Arnavutluk’ta faaliyet gösteren Alsar Kültür, Eğitim ve İnsani Yardım Vakfı tarafından yaptığı açıklamayla ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemesine sert tepki gösterdi.
Alsar’dan yapılan açıklamada 1915’teki olaylar hakkında sözün siyasetçilere değil tarihçilere ait olduğu belirtildi.
1915 olaylarının uzun zamandır Türkiye ile jeopolitik oyunda kullanılan siyasi bir araca dönüştürüldüğü kaydedilen açıklamada, “Döngüsel olarak, her yıl dönem-dönem, temelde Türkiye’nin kabul etmediği ve hiçbir şekilde kabul etmesine dair bir sebebi olmayan, terimler kullanılıyor, aynı gerginlik ve tartışmalar yaratılıyor.Siyasetçilerin kendilerine ait olmayan bir alana girmeleri, hiçbir doğru tarihsel yargıya hizmet etmez, tarihçilere ait bir tanım, siyasetçileri alakadar etmez.” denildi.
Osmanlı topraklarında yaşanan insanlık trajedilerinin bir tanımını vermek için uluslararası savaşlar ile ilgili bilinen en iyi tarihçilerden biri olan Amerikalı Justin Mc Carthy’nin ALSAR VAKFI tarafından Arnavutça olarak yayınlanan “Ölüm ve Tehcir” adlı kitabına atıfta bulunulan açıklamada, “Mc Carthy bu olayları iki farklı yönüyle ele alıyor. Ermenilerin kayıplarının yanı sıra aynı zamanda Ermenilerin Doğu Anadolu’daki barbarlıklarından da söz ediyor. Onun analizi, Müslümanların can kaybına ışık tutarak soykırım unsurunu ortadan kaldırıyor, aynı derecede büyük ama asla eşit değerde değil. Tarihçi, “Ermeniler gibi Müslümanlar da şok edici sayılarda açlıktan ve hastalıktan katledildi veya öldü” diye belirtiyor; Soykırım niteliği taşımayan, ancak savaş sonuçları olarak her iki tarafın kayıplarını dile getiriyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Türkiye’deki Ermeni Patriği Şahak Maşalyan’ın geçtiğimiz günlerde 1915 olaylarının siyasi bir araç olarak kullanıldığı nitelemesinin “çok şey söyleyen bir tepki” değerlendirilmesi yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla anan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,” konunun Türkiye aleyhine siyasallaşmasına karşı çıkıyor.
Türkiye uzun zamandır Ermenistan tarafından bir yanıt almaksızın 1915 olaylarını araştırmak için bir tarihçiler komisyonu kurulmasını talep ediyor. Bu arada McCarthy, bir tarihçi olarak, Ermenistan’ın Osmanlı açık arşivlerinin aksine arşivleri açmayı reddettiğini söylüyor.
Joe Biden, geçen yüzyılın başındaki olaylar için “soykırım” kelimesini kullanmaya karar veren ilk Amerikan başkanı oldu ve öncüllerinin görevdeki geleneklerini açıklamalarında saklı tuttu. Bu kesinlikle iki NATO ortağı arasındaki ilişkileri geliştirmeye hiç yardımcı olmayan bir açıklamadır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü cevbında, “Terör ve düşmanlıktan başka bir şey üretmeyen radikal Ermeni lobilerinin zihniyetiyle hareket etmek tarihi bir hatadır” diyerek ABD Başkanı’nı düzeltmeye davet etti. Açıklamasını düzelterek bölgesel barışa hizmet edecek adil bir duruş sürdürmesinin yerinde olacağı vurgulandı.
Türkiye akademik tarih görüşünden korkmuyor. Türkiye, Ermenilerin bir asırdan fazla bir süre önce yaşanan insani kayıplarının siyasi kullanımını kabul etmiyor ve kabul etmeyecek! Bu konuyu siyasetçilerin değil tarihçilerin konuşmasını gerektirir!
1915’teki talihsiz olayların siyasi kullanımı barışa hizmet etmiyor, yararlı değil, fayda getirmiyor! Bu olaylar “soykırım” olarak adlandırılacak kriterleri karşılamıyor, soykırım eylemi değil! Söz tarihçilere aittir!”