, yankısını görkemli kılıp, özümüzü dimdik ayakta tutmak, engeller nice olursa olsun, sanat denen o güzelim erdem enginliğinde yengiler peşinden gitmek olan Prizren’in(Kosova) Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği 2016 yılında 65. Sanat Yılı’nı kutlamanın onurunu yaşıyor.
Doğru Yol derneği, 65 yıldır Kosova’da,Rumeli’de, Balkan’da Türkçe’nin ana gibi övüncü, baba ocağı, veli nimet kapısı, yıkılmaz kalesi oldu. 1951’den sonra Kosova’da yetişen yazar, şair, müzisyen, tiyatro sanatçısı, öğretmen, ressam, gazeteci, aydın, bir sözle Türklüğün, Türkçe’nin bayrağını dalgalandıranların büyük bir çoğunluğu bu dernekte duygu ve beceri aşısını almış, bu amaç doğrultusunda hizmeti en kutsal ve onurlu bir görev olarak bilmiştir. 65 yıldır halkla bu denli içiçe olan Doğru Yol gibi bir ortamda elbet ki bireysel değil, topluca çıkar hep önplanda olmuş, öncelik topluca mutluluğa verilmiştir.
1951 yılında Yugoslavya’da Türk kimliğinin resmi olarak yeniden tanınmasıyla, Türk dilindeki eğitim ve diğer etkenlerin katkı ve rolüne saygı duyduğumuzu anımsatırken, Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği’nin tüm bu yıllar içerisinde bura Türk halkının vazgeçilmez ve değişmeyen adresi olmayı başardığını vurgulamakla ancak ve ancak gerçeği dile getirmiş oluruz diye düşünüyoruz.
Kültür, sanat, edebiyat ve folkloru kapsadığı gibi, Doğru Yol derneği, Rumeli yakasındaki Türkçe’nin bir bakıma okul, üniversite rolünü de oynamış; yolu yordamı, aynası olmuştur.
Doğru Yol’un sanatsal etkisi ve katkısı bir tek kendi çerçevesinde kalmamış, diğer ortamlarda da elinden geldiğince katkı sunmaya büyük bir özen göstermiştir. Özellikle Gostivar’da “Güven”, Mamuşa’da “Aşık Ferki”, Kalkandelen’de “Yeni Hayat” derneklerinin kurulmalarında somut yardımı olmuştur. Bu dernek, 65 yıl içerisinde buralarda etkinliğini sürdüren diğer halkların dernekleriyle de kaynaşmış, ortak konserler sunmuş, festivallerde beraber yer almıştır.
Bu dernek ayrıca, ikinci dünya savaşı sonrası Kosova’da Türk kültür sanat dünyasına nice ilk’leri kazandırmış bir ortamdır. İlk tiyatro, ilk dergi, ilk besteler, ilk derlemeler, ilk Tv programları, ilk plaklar, 10 Kasım nedeniyle Atatürk’e adanmış ilk anma töreni, Kosova’yı temsilen ilk uluslar arası festivale katılışı, konserlerinde skeçlere ilk defa yer veren, kitap tanıtımları düzenleyen, sanatçıların portrelerini konumlayan, uluslar arası düzeyde Türk kültürüne hizmet sunanlara ödül veren Doğru Yol Derneği olmuştur. Ayrıca ilk edebiyat kitapları bu dernek üyeleri tarafından günyüzü gördüğü gibi, ilk bağlamayı buralara getirenler de bu dernek üyeleri oldu. Yine bir gerçek var ki, Prizrenli olup da, kültürel sanatsal alanda bir yerlere varmışsa, bu işin özünde “Doğru Yol” kıvılcımı kaçınılmazdır.
KOLLAR
Ziya Şişko Türk Sanat Müziği, Yeşil Turnalar( Mayıs 2016’dan itibaren bu kol Agim Fişar adıyla etkinliklere devam etmektedir) Türk Halk Müziği, Reşat Şinik Halk Oyunları Ekibi Kolu, Aziz Buş Tiyatro Kolu, Muhammet Şerif Resital Kolu, Ayyıldızlar Türk Hafif Müziği Kolu, Başkim Çabrat Tasavvuf Müziği Kolu, Nazım Hikmet Edebiyat Kolu, Faik Emruş Türk Müziği Korosu Kolu, Esin Dergisi Kolu, Filiz Dergisi Kolu, Süleyman Brina Uluslararası Balkanlar Türk Kültürü Hizmet Ödülü Kolu, Ata Çocukları Çocuk Grubu, Erkan Laya 2. Halk Oyunları Kolu, Hasan Mercan Kütüphane Kolu, İsa Şimşek Örf ve Adetler Kolu, Resim Kolu, Tarih Kolu, Foto-Video Kolu başta olmak üzere dernek çerçevesinde 20 kolda üyeler kendi etkinliklerini sergilemektedirler.
