Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Makedonya Vatandaşlığı Yasasının Türkiye’ye göç etmiş soydaşlara uygulanması ve AB müzakereleriyle ilgili gereken anayasa değişikliği ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
TİMEBALKAN
Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Makedonya Vatandaşlığı Yasasının Türkiye’ye göç etmiş soydaşlara uygulanması ve AB müzakereleriyle ilgili gereken anayasa değişikliği ile ilgili Genel Sekreter Cüneyt Ruşid ile birlikte bugün başkent Üsküp’te bir basın toplantısı düzenledi.
TMBH Genel Başkanı Erdoğan Saraç, İçişleri Bakanı Oliver Spasovski’nin Mayıs 2022’de gerçekleştirdiği Türkiye gezisinde “Oliver Spasovski Makedon Dernekleriyle görüşmelerde bulundu” yönündeki açıklamaları ve beraberinde hiçbir Türk’ün olmamasını eleştirdi.
Spasovski’ye Türkiye’nin ender misafirperverliğini istismar etmeme ve içişlerine karışmama çağrısında bulunan Saraç, “İçişleri Bakanı Sayın Spasovski sorumlu yönetici olarak sözüne sadık kalmazsa ve göçmenlerimize verilen vaadleri yerine getirmez ise, istifasını istiyoruz.” diye konuştu.
TMBH Genel Başkanı Saraç, basın toplantısında şu açıklamalarda bulundu:
“Hatırlanacağı üzere mart 2022 tarihinde Makedonya Meclisinden’’ Makedonya vatandaşlığı yasasının ek ve değişikleri kabul edilmiş ve 67/22 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Bildiğiniz üzere bu yasa değişikliği Arnavut muhalefet partilerinin talebi üzere gündeme geldi ve hükümet ortakları kendi huzuru ve ömrünü uzatmak için bu yasanın çıkmasını sağladı. Bu yasada yapılan değişikliklerle meşhur olan 8 maddesi de değişti ve Makedonya’dan göç eden soydaşlarımıza yeniden Makedonya vatandaşı olabilmesi için hukuk yolunu açtı. Bu yasa genelde Eski Yugoslavya sınırları içinde yaşayan Arnavutlar için getirilmiş olması sebebiyle, Makedonya’dan Türkiye’ye göç eden soydaşlarımız arasında da büyük ilgi ve memnuniyetle karşılandı. Bu yasa değişikliklerinin yürürlüğe geçmesiyle Türkiye’ye göç eden soydaşlarımız, yasaya uygun başvuru için gereken evraklarını hazırlayarak, ilgili makamlara baş vurdular. Türkiye’deki soydaşlarımız hayli zaman ve maddi imkanlar sarf ederek, avukat, noter, danışman, tercüman, bizdeki nüfus daireleri ve ilgili makamlara para bıraktılar. Başka bir sözle ilgili kurum, kuruluş ve tüzel kişilere maddi imkanlar sağladılar.
Hatırlanacağı üzere İçişleri Bakanı Sn.Oliver Spasovski Mayıs 2022 tarihinde bir takım temaslarda bulunmak üzere Manisa ziyaretinde bulundu. Ayrıca Makedonya Göçmenleri Derneklerimizle de görüşmelerde bulundu.
Burada, Makedonya hükümetine yakın yayın ve basın tarafından bilinçli ve maksatlı yapılan tanımlamayı düzeltmek durumdayım. Yani deniliyor ki “Oliver Spasovski Makedon Dernekleriyle görüşmelerde bulundu”. Herkese ayan olsun diye söylüyorum: Türkiye’de Makedon Dernekleri yoktur, Türkiye’de Makedonya’dan göç eden soydaşlarımızın dernekleri var ve ‘’Makedonya Göçmenleri Derneği olarak kayıtları var ve faaliyet göstermektedirler. Bu tür derneklerimiz, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa Kütahya, Manisa ve diğer yerlerde var.
