Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Yunanistan’ın Ege’de göçmenleri geri göndermesi ve sınırdaki kötü muamelesi çok sayıda kişinin hayatına mal oldu.” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu’na katılan Çavuşoğlu, ekonomik eşitsizlikler ve güvenlik sorunu gibi göçe neden olan faktörler ele alınmadığında sonuçları ile karşı karşıya kalındığına dikkati çekerek göçün küresel ve sürdürebilir bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini söyledi.
2018’de kabul edilen Küresel Göç Mutabakatı’nın tarihi bir dönüm noktası olduğunu ve sözleri eyleme geçirmenin zamanı geldiğini belirten Çavuşoğlu, göçmenlere insani muamelenin de bu eylemin merkezinde olması gerektiğini vurguladı.
Göçmenlerin insan kaçakçılığı, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının kurbanı olduğuna ve hatta hayatlarına yönelik sistematik ve kasıtlı tehditler ile karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Çavuşoğlu, “Örneğin Yunanistan’ın Ege’de göçmenleri geri göndermesi ve sınırdaki kötü muamelesi çok sayıda kişinin hayatına mal oldu. Frontex’in de bu eylemlere dahil olduğunu görmek üzücü.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu: Yunanistan’ın geri itmeleri çok sayıda kişinin hayatına mal oldu
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çatısı altında ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Göç Gözden Geçirme Forumu’na yaptığı konuşmada, ‘Yunanistan’ın Ege’de göçmenleri geri göndermesi ve sınırdaki kötü muamelesi çok sayıda kişinin hayatına mal oldu. Frontex’in de bu eylemlere dahil olduğunu görmek üzücü’ ifadelerini kullanarak, Türkiye’nin 2014 yılından bu yana dünyanın en büyük göçmen nüfusuna ev sahipliği yaptığı vurguladı
Çavuşoğlu, Türkiye’nin 2014’ten beri dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yaptığını hatırlatan ve Ukrayna’da savaşın başlamasıyla 145 bin mülteci daha kabul ettiğini anlattı. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin göçmenlerin onuru ve refahı için tüm girişimlerde aktif yer aldığını ve Küresel Göç Mutabakatını desteklediğini söyledi.
Türkiye’nin etkili göç politikalarını desteklediğini ifade eden Çavuşoğlu, göçmenlerin gönüllü, güvenli onurlu dönüşlerinin ise teşvik edilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin Suriye’deki çalışmalarının bir örnek olduğunu dile getiren Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“İstikrar sağlamaya yönelik çabalarımız sonucunda yaklaşık 500 bin Suriyeli, terör örgütlerinden kurtarılan bölgelere geri döndü. Sivillerin geri dönüşünü engelleyen PKK/YPG terör örgütüyle mücadeleye devam edeceğiz. Gönüllü geri dönüşleri teşvik etmek için kalacak yerler inşa etmeye ve bu alanları iyileştirmeye etmeye devam edeceğiz. Şimdiye kadar 57 binden fazla ev inşasını tamamladık ve bu yılın sonuna kadar 100 bine ulaşmayı hedefliyoruz. 1 milyon Suriyelinin güvenli ve gönüllü dönüşü için bir plan üzerinde çalışıyoruz. Suriyelilerin dönüşü için Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan olarak komşu ülkeler girişimi başlattık.”
Suriye’ye sınır ötesi yardımların her ay 2,4 milyon Suriyeli için hayati önem taşıdığını vurgulayan Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) bu mekanizmayı yenilemesi çağrısı yaptı.
Afganistan’daki duruma de değinen Çavuşoğlu, Afgan ekonomisinin çökmesinin ve terör tehdidinin artmasının yeni bir göç dalgası başlatacağı uyarısı yaptı.
Göç konusunda aktif uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin bu konuda üzerine düşeni yapacağını ve uluslararası toplumdan da üzerine düşeni yapmasını beklediğini sözlerine ekledi.
yenişafak