İster kurucular, ister de bu derneğe adeta ömrünü feda ederek zengin içerik kazandırıp, bugünlere taşıyanlar, dernek tarafından hiçbir şekilde unutulmamış, hayatta olmayanların bir bölümünün adları kollara verilmiş, en güzel bir şekilde hatıraları yaşatılmaktadır. Hayatta olup, uzun yıllar derneğe kendi alanlarında özel katkıları geçenlerin de kimi kollara adlarının verildiğini anımsatmış olalım.
Bugün Balkanların tartışmasız en eski ve en etkin derneklerinden biri olan Prizren/Kosova/ Doğru Yol Derneği kuruluşundan bu yana dur durak bilmeden sergilemiş olduğu etkinlikler göz önünde bulundurulduğunda, bu coğrafyada, bu şartlarda Türk kültürü ve sanatının olduğu gibi, Türkçe’nin de en sadık kapısıdır. Kol kol ayrıntılara inmeden kimi önemli notların altını çizelim.
ZİYA ŞİŞKO TÜRK SANAT MÜZİĞİ, derneğin kuruluşundan bu yana etkinliğini sürdüren bir kol. Oluşumda, yani kuruluş yılında Ziya Şişko, Salaydin Polis, Muharrem Tikveş, Süleyman Alaybeg, Alaydin Eren, Süleyman Alaybeg, Ziyaydin Mulafeta, Cemal(Cemo) Pervançe, Ramiz Karaç, Şerif Cano, Sami Softa, Şadi Kervan, Hayrettin Başa vb. 1960’lı yılların ortalarına doğru etkinlikleri sırtlananlardır. Koro ve solo olarak da Türk sanat Müziği etkinliklerine zengin içerik kazandıranlar: Selim Terzi, Şefki Cambaz, Faik Emruş, Burhaneddin Şarov, Necmiye Çesko, Şaban Şkodra, Recep Şpat, Aziz Buş, Recep Kovaç, Şaban Mustafa, İsmail Şporta, Şaban Şalyan, Nazım Bleta, İzzet Kiser, Abdülhadi Şkodra, Ülvü Jılta, Fatma Vesniç, Besire Halo, Eşref Ceylan, Mediha Şişko, Şefkinaz Kaçamak ve burada adlarını anamadığımız daha birçokları değişik zaman dilimlerinde koro mensubu ve şarkıcı olarak Türk Sanat Müziği konserlerini renklendirenlerdir. Orkestreye gelince daha geçleri:Nafi Alemdar, Şani Galuş, Saffet Veşal, Menekşe Menekşe, Niyazi Koka, Hilmi Şilik, İzzet Dırveniça, Naşit Koro, İrfan Şekerci, Başkim Çabrat, Naci Beksaç, Sami Koka, Zeynel Beksaç, Reşit İsmet Krüezi, Aluş Nuş, Agim Fişar, Mahir Lisiça, Ethem Baymak, Raif Vırmiça, Adnan Jılta vb. yıllarca bu koldaki etkinliğin taşıyıcıları oldular. Ziya Şişko’nun bu kolda en uzun soluklu katkısı oldu. Gençleri yetiştirdi ve onlara sanat müziğini aşıladı. Bugün bu kol Ziya Şişko’nun adını gururla taşımaktadır.
Bunların ardından: Nevzat Şundo, Bayram Top, Fikret Refeya, Mikuş Jılta, Hilmi Şala, Fikret Menekşe, Reyhan Kantarcı, Nahit Vragol, Daşni Veşal, İbrahim Etek, Şaban Karahasan, Şaban Namleci, Şemsettin Namleci, Adnan Şatır, Envet Tikveş, Ehat Edreneli, Tahir Luma, Samir Boynik, Zeki Vırşevça, Gani Şekerci, Onur Şekerci ve burada adlarını anamadığımız daha niceleri orkestrede yerlerini alarak, son yıllarda bu kol etkinliklerine büyük katkılar sunmaktalar. Solist olarak Krenar Çoça, İlir Temay, Ergin Karahasan, Asena Kantarcı vb. saymak mümkün.