Sn. Oliver Spasovski’nin Heyetinde hiçbir Türk’ün bulunmaması, ziyaretin maksadını ve samimiyetsizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Bunu şu anda derinlemesine yorum yapmayı uygun görmüyorum anacak uygun bir günde, bu konu da dile getirilecektir. Sayın İçişleri bakanı da Manisa Büyükşehir Belediye Başkanıyla yaptığı görüşme esnasında ki konuşmada ‘’Manisa’daki vatandaşlarımızla bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum… Bu yıl Makedon Göçmenleri Derneğinin 30’ncu yıldönümüne denk geldi ziyaretimiz.’’ diyor.
Sayın Bakan hatırlatmak isterim, Türkiye’nin ender misafirperverliğini istismar etmeyin ve içişlerine karışmayın. Altını kalınca çizerek hatırlatmak isterim ki: Bu göçmenler Makedonya’dan göç ederken Türk olduklarını ifade etmişler, belge sunmuşlar ve Türkiye Cumhuriyeti de Türk oldukları için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul etmiştir. Hukuken burada konuya nokta koyulmuştur. Sen onlara, vatandaşlarım diye hitap ederken, senin zihniyetindeki rejim neden bunların vatandaşlıktan çıkmasına izin verdiniz, sormak lazım. İnşallah başka bir seferde bunun üzerine de konuşuruz.
Göçmenlerimizden edindiğimiz bilgilere göre, onlarla görüşürken Makedonya. vatandaşlığı söz vermişsiniz ve başvuruların yapılması için teşvik etmişsiniz. En kısa zaman dilimi içerisinde Makedonya vatandaşlığına kabul sürecini hızlandıracağınızı dile getirmişsiniz. Bu ziyaretinizden bugüne kadar yaklaşık bir yıl geçmiştir. Makedonya Göçmenleri Dernekleri, göçmen soydaşlarımız, akrabalarımız ve diğer yakınlarımız samimiyetinizden şüphe duymaktadırlar ve o yüzden soruyorlar:
1.Makedonya’dan Türkiye’ye göç eden soydaşlarımızın bugüne kadar yaptıkları başvuruların rakamı (sayısı ) nedir ,
2. Bugüne kadar başvuranlardan Makedonya vatandaşlığı alan insanların sayısı nedir,
3. Vatandaşlık alan insanlarımızın adları ve soyadlarını bildirin ve
4. Ankara Büyükelçiliğimiz, İstanbul Başkonsolosluğumuz ve İçişleri birimlerine yaptıkları başvuruların değerlendirmesine daha ne kadar sürecektir.
Bu konu üzere göçmen soydaşlarımız arasında büyük ilginin olduğunu Makedonya İstanbul Başkonsolosluğundan aldığımız bilgilerle doğrulanmaktadır. Vatandaşlık için yapılan başvuru randevuları 2023 yılının sonuna kadar dolu olduğu belirtilmektedir.
Bu basın konferansımızı, akrabalarımız, yakınlarımız, dostlarımız ve Göçmen Derneklerimizin talebi üzere gerçekleştirmekteyiz. Bu durum bizleri de yakından ilgilendirmektedir. Bu yüzden Türk Milli Birlik Hareketi olarak, Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı olarak İçişleri Bakanı Sayın Oliver Spasovski’den sorumlu bir yönetici olarak, vatandaşlık yasasında ayırım yapmadan saygı göstermesini, verdiği söze sadık kalmasını ve derhal hukuka dayanan haklı başvuruları, göçmen soydaşlarımızın lehine sonuçlandırmasını talep ediyoruz. Bu göçmenlerimiz Makedonya devletinin çıkarlarını hiçbir zaman zedelememişler, tam aksine Makedonya Cumhuriyetinin onurunu, itibarını ve toprak, bütünlüğünü savunmuş ve her yerde dile getirmişlerdir. Hangi şartlarda göç ettiklerini göze aldığımız zaman, devlet bir ahde vefa misali olarak, bu yanlışı düzeltip tez elden bu insanlarımızı tekrar Makedonya vatandaşlığına kabul etmelidir.
