İlk Türkçe Boşnakça sözlük ‘makbul-i arif’ yeniden basılarak Bosna-Hersek Tuzla Belediyesine hediye edildi

Boşnak alim Muhammed Hevai Uskufi’nin 1631’de kaleme aldığı ve ilk Türkçe-Boşnakça sözlük olarak kabul edilen ‘Makbul-i Arif’ İstanbul Tuzla Belediyesi tarafından yeniden basılarak Bosna-Hersek Tuzla Belediyesine hediye edildi.

1992 yılından kurulan iki Tuzla kardeşliği, İstanbul Tuzla Belediyesi ile Bosna-Hersek Tuzla Belediyesi arasında gönül köprüleri kurdu. Bu kapsamda 2017 yılında Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü’nün destekleriyle eğitim, ekonomi ve kültür alanındaki ilişkileri kuvvetlendirerek, ‘Eğitimde İş birliği’ ve İlk Osmanlıca-Türkçe-Boşnakça Sözlük Basım Protokolü” imzalandı. Yapılan anlaşma çerçevesinde Boşnak alim Muhammed Hevai Uskufi’nin 1631 yılında kaleme aldığı ve ilk Türkçe-Boşnakça sözlük olarak kabul edilen Makbul-i Arif (Potur Şahidi). Tuzla Belediyesi tarafından yeniden basılarak Bosna-Hersek Tuzla Belediyesine hediye edildi.

“SÖZLÜK, BİR MİLLETİN HAFIZASI, YANİ KENDİSİ”

Dilin ve sözlüğün önemini vurgulayan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Varlık, mevcudiyet ve kimlik; hatta özgürlük ve bağımsızlık anlamına gelen ‘Sözlük’ ile ilgili, üstat Cemil Meriç, şunları söylüyor, ‘Sözlük, bir milletin hafızası, yani kendisi; heyecanıyla, hassasiyetiyle, şuuruyla. Sözlüğe uzanan el namusa uzanmıştır’ Cemil Meriç’in bu düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu, egemen güçlerin, baskı altına aldıkları toplumların önde dilleri üzerinde tahrifata gittiklerinden anlayabiliyoruz. Hakikaten de tarih boyunca hep böyle olmuştur. Sözlüğün, yani dilin önemli bir kimlik aracı olduğunun bilincinde olan kesimler, öncelikle dili ve kültürü yok etme, yok sayma eylemine girişmişlerdir. Çünkü dil demek, söz hakkı demektir. Konuşmak, anlamak, öğrenmek ve bilmek demektir. Özetle tepeden tırnağa var olmak demektir” dedi.

“BU SÖZLÜK BOŞNAKÇANIN DERİN TARİHİNE VE GEÇMİŞİNE IŞIK TUTUYOR”

Yazıcı sözlerine şu şeklide devam etti:

“Şu an elinizde tutmuş olduğunuzu bu sözlük de aslında bir var olmanın yansımasıdır. Balkanların en eski dillerinden biri olan Boşnakçanın var olduğunun, etkin bir biçimde konuşulduğunun ve günümüz dünyasının yaşayan dillerinden biri olarak öne çıktığının bir yansımasıdır. Ünlü Boşnak şair ve kültür adamı Muhammed-i Hevai-yi Üsküfi’nin 1631 yılında hazırlamış olduğu bu nitelikli sözlük, Boşnakçanın derin ve tarihi geçmişine de ışık tutuyor. Her ne kadar çeşitli çevreler Boşnakçayı uluslararası arenada görmezden gelse de, 386 yıl önce hazırlanmış olan bu sözlük sayesinde Boşnak dili, varlığını adeta bütün Balkanlara ve bütün dünyaya haykırıyor. Sıradan bir sözlükten ziyade edebi bir eser olarak da dikkat çeken ve manzume tarzıyla hazırlanmış olan bu ürün, ünlü gezginimiz Evliya Çelebi’nin Seyahatname ’sinde de geçmektedir. Sadece bu bile sözlüğün tarihi geçmişini anlamak bakımından önemlidir” diye konuştu.

“TÜRKİYE VE BOSNA-HERSEK HER DAİM KARDEŞLİK ÜLKÜSÜ ALTINDA BİR ARADA KALACAK”

Türkiye ve Bosna-Hersek’in kardeşlik ülküsü altında her daim bir arada kalacağını belirten Yazıcı, “Dilin insanlar arasında, sözlüklerin ise toplumlar arasında bir köprü görevi gördüğü herkesçe malumdur. Bu sebeple saygın bir iletişim aracı olan dil ve sözlük de büyük önem arz etmektedir. Yüz yıllarca Osmanlı hâkimiyeti altında yaşamış olan Bosnalılar, bu gerçeği en yakından yaşayarak görmüşlerdir.  O dönem Bosnalılar dil ve kültür anlamında en verimli dönemlerini geçirmişlerdir. Arapça, Osmanlıca ve Boşnakça eseler ortaya koymuşlardır. Bu da bütün Türk ve İslam dünyasıyla bir köprü kurulmasını sağlamıştır. Ancak bölgedeki bazı siyasi gelişmeler sebebiyle, sonraki yıllarda Bosnalıların Türk ve İslam dünyasıyla bağları zayıflamış ve buna bağlı olarak bu dil ve kültür köprüsü yara almıştır. Bugüne bakıldığında ise Bosnalıların ve Boşnakçanın en somut şekilde, bir kültür mirası olarak varlığını sürdürdüğünü görüyoruz. Kendi dilleri ve kültürleri uğruna dimdik ayakta duran Bosnalılarla birlikte Türkiye de kardeşlerinin yanında yer almaktadır. İşte bu sözlük bu dik duruşun ve kültür varlığının bir örneği olarak sizlere sunulmuştur. Biz inanıyoruz ki, bugün olduğu gibi yarın da Türkiye ile Bosna-Hersek her daim kardeşlik ülküsü altında bir arada kalacak. Türkiye ile Boşnakça iki ayrı yürek gibi yan yana çarpmaya devam edecektir. Biz de Tuzla Belediyesi olarak, kardeş Tuzla’yı bütün kalbimizle selamlıyor ve bu sözlüğün kimlik ve varlık adına atılmış bir adım olarak kabul edilmesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.