HALK DANSLARI EKİBİ, derneğin kuruluşundan bu yana seyircilerle buluşan, onlara mutlu anlar yaşatan, bir yanda da gelenek göreneklerimizi canlı tutan bir kol. Cülliye Çolpan, Ömer Latiç, Azize Kureyş, Mehmet Osi, Reşat Lale gibileri derneğin ilk halk dansları ekibinde yer alanlardan kimileri.
65 yıl içinde bu gruba çok sayıda üye katıldı. Prizren’in ad yapmış Bardak Oyunu bu grup üyeleriyle özdeşleşti adeta. Derneğin kuruluşundan bu yana: Abdullah Palyaço, Reşat Lale, Ömer Latiç, Reşat Şinik, Celal ile Fehmiye Vırmiça kardeşler, Talat Mitroviça, Şenol Kuştendil uzun yıllar bu oyunun baş ustaları oldular. 2000 yılının Ağustos ayında bir kaza sonucu yitirdiğimiz Erkan Laya, gençler arasında bardak oyununun son büyük ustasıydı.
Dernekte halk dansları ekibi gençlerden yana en büyük ilgi gören kollardan biridir. Bu kolu uzun yıllar Reşat Lale Vırmiça, Reşat Şinik, Talat Mitroviça, Orhan Krasniç, Naci Başa, Şenol Kuştendil yönetti. Günümüzde iki kolda etkinliğini sürdüren halk dansları: Talat Mitroviça, Ferdi Laya, Şenol Kuştendil tarafından yönetilmektedir.
Yetişkinler kolu Reşat Şinik adını taşırken, 2. grup da Erkan Laya adını taşımaktadır.
Bu kolun en büyük özelliği Prizren Türk oyunlarının otantik özelliklerini yitirmeden yaşatmasıdır. Bu oyunlar yurtiçi olduğu gibi, yurtdışı ve özellikle Türkiye’de festivallarde büyük ilgi görmekte.
Yine bu kol üyelerince 1963 ve 1966 Bosna Hersek turnesinde sergilenen Prizren Düğünü proğramı derneğin 65 yıllık çalışmaları arasında kendine özgü bir yer edinmiştir. Burada 2001 yılı içerisinde Doğru Yol derneğinin yine Bosna Hersek’e yapmış olduğu turne anılardan silinmiyecek bir etkinlik olarak anılacaktır.
AYYILDIZLAR TÜRK HAFİF MÜZİĞİ KOLU, Kosova’da yaklaşık yarım yüzyıl kendi dalında damgasını vuran bir bir müzik grupudur. Büyük bir heyecan ve coşku içinde Doğru Yol derneği bünyesinde çalışmalarına başlayan Ayyıldızlar, daha ilk adımlarında seyircilerden yana, tüm müzik dünyasından yana büyük ilgi uyandırdı. Onların ortaya çıkışı bir yenilikti, baştanbaşa bir olaydı. Bu rüzgarı estirenlerin başında grup kurucuları: Reşit İsmet, Hüseyin Kazaz, Nevzat Şundo, Neki Jılta gibileriydi.
Kuruluşundan kısa zaman sonra, Kosova yanı sıra Makedonya’da da adlarını duyurmayı başarmış, sevilen ve aranan bir topluluk olmuşlardı. Ard arda düzenledikleri her konser bir olaydı. Bura topraklarda ilginin merkezinde olan bu topluluk, bir tek konserlerle değil, radyo, televizyon, festivaal, düğün gibi her yere koşuyor, büyük bir utkuyla müzik yapıyorlardı. Hele 1970’li yıllarda Nazım Hikmet Edebiyat Kolu’yla gerçekleşen ortak proğramlar, o dönem kuşağın hafızalarından silinmesi, unutulması adeta imkansızdır, diye düşünüyoruz.
Ayyıldızlar denildiğinde beste olayı hemen önplana gelir. Hüseyin Kazaz ve Reşit İsmet dernek açısından bu tarihsel olayı başlattılar. Konserler yanı sıra, festivallerde de özgün besteler söylendi, ödüller, üstün başarılar elde edildi. Özellikle Hüseyin Kazaz besteleriyle o dönem Yugoslavya’ da birincilikler alan bestecilerdendir. Bu kolun üyeleri kendi bestelerinden plaklar da çıkarmışlardır. Bunları, Zekeriya Hocalar, Aluş Nuş, Nevzat Şundo gibi besteciler Türk hafif müzik alanında besteler yaparak izlediler.
