Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nün katkılarıyla dün akşam Bushi Otel’de gerçekleşen ‘‘Ana Vatan’dan Anne Vatana’’ isimli konferansta ana konuşmacı olarak Yıldırım Ağanoğlu katıldı.
Şahin Amit / TİMEBALKAN
Katılımın yoğun olduğu konferansa T.C. Üsküp Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Bünyamin Kutlu, T.C. Üsküp Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşaviri Hakan Özçelik, TİKA Üsküp Kordinatörü Teoman Tiryaki, Çayır Belediyesi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Süleyman Baki, MATTO Başkanı Eyüp Kahveci, Uluslarası Vizyon Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fadıl Hoca, Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Kocayusufoğlu, akademisyenler ve diğer davetliler katıldı.
Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mehmet Samsakçı ise sayın Yıldırım Ağanoğlu’nun çok hoş ve güzel bir üslup ile genelde arşiv belgelerine dayanarak muazzam eserler ortaya çıkaran değerli bir yazar olduğunu belirtti.
Samsakçı, “Bu anlamda, bu akşamki sohbette Üsküp’ün medeniyetimiz, gönlümüzdeki yerini anlatacak ama aynı zamanda da özellikle 1950-1955 yılları arasında artan göç olgusunun bu şehire, bu vatana, buranın insanlarına ve buradan göçüp giden insanlara neler yaşattığını, neler hissetirdiğini hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldik” diyerek, yazar Yıldırım Ağanoğlu’nun özgeçmişi hakkında da kısa bir bilgi verdi.
‘Üsküp Türkçe’yi İstanbul’dan önce öğrendi’
Yıldırım Ağanoğlu ise, annesinin Üsküp doğumlu olması ve genç yaşta doğduğu vatanından ana vatan Türkiye’ye göç etmesi sebebiyle bu konuyu ele aldığını ifade etti. Annesinin doğduğu Üsküp’e ilk kez 1981 yılında geldiğini anlatan Ağanoğlu, “İlk kez 1981 yılında Üsküp’e geldiğimizde ben 13 yaşındaydım ve o günden beri gerek akrabalarımız, gerek burada yaptığımız araştırmalar ve kitap çalışmalarımız, konferanslarımız, hep Üsküp’ü, Makedonya’yı ve daha büyük bir özelde Rumeli’yi, Türk halkına unutulan bu toprağımızı tekrar hatırlatmak ve burada bizim için önemi tartışılmaz olan soydaşlarımız olan Türklerin yanısıra akraba topluluk olarak gördüğümüz Arnavut ve Boşnakların da önemini vurgulamak istedik.” şeklinde konuştu.
Üsküp’ün İstanbul’un fethinden 61 yıl önce fethedildiğine vurgu yapan Ağanoğlu, “Şöyle bir gerçek var ki Üsküp 520 yıla yakın bir süre Osmanlı idaresinde kalırken, İstanbul ise 469 yıl Osmanlı Devleti idaresi altında kalabildi ve Üsküp Türkçe’yi de İstanbul’dan önce öğrenmişti. İşte Üsküp’ün Türklüğünü, Müslümanlığını ve bizim için nasıl bir değer ifade ettiğini gösteren apaçık bir delil” diyerek Üsküp’ün Türk Dünyasındaki önemine dikkat çekti.