Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic, soykırımın siyasi bir ölçü olduğunu ifade ederek bunun “doğa kanunu” olmadığını savundu.
Slovenya’da hafta başında düzenlenen Brdo-Brijuni Süreci Zirvesi’nde Bosna Hersek’te 1995’te yaşanan Srebrenitsa soykırımını inkar ettiği iddia edilen Milanovic, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bosna Hersek’in Jajce kentini ziyaret eden Milanovic, Slovenya’da basına kapalı gerçekleşen yemekte Srebrenitsa soykırımını inkar edip etmediğinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
“Soykırımın ne olduğunu anlatma ihtiyacı duyuyorum zira, soykırım siyasi bir ölçüdür. Bunu bir grup insan belirler, diğer bir grup da yönetir. Doğa kanunu değildir. Yağmurun yağmasını tüm fizik ve kimya kurallarıyla açıklayabiliriz. Soykırımın nedenlerinin ise konuşulması gerekir.”
Başbakan olduğu dönemde Srebrenitsa’ya da gittiğini anımsatan Milanovic, “Bana zulüm yapmalarına izin vereceğim ve bundan sonra da söylediğim her kelimeyi açıklamak zorunda kalacağım. Bu temsil ettiğim ülke için alçaltıcı bir durum.” dedi.
Bu arada, Sırbistan merkezli bir haber portalı, Milanovic’in “Birçok soykırım oldu ancak Srebrenitsa’daki soykırım değildi.” ifadelerini kullandığını savunmuş, Milanovic’in ofisinden yapılan açıklamada ise iddiaların “yalan” olduğu ifade edilmişti.
Söz konusu yemekte bulunan Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sefik Dzaferovic’in ofisi ise iddiaları doğrulayan bir açıklama yaparken Milanovic’in açıklamalarına Bosna Hersekli yetkililerinden tepki gelmişti.
Srebrenitsa soykırımı
Bosna Hersek’teki savaş sırasında, Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995’te Ratko Miladiç’e bağlı Sırp birlikleri tarafından işgal edildi. İşgal üzerine BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplar’a teslim edildi.
Otobüs ve kamyonlara bindirilen Boşnaklar’dan 8 bin 372’si götürüldükleri ormanlık alanlarda, fabrikalarda, depolarda hunharca katledildi. Katledilenlerin cenazeleri, ülkedeki çeşitli toplu mezarlara gömüldü.
Soykırımda katledilenlerin bir kısmının cesedine ise bugüne kadar hala ulaşılamadı.
AA