Bu grubu son yıllarda başarılı bir şekilde Erol Karaibo yönetmektedir. Yeni gençlerle yoluna devam eden Ayyıldızlar grubu, seyircilerin hala büyük ilgisini çeken gruplar arasında yer almaktadır.
Evet, Ayyıldızlar, bir tek Kosova değil, Balkanlarda, hatta Türk dünyasında bu tür müzik sözkonusu olunca yüz akı, onurudur.
YEŞİL TURNALAR TÜRK HALK MÜZİĞİ, 1960’lı yılların sonu, yetmişli yılların başı Doğru Yol TKSD için dönüşüm yıllarıydı. Bir yandan edebiyat kolunun şiir matineleri, bir yandan da Ayyıldızlar Türk Hafif Müzik grupu ve Yeşil Turnalar Türk Halk Müziği’nin müthiş çıkışları, o dönem gençlerin vazgeçilmez tutkusu olmuş, ortalığı kasıp kavurmuştu. İşte tam o zaman diliminde İrfan Şekerci ve Naci Beksaç’ın Prizren’e getirmiş oldukları ilk bağlamalar ardından, o döneme dek klarnet, ud, cümbüş, keman, kanunla söylenen türküler, o andan itibaren bağlamayla türküseverlerin yüreğine ulaşıyor ve bağlama giderek gençlerin, hatta çocukların vazgeçilmez tutkusu oluyordu.
Tıkabasa seyirci karşısında düzenlenen konserler ardından, 1972 yılında Zeynel Beksaç yönetimindeki orkestre eşliğinde İrfan Şekerci, Agim Fişar, Melek Tamnik, Aluş Nuş, Başkim Çabrat, Fadıl Şalıyan, Mediha Şişko vb. sanatçılar tarafından türkülerin ilk defa Priştine Radyosuna okunmasıyla, türkü, bağlama, bir sözle Türk Halk Müziği olayı önplana gelmeye başlıyor, konserler yanı sıra festivallerde, TV proğramlarında , gecikmeyle de olsa hak ettiği yerini alıyordu.
Doğru Yol TKSD Yeşil Turnalar THM 46 yıl içerisinde Kosova’da bağlama geleneği yanı sıra yerli türkülerin daha bir vurgulanmasını, türkü biçimi beste olayını, sözün kısası özümüzün nağmelerini önplana atmış, ata yadigarı türkülerimizin enginliğine, sonsuz hoşgörü ufuklarına kavuşmamız doğrultusunda ivme, karar verici rölü oynamıştır. Bu kolu, değişik zaman dilimlerinde; İrfan Şekerci, Zeynel Beksaç, Bayram Top, Agim Fişar, Turan Karahasan, Mikuş Jılta gibiler yönetip, başarıdan başarıya koşturdular.
Yeşil Turnalar ve onun etkin üyeleri sayesinde bir tek düğün-dernek, Bülbüldere, Karabaş gibi kır gezilerinde söylenen türkülerimiz, Priştine, Üsküp radyo ve televizyonları ardından, İstanbul Radyosu Yurttan Sesler’e, TRT Ankara Arı Stüdyosundaki canlı proğramlara dek ulaşmış, Prizren ya da Prizren’de söylenen türkülerin geniş çevrede dinlenip sevilmesine önayak olmuştur.
1996 yılında Prizren Türküleri 1 adlı kaseti, büyük dostum Türk Halk Müziğinin saygın sanatçısı Mehmet A.Özbek yönetiminde derneğin sanatçılarının da katılımıyla Ankara’da çıkardık. Kasetin günyüzü görmesi, Prizren türkülerinin tanınmasında çok büyük rolü oldu…
Son yıllarda özellikle Agim Fişar tarafından yeni derlenen Prizren türküleri, yoğun bir şekilde konserlerde, düğünlerde söylenmekte, TRT sanatçıları tarafından da ilgi görüp repertuvarlarına alınmakta. Doğru Yol derneği sanatçıları TRT’ye konuk olmakta.
Buraya bir de Doğru Yol Derneği’nin katılmış olduğu yurt ve yurtdışı festivallarde de türkülerimizin sergilendiğini gözönünde bulundurup, Rumeli’de, Balkanlarda Doğru Yol Derneği’nin amatör düzeyde en etkin dernekler arasında yer alıyorsa, diğer kollarla birlikte Yeşil Turnalar’ın da büyük katkısı olduğunu vurgulamak gerekir.
