İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, “( Yunanistan’ın AİHM kararlarını uygulamaması) Hukuka, insan haklarına inanan biri olarak eninde sonunda Yunanistan’ın uluslararası hukuku uygulamak durumunda olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Ahmetoğlu, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsünce Enstitü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu moderatörlüğünde çevrim içi düzenlenen “İskeçe Türk Birliği, yerel mahkemelerden AİHM’e 40 yıllık bir hukuk mücadelesi” panelinde yaptığı konuşmada, İskeçe Türk Birliği’nin Batı Trakya Türk azınlığının kurduğu ilk sivil toplum örgütü olduğunu söyledi.
Ahmetoğlu, 1927’de kurulan İskeçe Türk Birliğinin, 1983’te Yunanistan’ın devlet politikası gereği isminde “Türk” geçtiği gerekçesiyle kapatılma davasıyla karşılaştığını söyledi.
Tabelalılarının bu süreçten sonra polis tarafından indirildiğini anlatan Ahmetoğlu, bundan sonra Yunanistan iç hukukunda 22 yıl süren bir hukuk mücadelesine giriştiklerini, 2005’te Atina Yargıtay Yüksek Mahkemesinin Birliğin kapatılması kararını onaylaması sonrası durumu AİHM’e taşıdıklarını ifade etti.
Ahmetoğlu, AİHM’in 27 Mart 2008’de Yunanistan’ı “kapatma kararı” nedeniyle mahkum ettiğini, kararın üzerine resmi ve yasal statülerinin iade edilmesi talebinde bulunduklarını belirtti.
“Batı Trakya Türkleri nasıl uygulamalara maruz kalıyor diye merak edenler İskeçe Türk Birliğinin 38 yıllık mücadelesine baksın.” diyen Ahmetoğlu, kararın üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen Yunanistan’ın ne yazık ki AİHM’nin kararlarını uygulamadığını vurguladı.
-“Yunanistan’ın amacı birikimi yok etmek”
Yunanistan’ın derneklerinin resmi ve yasal statülerini alarak her şeyden önce Batı Trakya Türk azınlığının sivil toplum kuruluşu birikimini yok etmeyi amaçladığını ileri süren Ahmetoğlu, “Kültürel zenginliğimizi ayakta tutan kurumsal yapımızı bir anlamda bir ‘yasa dışılığa’ itmiştir. İsminde Türk kelimesi olan İskeçe Türk Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni yaşatmak Yunanistan devleti nezdinde yasa dışı olay olarak görülmeye başlanmıştır. ” dedi.
Yunanistan’ın uluslararası hukuku uygulayana kadar, derneklerinin resmi statülerini iade edene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Ahmetoğlu, şöyle konuştu:
” ‘Yunanistan neden bu kararları uygulamıyor’ derseniz, Yunanistan toplumunun özellikle Yunanistan yöneticilerinin Türk algısıyla ilgili Yunanistan’ın bir Türk fobisi, Türkiye fobisi var. Kendi tarihiyle ilgili, kendi milli kimlik bilinciyle ilgili ciddi anlamda bir sorun olduğunu düşünüyorum.
Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde Yunanistan’ı Türk fobisinden, kendi yarattıkları algıdan kurtarabilecek politikacıların gelmesini temenni ediyorum. Hukuka, insan haklarına inanan biri olarak eninde sonunda Yunanistan’ın uluslararası hukuku uygulamak durumunda olduğunu düşünüyorum. Demokrasi ve hukuktan ayrılmadan mücadelemize devam edeceğiz.”
-“Yunanistan kararları uygulamak zorunda”
İskeçe Türk Birliği Avukatı Ahmet Kara da kısa süre sonra Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, artık Yunanistan’a yolun sonuna gelindiğini oyalama politikalarının geçerli olmayacağını net bir şekilde belirteceğini düşündüğünü ifade etti.
Kara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre taraf devletlerinin AHİM kararlarını uygulamakla yükümlü olduklarının ortada olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 41. maddenin 4 fıkrasına ısrarla devletler uyarılarına rağmen kararları uygulamama yönünde hareket ettikleri takdirde hangi yaptırımlar geleceği ortadadır ki en son aşama Avrupa Konseyi’nden atılmadır, bu devlet için çok önemli bir yaptırımdır, hele hele demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden ülkemiz Yunanistan için kocaman bir ayıp olacaktır. Ben bu doğrultuda Yunanistan’ın eninde sonunda kararları uygulamak zorunda kalacağını, bırakılacağını düşünüyorum.”
AA