“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin gelişmeleri Türkiye’den yerel televizyonlara aktaran Bosna Hersekli gazeteciler, Türk halkının yaşadığı acıyı asla unutmayacaklarını söyledi.
Depremlerin yaşandığı 6 Şubat’tan hemen sonra bölgeye ulaşan Bosna Hersekli medya ekipleri, yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.
Bosna Hersek Radyo ve Televizyonunda (BHRT) muhabir olarak görev yapan Anel Nurkovic, Adana, Hatay ve Gaziantep’te bulunduklarını ifade ederek, “İskenderun’da binaların çoğu yıkılmıştı. Bugüne kadar gördüğüm en zor durumlardan biriydi.” dedi.
Antakya’daki durumun ise kelimelerle anlatılamayacağını söyleyen Nurkovic, “Sevdiklerini kaybetmiş ve artık hiçbir şeyi olmayan bir nüfustan bahsediyoruz. Yakınlarını kaybedenler enkaz başında 24 saat boyunca bekliyordu.” diye konuştu.
Arama ve kurtarma ekiplerinin enkazda yaşam belirtisi bulmak için gösterdiği mücadeleyi her zaman hatırlayacağını anlatan Nurkovic, “En ufak bir yaşam belirtisi hissedildiğinde bütün kentin sessizliğe bürünmesi hafızama kazındı. Türk askeri iki günde 1000 çadır kurdu. İnsanlar aç kalmadı. Yaşanan acılar hafızalarda kalacaktır ancak yaraların en kısa sürece iyileşmesini temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Sağlanan koordinasyon muazzamdı”
Bölgede bulunan bir diğer BHRT muhabiri Mladen Dzino da yaşananları en doğru şekilde aktarmak için bölgede bulunduklarını belirterek, “Yaşananların gerçek olduğuna inanamadım. Afet filmlerinde izlediğim sahneler gibiydi ama bu sefer gerçekti. İnanılmaz, korkunç, akıl almaz ama gerçek.” diye konuştu.
Karşılaştığı insan hikayelerinden oldukça etkilendiğini aktaran Dzino, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anne ve babasının 13 katlı binanın enkazından çıkarılmasını bekleyen Onur’u hiç unutmayacağım. Rüyalarımda enkaz görüyorum. Yaşadıklarım bir ömür benimle kalacak.”
Bosna Hersek’te faaliyet gösteren NOVA BIH televizyonundan Tahir Zustra ise Türk halkının büyük bir trajedi yaşadığını söyleyerek, “Yakınlarını kaybeden insanlardan birkaç metre uzakta yayın yapıyorduk. Yaşananlar yeterince acı vericiydi.” dedi.
Türkiye’nin bölgede son derece iyi bir koordinasyon sağladığına dikkati çeken Zustra, “AFAD’ın, 70’den fazla ülkeden gelen arama ve kurtarma ekipleriyle işbirliğini tebrik etmek isterim. Her şey uzmanlık, hazırlık ve bağlılık çerçevesinde ilerledi. Sahanın zorluğu göz önüne alındığında sağlanan koordinasyon muazzamdı.” ifadelerini kullandı.
Zustra, böyle büyük çaptaki bir felaketin her ülkeyi şaşkınlığa uğratacağını belirterek, sahayı paylaştığı tüm meslektaşlarına teşekkür etti.
“Muhabirlik kariyerimdeki en zor görevlerden biriydi”
TRT Balkan muhabirlerinden Haris Domazet, enkazda yaşam belirtisi bulmak için verilen mücadeleyi asla unutmayacağını aktararak, “Deprem bölgesinden yayın yapmak son derece zordu. Gözlerinizin önünde yüreğinize dokunan olaylar yaşanırken diğer taraftan kamera önünde yaşananları profesyonel bir şekilde aktarmak durumundasınız. 13 yıllık muhabirlik kariyerimdeki en zor görevlerden biriydi.” dedi.
Bosna Hersek İslam Birliği Medya Merkezinden Sedin Selic de Bosna Hersekli arama ve kurtarma ekiplerinin bulunduğu Hatay’da kaldıklarını ifade ederek, “Hiçbir şey bizi gördüklerimize hazırlayamazdı. Arama ve kurtarma ekiplerinin yaptığı iş son derece önemli. Bosna Hersek ile gurur duydum. Küçük bir ülke olmamıza rağmen yüksek sayıda arama ve kurtarma ekibi gelmişti.” dedi.
Deprem bölgesinde duygusal anlamda iniş ve çıkışlar yaşadığını belirten Selic, Türkiye’nin yanında olan Bosna Hersek halkına da teşekkür etti.
AA