Prizren’de, Kosova’da bağlama olayının daha genişçe tanınmasında Dr. Mehmet Özbek ve sazın büyük ustası Arif Sağ’ın sunmuş oldukları katkı takdire şayandır.
Mayıs 2016’da Doğru Yol TKSD Genel Meclis Kurulu tarafından, söz konusu kol, uzun yıllardır bu tür müziğe özel emek vermiş ve vermeye devam etmekte olan Agim Fişar adını taşıması kararı alındı.
NAZIM HİKMET EDEBİYAT KOLU
Doğru Yol derneğinde edebiyata kuruluşundan bu yana büyük ilgi gösterilmektedir. Ancak düzenli ve yoğun etkinliğe 1968 yılından başladı. Nazım Hikmet adında etkinliğini sürdüren bu kol, 1969 yılında Tan gazetesinin, 1971 yılında Doğru Yol dergisinin(Daha geçleri bu dergi Esin adında yayın hayatını sürdürdü)çıkışı, gençlerde edebiyata karşı ilgilerinin uyanmasında adeta kıvılcım rolünü oynadı.
Prizren kültürevi salonu, belediye salonu, ordu evi salonu şiir matineleri, okullarda şiir buluşmaları, yıllar boyunca kabarık sayıda edebiyatseveri bir araya getirdi.
Nazım Hikmet Edebiyat Kolu yine yetmişli yılların başından olmak üzere, Üsküb’ün Orhan Veli Kanık, Priştine’nin Naim Şaban edebiyat kollarıyla
ortak etkinlikler düzenledi. Günümüzde de özellikle Üsküb’ün Köprü derneği ile, Priştine’nin Naim Şaban derneği ile, Kosova Türk Yazarlar Derneği, Türkçem dergisi, Kosova ve Kosova dışında faaliyet gösteren Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri ve yeni kurulan derneklerle ortak şiir buluşmaları, kitap tanıtımları, saygı geceleri düzenlenmektedir.
Nazım Hikmet Edebiyat Kolu günümüze dek: Nimetullah Hafız, İskender Muzbeg, Şecaettin Koka, Zeynel Beksaç, Altay Suroy, A.R. Yeşeren, Ahmet S. İğciler, Sadık Tanyol, Taner Güçlütürk tarafından başarılı bir şekilde yönetildi.
Bu kolun üyeleri 300’ün üzerinde özgün kitap yayınladılar. Çok sayıda dergi çıkardılar. Çeviri yaptılar. Uluslararası şiir festivallerinde Kosova Türk edebiyatını başarılı bir şekilde tanıttılar. Türkiye ağırlıklı olmak üzere yazarlar birliklerinin üyesi oldular, mütevelli heyet üyeliklerine seçildiler. Günümüzde yayınlanmakta olan dergi yazı kurulu üyeliğini yapmaktalar. Ayrıca, TYB ve AYB üyesi olup, Türk Dünyası Edebiyatı çerçevesinde düzenlenen şiir şölenlerine sıralı bir şekilde katılmaktalar. Bu kolun üyeleri edebiyat alanında uluslararası düzeyde saygın ödül sahipleridir aynı zamanda…
AZİZ BUŞ TİYATRO KOLU,
dernek çerçevesinde kuruluşundan bu yana varlığını sürdüren bir kol. Prizren Türk tiyatrosunun şanlı bir geçmişi ve günümüzde gene onur duyulacak güçlü bir kadrosu var. Aziz Buş, Cemal Şpat, Subhiye Matroni, Dr.Durmiş Tselina, Muhammet Şerif, Hüda Leskofçalı vb. dünün unutulmaz simalarıysa; Zekir Sipahi, Nafiz Gürcüali, A.R. Yeşeren, Raif Buş, Etem Kazaz, Sevgi Buş, Asım Mongovtsi, Cennet İğci ve daha niceleri günümüz Türk tiyatrosunun incileridir. Öyle ya Prizren Türk tiyatrosu şanlı bir geleneğe sahipse, unutulmamalı ki, Doğru Yol TKSD katkısı tartışılmaz bir konumdadır.
