Domruköy’de dün sabah ezanını okuyan, camide tek başına namaz kıldıktan sonra evine gitmekte olan köy imamı polisler tarafından durduruldu.
Sabah ezanından sonra kısa sürede Domruköy’e giden polislerin, imamı durdurarak kendisinden kimlik ve belge istedikleri öğrenildi.
Belgeyi gösteren imama polislerin, “Ezanı hoparlörden okumanın yasak olduğunu bilmiyor musun?” diyerek bundan sonra ezanı hoparlörden okumamasını söyledikleri belirtildi.
“ŞİKAYET VAR” DENİLDİ
Kaynaklara göre, köy imamının yaşadığı olayı öğrenen Domruköy Mütevelli Heyeti konu hakkında Rodop Milletvekili İlhan Ahmet’i bilgilendirdi.
Ardından önce Sirkeli Karakolunu arayan, sonra da Rodop Emniyet Müdürü ile görüşme gerçekleştiren milletvekili, yetkililere ezanın durdurulma sebebini sordu.
Milletvekili İlhan Ahmet Millet gazetesine yaptığı açıklamada, “Rodop Emniyet Müdürü, kendisine ezanın durdurma gerekçesi olarak ezanın hoparlörden okunmasından Domruköylü bir soydaşın rahatsız olduğu bundan dolayı şikayette bulunduğunu” ifade ettiğini aktardı.
Milletvekili, emniyet müdürüne bakanlık kararının camilerde ezanı tamamen yasaklanmasına yönelik değil, belirlenen tarihe kadar hoparlörden kısık sesle okunmasına yönelik olduğunu aktarmasıyla sorun giderildi.
Yapılan girişim sonucu Domruköy’de ezan tekrar hoparlörden kısık sesle okunmaya başlandı.
Ancak, bu durum Domruköylü soydaşların kafasında soru işareti oluşturdu.
RODOP İLİNDE SİNSİ OYUNLAR DEVAM MI EDİYOR?
Rodop ilinde bazı camilere ve imamlara yönelik sinsi oyunların oynanması, “Azınlığı bölme hamleleri devam mı ediyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Yaptığımız araştırmada bölge insanından edindiğimiz bilgiler, Yunan devletinin atadığı Gümülcine Müftü Naibi Cihat Halil’in, Şapçı Hamidiye Camii’nde ve Gümülcine Harmanlık Camii’nde görev yapan din görevlilerini halkın görüşünü, düşüncesini umursamadan görevden almak için oynadığı sinsi oyunun benzerini Domruköy’de de oynamak istediği yönündedir.
Dayatılan naib koronavirüsü fırsat bilip evde kalan halkı hiçe sayarak, danışmadan ve rızalarını almadan cemaatin seçtiği din görevlilerini görevden alarak başkalarını atamasının benzerini Domruköy’de de mi yapmak istiyor?” sorusu sorulmaya başlandı.
TAYİNLİNİN İSTEMEDİĞİ İMAMLARA POLİS BASKISI
Bilgilere göre, Domruköy’de sabah ezanı sonrası köy imamı evine giderken polisler tarafından durduruldu, kimlik belge sorularak denetlendi. Benzer durum daha önce Şapçı Camii’nde ve Harmanlık Camii’nde de yaşanması Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun kafasında soru işaretleri oluşturdu.
Şapçı’da ve Harmanlık’ta ezan okuyan din görevlilerine polislerin, “Gümülcine Müftülüğü’nden belgeniz yok” diyerek 150€ para cezası kestiği öğrenildi.
Rodop ilinde bu üç cami ve din görevlilerine yönelik oynanan oyunlar, yapılan hamleler Batı Trakya Türk Azınlık toplumunda büyük huzursuzluğa ve tepkilere neden oldu.
İskeçe’de Yunan devletinin atadığı/dayattığı ve Türk Azınlığın kabul etmediği Müftü Naibi, Yunanca yazılı açıklama yaparak bakanlık kararnamesinde yer almadığı halde (Hristiyanlara saygısızlık olmasın diye) ezanın kısık sesle hoparlörden okunabileceğini belirtirken, Gümülcine Atanmış Müftü Naibi Cihat Halil, Yunan devleti ve bakanlık kararına istinaden, “Camilerimizden ezan ve sala seslerinin hoparlörle dışarıya yayılması bakanlık kararı ile yasaklanmıştır. Dolayısıyla ne beş vakit ezan ne de cenaze için sala okunacaktır…” şeklinde kafa karıştırıcı ve yasaklayıcı açıklamalarda bulunmaları azınlığa yönelik oynanan oyunlar konusunda tartışmalara neden oldu.
Azınlık toplumunda şu değerlendirmeler ön plana çıktı:
-“Böyle bir dönemde Avrupa’da ezan hükümetler tarafından moral olsun diye teşvik edilirken, Yunanistan’da hükümet ezanı yasaklamaya çalışıyor. Türk ve İslam düşmanları Batı Trakya’da ezanı tamamen susturmak için bahane arıyor, fırsat kolluyorlar. İçimizden bazıları da buna alet olmaktadırlar.”
-“Ezanımızdan ne istiyorlar? Ezanın hoparlörden tam veya kısık sesle okunmasının koronavirüse ne gibi bir etkisi olabilir ki, böyle bir yasaklamaya gidilmek isteniyor? Ezan sesi hoparlörden kısılması koronavirüsü mü azaltacak ki, yasaklanmak isteniyor?”
Bazı akla ziyan açıklamalarda ezanın megafonlardan kısık sesle okunması ile Paskalya döneminde “Hıristiyanlara saygısızlık olmasın” bahanesi ortaya konmaktadır. Bu açıklama soydaşlar arasında şu sorunun sorulmasına sebep olmuştur:
-“Bundan önceki yıllarda Paskalya dönemlerinde ezanların normal bir sesle okunmasıyla Hıristiyanlara saygısızlık mı edilmiştir. Dinimizin sembolü olan ezanın megafonlardan normal bir şekilde okunmasıyla yıllardır beraber yaşayan vatandaşlar arasında nasıl bir saygısızlık unsuru olabileceğini kim izah edebilir?”
-“Yapılanların virüs, akıl ve mantık ile ilgisi yoktur. Bunun bilimsel, toplumsal ve dini bir dayanağı da yoktur. Demek ki tek sebep, Müslüman Türk Azınlığın varlığına ve İslam’ın sembolü ve varlığının göstergesi olan ezana tahammül etmeyen ırkçı zihniyetin baskılarıdır.”
-“Hükümet aşırı sağcıların baskısıyla koronayı fırsat bilerek Müslüman Türk Azınlığın değerleri üzerinden baskılarını artırarak onu sindirmeye çalışıyor.”
Kaynak: Miiletgazetesi.gr