Gümülcine Seçilmiş Müftüsü Şerif, Türk ve Yunan Başbakanlarının 1988’de Gümülcine’de on binlerce kişinin katılımıyla yürüyüş gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “O gün şanlı bir direniş olarak tarihe geçmiştir.” dedi.
Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Yunanistan’da Türk adı bulunan derneklerin kapatılmak istenmesi üzerine Türk azınlığın 29 Ocak 1988’deki direnişiyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Batı Trakya Türklerinin antlaşmalar gereği var olan haklarının tamamına yakınını 1967 Albaylar Cuntası’na kadar kullanabildiğini dile getiren Şerif, bu hakların cuntadan sonra azınlığın elinden alınmaya başlandığını anlattı.
Şerif, şunları kaydetti:
“Öncelikle ilkokul kitaplarındaki Türkçe kelimeler ile okul tabelalarındaki Türk kelimeleri kaldırıldı. Okullarda Türkçe yapılan dersler de Yunan dilinde yapılmaya başladı. Daha sonraki yıllarda azınlık mensuplarının vatandaşlık hakları da ellerinden alındı. Azınlık mensuplarının gayrimenkul edinmesi, ehliyet almasına izin verilmedi. 1983 yılında ise bunların üzerine Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB) ve İskeçe Türk Birliği (İTB) tabelalarındaki Türk kelimesinin, iki toplum arasında düşmanlık çağrıştırdığı gerekçesiyle kaldırılması bardağı taşıran son damla oldu” ifadelerini kullandı.
Derneklerle ilgili karara tepki göstermek amacıyla Türk azınlığın toplu bir gösteri yapma kararı aldığını belirten Şerif, “O gün şanlı bir direniş olarak tarihe geçmiştir.” dedi.
“Bu bir Türklük mücadelesidir”
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu da 29 Ocak’ın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı açısından bir milat olduğunu belirterek, “Bu bir Türklük mücadelesidir.” ifadesini kullandı.
29 Ocak 1988’in, Batı Trakya Türklerinin Yunanistan’ın baskıcı politikalarına “hayır” dediği bir gün olduğunu belirten Ahmetoğlu, Türk azınlığının 1990’da maruz kaldığı saldırı ve şiddet olaylarına da dikkati çekti.
Ahmetoğlu, şöyle devam etti:
“29 Ocak 1988 dışında bir de Yunanistan demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 29 Ocak 1990 var. O gün özellikle Gümülcine kentinde Türklere karşı saldırılar yapıldı, kent merkezinde bulunan Türklerin dükkanları yağmalandı. Yunanistan hala bu yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili olarak Batı Trakya Türk toplumundan özür dilemedi.”
Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB) Başkanı Çiğdem Asafoğlu da “Bizler için 29 Ocak, yıllardır inkar edilen kimliğimize ne kadar sahip çıktığımızın bir göstergesidir.” dedi.
Batı Trakya Türk toplumunun, 29 Ocak’larda tek yumruk olmayı başardığının altını çizen Asafoğlu, “Bizler yine davamıza sahip çıkmaya, doktor Sadık Ahmet’in çizmiş olduğu yoldan yürümeye, onun ilkelerini savunmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
AA