Evet, Aziz Buş, Prizren Türk tiyatrosunun unutulmaz dev siması, bir de buralarda ikinci dünya savaşı sonrası bizce ilk stendapçısı. Onu yıllar önce çok genç yaşta, hatta çocuk denecek yaşlarda sahnede görmüş, seyirciyi nasıl gülme krizine sokmuştu, bizzat şahidim. Onu ve bu topraklarda kültür sanat dünyamızı o zor şartlarda, televizyonun olmadığı, radyonun çok nadir olduğu, kitabın da hemen hemen hiç olmadığı o dönemlerde Türkçemizle renklendirmeye çaba harcayanları, bu uğurda ömür tüketenleri saygı ve minnetle anıyorum.
Bugün Doğru Yol TKSD Aziz Buş Tiyatro kolunun başında kendisinin de çok büyük bir sanatçı olduğu, ailede tiyatro geleneğini yürekli bir şekilde sürdüren yönetmen Raif Buş bulunmaktadır.
Zaman zaman tiyatro kursları düzenleniyor. Yeni yeni gençler sanatın bu dalında sahnede kendi becerilerini sergilemekteler. Adeta her sergilenen oyunda yeni gençlerin sahnede yer almasına tanık olmanın mutluluğu yaşanıyor. Ne güzel, örneklerine daha nceleri de rastlanmasına rağmen, özellikler 1950’lerde, daha sonraları 1978’lerde , 1994’lerde tiyatro geleneği hep yeni bir hamle yaparak , bu geleneğe yeni değerler katmaktalar. Umarız daha nice yıllar deneyimli ve yeni genç sanatçılarla birlikte Türk tiyatrosu başarıların peşinden gider…
MUHAMMET ŞERİF RESİTAL KOLU, derneğin uzun yıllar sekreter görevinde bulunmuş, tiyatro temsillerinde rol almış, sunuculuk yapmış, Türkçe eğitime uzun yıllar emek vermiş, ayrıca çok sayıda öğrencinin bu dernek eşiğinden adımlamasına dolayısıyla onların sanatla sarmaş dolaş olmalarına önayak olan merhum Muhammet Şerif’in adını taşıyor. Kolu,
40 yılı aşkın bir dönemdir konserlerde, festivallerde sunuculuk yapan, tok sesiyle seyirciyi her zaman etkilemeyi başaran Yunus Şimşek yönetti. Şimdilerde kolun başına genç ama, sanatçı aileden gelen Sezen Haskuka geçmiş bulunuyor.
Resital kolu, derneğin kuruluş yılından itibaren etkinlik içinde olan bir koldur. Derneğin edebiyat koluyla birlikte çok önemli başarılara imza atmıştır. Bugüne dek bu kolda faal olanlar olarak Muhammet Şerif, Liriye Tselina, İskender Muzbeg, Cemil Mısırlı, Mehdiülkü Cibo, Belkıs Gota, Yunus Şimşek, Sezen Haskuka ve daha nicelerini sayabiliriz.
Resital kolunun geleneksel etkinlikleri arasında: 10 Kasım törenleri, Çanakkale Şehitler Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve daha bir sürü değişik içerikte etkinlikler yer almaktadır.
FAİK EMRUŞ TÜRK MÜZİĞİ KOROSU, kol olarak 1951’de kurulmuştur. O yıllardan beri faaliyetini özellikle derneğin konserlerinde sürdürmektedir. Kuruluş yıllarında: Selim Sipahi, Şefki Cambaz, Faik Emruş, Şaban Şkodra, Şaban Şalıyan, Necmiye Çesko, Necmiye Şişko, Recep Şpat, Bürhan Şarov, Recep Kovaç, Sami Softa, Şaban Mustafa, İsmet Şuayip, Zeynullah Boynik, Eyüp Alo, Recep Alibayro, Servet Lot gibilerinin büyük karkıları geçti. Koronun müzik yöneticiliğini yapan Kenan Şener’in de özel katkısı geçtiğini anımsatmak gerek. İlk yıllarada Nusret Morina Topko da koroyu yönetenler arasında bulundu.
Yıllar geçtikçe koroya yeni yeni üyeler girdi. Konser, festival, turne, radyo ve televizyon proğramları yanı sıra koro düğün ve kır gezilerinde de etkinlik sergiledi. Doğru Yol’da 45 yıl etkin olarak müziğe sadık kalarak, derneğe olduğu kadar, Balkanlarda yaşatılan Türk müziğinin gelişip tanıtılmasına da hatırı sayılır emeği geçen Faik Emruş’un ölümünden sonra, bu saygın sanatçının anısını gelecek nesillere taşımak amacıyla, karar verici organ olan genel meclis tarafından koronun Faik Emruş adını taşıması karara bağlanmıştır.