“BAĞIMIZ DA GELENEĞİMİZ DE DOĞAL”

Desteklerinden dolayı Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcıya Teşekkür eden Bosna-Hersek Tuzla Belediye Başkanı, Jasmin İmamoviç, iki kardeş belediyenin aynı ismi taşıdığını ifade ederek şunları söyledi:

“Dost ülke Türkiye’deki Tuzla ve Bosna-Hersek’teki Tuzla. İşbirliğimizden çok memnunum. Biz sadece ortak isimlerle bağlı değiliz, her iki ülkenin uzun zaman süren ve geleneksel hale gelen dostlukları üzerinden bağlıyız. Dost ülke Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayıp sayısı çok olan Boşnaklar üzerinden de bağlıyız. Uzun yıllar, yani asırlar süren dostluğumuz doğal bir şey, yani bağımız da geleneğimiz de doğal.”

“BOŞNAKÇA-TÜRKÇE SÖZLÜĞÜ, DOSTLUĞUMUZUN ÖZEL BİR SEMBOLÜDÜR”

1 Mart, Bosna- Hersek’in bağımsızlık günü olduğunu ifade eden Jasmin İmamoviç, “Dost ülke Türkiye’deki arkadaşlarımız, dostlarımızın da kutlayacağımız Bağımsızlık Günü’nü dört gözle beklemelerine çok sevindim. Destekleri bizim için çok önemlidir. Bosna-Hersek’in Bağımsızlık Günü’nde dostluğumuzdan birkaç kelimeyle bahsedebildiğim için de özellikle çok memnunum. Kardeş Tuzla ve bizim Tuzla’nın ortakça yürüttüğü 1631 yılında yazılan Boşnakça-Türkçe Sözlüğü Projesi dostluğumuzun özel bir sembolüdür. Muhamed Hevai Uskufi, bir Tuzlalı bir Boşnak olarak Türkiye’de ikamet edip çalışmıştır. Sonrasında ise memleketine dönmüştür. Kendisi Boşnakça-Türkçe Sözlüğünü yazmıştır. Avrupa’daki en eski Güney Slav dillerinde Ştokavian Lehçesiyle yazılan sözlükten bahsediyoruz burada. Sözlükteki giriş bölümünde şöyle de bir cümle koymuştur; ‘Boşnakça dilinde bir sözlük yazmaya karar verdim.’ Bu değerli kitabın basımlarından birini Bosna-Hersek ve Tuzla vatandaşlarına hediye ettikleri için İstanbul Tuzla halkına minnettarım. Bu sözlük milletlerimiz ve iki devletimizin geleneksel ve uzun zaman süren dostluğunun sembolüdür. Bahsettiğimiz konu Bosna- Hersek’in bugünkü durumuyla da ilgilidir. Bugünlerde Bosna-Hersek’te, yani aramızda Boşnakça’nın var olmasını yok sayanlar bulunmakta, fakat bizim de Boşnakça’nın olmasını gösteren çok iyi kanıtımız var, o da Boşnakça-Türkçe Sözlüğüdür” dedi.

“BU SÖZLÜK BOSNA-HERSEK’İ VE GELENEK, GÖRENELERİMİZİ YOK SAYANLARA İYİ BİR CEVAPTIR”

Bosna-Hersek Tuzla Belediye Başkanı, Jasmin İmamoviç, iki ülke arasında devam eden dostluğun çok önemli olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:

“Tabii ki, bu sözlük Bosna-Hersek’i ve gelenek göreneğimizi yok sayanlara iyi bir cevaptır. Bu dostluk bizim için çok önemlidir. Eminim ki beraber ileride yapacağımız çok projemiz olacak. Bu fırsatı da Dr. Şadi Beyi Bosna-Hersek Tuzla’ya davet etmek için kullanmak istiyorum. Ziyaret esnasında da basın mensuplarına şöyle bir bilgi notu ileteceğiz. Tuzla’da Tuzla Belediye Başkanı ile Tuzla Belediye Başkanı buluşacak. İlginç bir durum olacak eminim” diye konuştu.

“OKULLAR ARASI ULUSLARARASI KARDEŞ OKUL AĞI”

İki kardeş şehir arasında yapılan ‘Eğitimde İş birliği’ protokolü kapsamında 22 okul arasında uluslararası kardeş okul ağı kuruldu. Seçilen okullarda ikinci dil olarak Türkçe dersi seçildi ve öğretildi. Bosna-Hersek Tuzla’da yabancı ikinci dil olarak Türkçeyi seçen okullarda kullanılmak üzere eğitim malzemesi yardım yapıldı. İki kardeş şehir arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için Üniversiteler, Sanayici ve İş adamları ile İstanbul Tuzla Belediyesi bünyesinde ulus ötesi iş birliği toplantıları yapıldı.

DHA

Read Previous

Sırbistan’ın yeni teknik direktörü Dragan Stojkovic oldu

Read Next

K. Makedonya özgürlük endeksinde ilerleme gösterdi