İçişleri Bakanı Sayın Spasovski sorumlu yönetici olarak sözüne sadık kalmazsa ve göçmenlerimize verilen vaadleri yerine getirmez ise, istifasını istiyoruz.
Gündemde olan ikinci konu ile ilgili Bulgaristan baskısı üzere anayasamızın değişmesi konusu daha önceden tarafımızdan tutumumuz dillendirilmiştir. Bugün aynısının tekrarını kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz.
Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı olarak son dönemde Uluslararası camianın Makedonya üzerinde yaptığı baskı yüzünden son derece kaygılı olduğumuzu ve bu baskıların hiçbir gerçekçi tarafı olmadığının altını çizmekteyiz. Bu şartlar altında anayasanın değişmesi Bulgaristan’ı desteklemek, Makedonya’yı kösteklemek manasına gelmektedir. Ülkeler arası böyle sorunlar sadece mütekabiliyet esasına dayanarak çözüme ulaşması gerekmektedir. Bulgaristan Makedonya’da yaşayan Bulgarların anayasaya dahil edilmesini isterse, mütekabiliyet prensibine göre Bulgaristan’da yaşayan Makedonları da Bulgar anayasasına koymalıdır. Uluslararası hukuk ve bu tür sorunların çözümü böyle bir prensibe dayatılmalıdır. Türk Milli Birlik Hareketinin Makedonya Meclisinde milletvekili yoktur (oysa bugüne kadar olmalıydı), olsaydı mutlaka anayasanın değişmesi yönünde oy kullanmayacaktı. Hatta ek talep olarak Bulgaristan’daki Türklerin Bulgar anayasasına dahil edilmeleri şartını da ortaya koyacaktık. Bu şartlar altında, olumlu oy kullanmamız mümkün olurdu. Bulgaristan kendi soydaşları için hak ve özgürlüklerin temin edilmesini ister, amma kendi ülkesinde Bulgar olmayan vatandaşlara uluslararası garanti altına alınmış hak ve özgürlükleri bile kısıtlamaktadır. Bu günlerde bu sorunun çözümü doğrultusunda daha önce hükümet tarafından, bugün ise en büyük muhalefet partisi tarafından Hırvatistan anayasasındaki model, çözüm olarak önerilmektedir. Biz, Makedonya Türkleri Makedonya Cumhuriyetinin kurucu, sadık ve yapıcı unsuruyuz. Bu yüzden yeniden anayasa üzerinden güdümlü durumu kabul etmeyiz ve bu değişikliğe karşıyız. Bu teklifle muhalefet iktidarı iyice sıkıştırmaktadır ve iktidarın sonunu hazırlamaktadır. Elbette Arnavut kesimi de böyle bir çözümü asla kabul etmez. Anayasa değişikliği ile ilgili resmi bir teklif gelince yeniden değerlendireceğiz.
Uluslararası camianın prensipsiz baskıları, yeniden AB’nin ikiyüzlülüğünü ve kendi kurduğu prensipleri çiğnediğini göstermektedir. Bu yüzden elle tutulur bir garanti olmadan AB ve Uluslararası camiaya güvenmek mümkün değildir. Bugüne kadar AB’den gelen yüksek düzeyli yöneticilerin verdikleri hiçbir vaadi yerine getirmediler ve sahneden silinip unutuldular.
Diğer yandan böyle bir anayasa değişikleri için milletten onay almamış bir parlamento ve hükümet, meşru değildir ve millete karşı böyle bir değişiklik yapmaya hakkı yoktur. Sadece bir erken seçimde meşrutiyeti seçmenden alan bir parlamento bu konuda gerekeni yapabilir, aksi takdirde böyle bir durumun hiçbir hukuki dayanağı olmaz. Bu süreç dayatma ile, ali cengiz oyunları ile cereyan ederse, hukuktan ve hukuk devletinden bahsetmek abesle iştigal olacaktır. Yunanistan baskısı misali bir anayasa değişikliği hukukun mezara taşınması demektir. Yeni ihanetlere ve yalakalara tahammül yoktur. Milletin iradesine başvurmak, esastır. Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.”