Faik Emruş Türk Müziği Korosu bugün derneğin eski ve yeni kadrosundan oluşup, özellikle jübile konserleri ve Ramazan Etkinlikleri çerçevesinde daha bir etkin olmaktadır.
BAŞKİM ÇABRAT TASAVVUF MÜZİĞİ KOLU, Doğru Yol’da 1990’lı yılların başında etkinliğe geçmiştir. 1963’te girdiği derneğe çok yönlü sanat alanında katkısı büyük olan Başkim Çabrat’ın, tasavvuf müziğinin bir kol olarak yer almasını ve daha geniş çevrelere tanıtılması ve yayılmasında öncü rol oynadığını belirtmek gerekir.
Başkim Çabrat’ın bu alandaki uğraşları bir tek derlemeyle sınırlı kalmamış, başta Hacı Ömer Lütfi olmak üzere bu topraklarda bu alanda varolan zengin özgün menbadan faydalanıp ilahi, kaside türünde değişik makamlarda besteler yaparak, Rumeli’nin bu coğrafyasında bir ilke imza atmak ona nasip olmuştur. Bu yaşta bile hayret verecek ölçüde ses rengi, kendine has gırtlak nağmesine sahip bir sanatçı. Son olarak bestelediği ve derlediği 25 ilahiden oluşmuş “Yürü Dünya Yürü” adı altında bir CD’si günyüzü gördü. Büyük ilgi gördü.
Başkim Çabrat ilk kez Prizren’de okunan Mevlidi Latin harfleriyle kitap haline getirmişti ki, Kosova’da Türkler yanı sıra Arnavutlar, Boşnaklar, Romanlar özdeş kitaptan yararlanmaktalar. Her dini törende mutlaka ki o kitapçık kullanılmaktadır.
Başkim Çabrat Tasavvuf Müziği Kolu üyeleri, her Ramazan’da geleneksel ilahiler konserini sunmaktadır. Konya’da Şebi Aruz gibi etkinliğe katılmış, Türkiye’nin çeşit televizyonlarında Prizren’de söylenen Mevlidi Şerifi tanıtmış, özgün ilahileri dile getirmişlerdir.
ULUSLARARASI SÜLEYMAN BRİNA BALKANLAR
TÜRK KÜLTÜRÜ HİZMET ÖDÜLÜ KOLU, Doğru Yol TKSD ünlü siyasetçi, kültür işçisi, eğitimci, aydın, Kosova türk halkının unutulmaz siması, Doğru Yol derneğinin Fahri Başkanı Süleyman Brina’nın anısına 1996 yılından bu yana Uluslararası Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Hizmet Ödülü’nü vermekte.
Amacımız, bura topraklarda büyük bir aşkla, büyük bir inançla halkına hizmet sunmayı, onların çıkarlarını savunmayı kendine görev ve sorumluluk bilmiş bizim için unutulmaz bir şahsiyet olan Süleyman Brina’yı ölümü ardından hatırlamak, gelecek nesillerin onu örnek olarak almasıdır. Sayımız o denli kabarık olmasa da, ayrıca dedik ki; varsın bu ödül, Balkanlar ve daha geniş çevrede , Kosova’yı yurt, orada yaşayan herkesi kardeş bilen bir halk olarak dilimizle, dinimizle, gelenek göreneklerimizle nasıl ayakta kalıp, yüzü ak, alnı açık kimliğimize sahip çıktığımızın, anadilimizin nöbetinde olduğumuzun sözcüsü olsun. Prizren’den yola başladık ama, orada demir atmadık. Üsküp, Lefkoşa, Bakü, Kişinev, Eskişehir, Ankara, İstanbul, İzmir’de ödül törenleri düzenledik. Bu yıl yirminci ödül törenini düzenleyeceğiz.
