White cake with colorful heart
Bir canlının dünyaya gelerek hayata merhaba deme serüvenine doğum denir. Ve bu doğum serüveni bir merasim ile taçlandırılır. Her kültürde olduğu gibi Balkanlarda da doğumlar bir kutlama ile başlar. Bebek mevlidi ismiyle bilinen bu kutlama doğumdan bir hafta sonra düzenlenir.
Meryem Murat Yazdı…
Annenin hastaneden çıkması ve biraz kendini toparlaması sonrasında, aile büyükleri ve yakınların bir araya gelmesiyle “akıtma” ismiyle bilinen tören başlamış olur.
Akıtma: Balkan yöresine ait bir hamur türüdür. İçinde un, ılık su, tuz, süt, yumurta mevcuttur. Sıvı bir hamurdan oluşan akıtma, yağda kızartılarak bal ve ya pekmez ile servis edilir. Doğum yapmış annenin hastaneden çıktığı gece, bebeği görme ve tebrik etmek maksadıyla gelen misafirlere ikram edilir. “akıtma” ismiyle bilinen bu yöresel lezzeti hazırlayıp getirme görevi ise anneanneye aittir ve bu esnada anneannenin yeni doğan bebek için aldığı hediyeler süslenmiş kutular içinde dizilir ve misafirlerin görmesi için salonda sergilenir.
Balkanlarda da son derece yaygın bir gelenek olan bebek mevlidi sırasında, törene katılan misafirlere; akıtma, büryan, açma, salata, zeytin, sarma ve ayran ikram edilir. Ortaya ise “petulisa, (krepe benzeyen hamur işi) çenka pitesi” (mısır böreği) ve meşhur “konak tatlısı” ile yöresel içeceğimiz olan “strumka” sunulur.
Akıtma ismiyle bilinen gecenin son bulması ardından kutlama işlemi tamamlanmış sayılmaz. Tam aksine evde düzenlenen kutlamanın ardından daha büyük bir organizasyonla düğün salonunda “ülelık” ismiyle bilinen ikinci bir tören tertiplenir.
Bu tören evde düzenlenen geceden daha kalabalıktır. Salonun girişinde babaanne, anneanne, teyze, hala gibi yakınlar gelen davetlileri karşılar. Anne bebeği ile birlikte yatakta uzanıp, gelen davetlilerin tebrik mesajlarını almaya başlar. Gelen herkes çocuğa adet gereğince para verir. Hatta paralar ya annenin omuzuna ya da bebeğin yastığına takılır.
Bu büyük mevlut, Kur’an tilaveti ile başlar. Ardından hoca hanımın sohbeti ve ilahileri ile devam eder. Bebeğin annesi hamilelik sırasında çocuğu için hatim indirmişse, o gece hatim duası da yapılır. En sonunda gelen davetlilere yemek ikram edilir. Yemek esnasında bebeğin annesi kalkıp yöresel kıyafet giyer ve masaları dolaşıp davetlilere yakından ilgi gösterir. Mevlidi hatırlatacak küçük armağanlar da dağıtılır. Gecenin sona ermesiyle birlikte bebek evine götürülür ve “sağlık kontrolleri” haricinde 40 gün boyunca evden çıkılmaz. Aynı hafta içinde bebeğe isim takılır. Bu işi yapması için mahallenin imamı ve ya bilindik bir hoca eve davet edilir. Hoca efendi önce kıbleye döner, ardından bebeğin kulağına ezan okur ve evdekilerin de eşlik etmesiyle salavat getirilir. Böylece bebeğin ismi konulmuş olur. Bebeğin babası hoca efendiye teşekkür etmek maksadıyla önceden hazırlanmış hediyeleri taktim eder.
İslam ülkelerinde olduğu gibi Balkanlarda da “akîka kurbanı” mevcuttur. Akîka, İslam’a göre, yeni doğan bebek için kesilmesi müstehab olan kurbana verilen addır. Yeni doğan bebeğin başındaki ilk saçlarından bir tutam kesilir ve Allah’a şükretmek için kurban kesilir. Erkek çocuklar adına iki, kız çocukları adına bir kurban kesilir.
Kimileri ise erkek çocuğun sünnet merasimini de bu yedi gün içinde gerçekleştirir. Sünnet mevzubahis olduğunda bebek mevlidinden çok daha büyük bir organizasyonla kutlanır.
Hülasa dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Balkanlarda da bebek mevlidi bir sevinç abidesidir. Bu maksatla bebek mevlidi, insanların doğum sevincini sevdikleriyle paylaşmasına ve tüm yakınlarının bebek için bir arada dua etmesini sağlamaya imkân tanıyan, son derece yaygın bir gelenektir. Bebek mevlidi düzenlemenin dini açıdan herhangi bir zorunluluğu olmasa da, Balkanlarda kültürel bir miras olarak varlığını sürdürmektedir.