Bosna Hersek’in kuzeybatısındaki Cazin kenti yakınlarındaki bir tepede 2 bin yıllık tarihiyle Ostrozac Kalesi, hem Osmanlı hem de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan izler taşıyor.
Osmanlı döneminde askeri amaçla kullanılan tarihi kale, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü yıllarda Bihaç Valisi’nin eşi İsabella von Berks’in isteği üzerine romantik bir şatoya dönüştürüldü.
Tarihçi Bahrudin Besirevic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bosna Hersek’te ulusal anıt ilan edilen kalenin ülkenin en heybetli eserlerinden biri olduğuna işaret ederek, “Hem kale hem de kalenin bulunduğu eski şehir Bosna Hersek tarihinin önemli olaylarına tanıklık etti. Her dönem kendisine ait bir iz bıraktı.” dedi.
Günümüzde turizm duraklarından biri olarak görülen kalenin tarihte önemli rol oynadığını aktaran Besirevic, “Önce Osmanlı, arkasından da Avusturya-Macaristan ev sahipliği yaptı buraya. Her biri kendi içerisinde sayısız hikaye barındırıyor. Şehirden ilk kez 1286’da bahsediliyor. Burası dönemin merkezi gibiydi.” diye konuştu.
Osmanlı döneminde askeri amaçla kullanıldı
Besirevic, kalenin, Osmanlı döneminde askeri anlamda çok önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, “Eski şehir 300 yıl Besirevic ailesinin yönetiminde kaldı. Yani benim atalarımın.” dedi.
Bihac Valisi Lothar von Berks’in gelişiyle şehrin askeri kullanımdan günlük yerleşime geçtiğini belirten Besirevic, kalenin de Bihaç Valisi’nin eşi İsabella von Berks’in isteği üzerine romantik bir şatoya dönüştürüldüğünü anlattı.
Besirevic, her yıl belirli zamanlarda restorasyon çalışmalarının yapıldığını söyleyerek, kale ve kentin tam anlamıyla onarılması için daha büyük yatırımların yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Kalenin bulunduğu alanda kitap tanıtımı ve konserler gibi faaliyetlerin düzenlendiğini aktaran Besirevic, “Yaz aylarında buraya binlerce insan geliyor. Bosna Hersek’in en gözde turizm duraklarından biri burası.” diye konuştu.
Besirevic, bu eski şehrin çok sayıda ünlü kişiliği ağırladığını ifade ederek, “Burası sayısız aşka, yolculuğa, insana ev sahipliği yapmış bir yer. Bizler de bu hikayelerle büyüdük. Burası çocukluğumuzun bir parçası.” dedi.
AA