Bu yıllar içerisinde seçici kurullarla ödül adaylarını belirleyip, çok sayıda ödül dağıttık. Bazan bu kadar çok ödüle gerek var mı gibisinden uyarılar aldığımız da oldu. Ancak, biz doğru yaptığımıza, buralarda bulunduğumuz şartlarda verilen çabanın, emeğin kutsal olduğuna, bu yüzden bu yolda bu halkın ayakta kalması için çırpınan, yüreğini, yaşamını bir karşılık beklemeden ortaya koymaktan adeta büyük bir haz alanlara bu takdirin çok görünmemesi düşüncesinden yana tavır aldık ve bu şekilde bu ödül olayını bugünlere taşıdık. Bizim coğrafyamızın uzağında olsalar da, gönülleriyle, yürekleriyle bizim davamız, ortak davamızda kesişen noktalardan hareket ederek, olanlara da uzandık. Gönül köprüleri kurduk. Prizren’den Ankara’ya, İzmir’den Lefkoşa’ya, Eskişehir’den Kişinev’e, Üsküp’ten Taşkent’e, Priştine’den Gostivar’a uzandık…Giderek Türk dünyasıyla kucaklaştık. Türkçe’nin binlerce yıl yeşerdiği, yankılandığı, uğruna ömürlerin tüketildiği her yere varmaya özen gösteriyoruz. Uluslararası Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Hizmet Ödülü demek, Türkçe’nin engiliklerine yelkenle açılmak demektir, Türkçe’ye olan tutku demektir. Ödülün bir başka adı evrensel barış için haykırışıtır.
Doğru Yol TKSD 65. Yılını kutlarken, önümüzdeki aylarda kendi zengin çalışmalarına yepyeni bir etkinliği katmaya hazırlanıyor. Bu yıl yapılan genel kurul toplantısında bu derneğin çatısı altında Prizren Sıra Geceleri adı altında bir topluluğun çalışmaya başlayacağı muştusunu verelim. Derneğin bir odası eski Prizren Türk evi odası olarak hazırlanacak. Urfa Sıra geceleri, Elazığ Sıra Geceleri vb. Türkçe’nin Rumeli yakasında Prizren Sıra Geceleri de adını daha derli toplu bir şekilde duyurmaya hazırlanıyor…
Evet, Doğru Yol KGSD bu ve benzeri çalışmalarla bu coğrafyada tarih yazıyor. 65. sanat yılını onurlu bir şekilde kutlayan, 500’e yakın üyesiyle etkinlikten etkinliğe koşan Doğru Yol derneği, şimdiki çocukların olduğu gibi, bizim çocukluğumuzun da şen sesiydi, şimdiki gençlerin olduğu gibi bizim de gençliğimizin neşesiydi. Doğru Yol tümümüzün bengi sesi, ömrümüzün Rumeli faslı…
Hasreti, özlemi bu ortamda yakılan türkü şarkılarla bağrımıza bastık hep. En mutlu günlerimizde, düğün-dernekte Doğru Yol sanatçılarıyla baş başa, gönül gönüle olduk. Yüzlerce konser, yüze yakın uluslar arası festival, onlarca turnede yer aldık. Priştine, Üsküp, İstanbul, Ankara vb. radyolara kabarık sayıda okunan şarkı, türkü, hafif müzik, çocuk türünde parçalar… Ata Çocukları grubumuz 8 yıl ard arda TRT’nin 23 Nisan nedeniyle düzenlediği uluslar arası çocuk şenliğine katıldı. En iyi bir şekilde türkülerimizi temsil etti. Ata Çocukları Türk dünyasının çocuklar için düzenlediği etkinliklere de defalarca katıldı. Derneğin sanatçıları tarafından en yeni derlemelerle TRT programlarına konuk olundu…Türkiye’nin ünlü sanatçıları tarafından radyo ve televizyonlarda Prizren ya da Prizren’de söylenen türküler söylenmekte. Bu da bu dernek üyelerinin kendine özgü bir başarısı…Gene başarının en iyi tanığı da, Doğru Yol TKSD’nin Prizren ve çevresinde yaklaşık on yıldır sergilediği faaliyet ve performansı nedeniyle en iyi dernek olarak seçilmesidir.
Önümüzdeki dönemlerde acil olarak özellikle orkestrada yer alacak genç elemanların yetiştirilmesi son derece büyük önem arzetmektedir.
Doğru Yol derneği hep güzelin, erdemin, hoşgörünün yanındaydı. Halkının emrinde, Türkçe’nin nöbetindeydi…
Ve Kosova’da, Balkanlarda, Türk dünyasında Türk kültürü, gelenek ve göreneği, örf ve adetleri dendi mi, elbet ki akla Doğru Yol gelecektir. Çünkü daha büyük amaçlara, menzillere, halkının gönlünde taht kurmuş, güven kazanmış Doğru Yol’la varılacaktır.
Nice 65’lere!…