Çako: Tünelin sonunda ışık görünmeye başlıyor

TİMEBALKAN Haber Sitesi kapsamında yayın hayatına giren Dosya Balkan Programı’na konuk olan Makedonya Cumhuriyeti Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet eski Bakanı ve Makedonya Güvenlik Konseyi Üyesi Furkan Çako, Makedonya Milli Güvenlik Konseyi, Makedonya’nın AB ve NATO üyeliği süreci, Türkiye – Makedonya ilişkileri ve Makedonya’daki Türk siyasetiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Makedonya Milli Güvenlik Konseyi’ndeki tek Türk ve en genç üye olan Dış Yatırımlardan Sorumlu Devler eski Bakanı Furkan Çako, Cumhurbaşkanlığının Anayasal hakkı uyarınca oluşturulduğu en üst düzey güvenlik yapısını oluşturan bir kurul olduğunu söyledi. Makedonya’daki Milli Güvenlik Kurulu’nun görevinin, diğer ülkelerdeki Milli Güvenlik Kurulu olarak geçen kurullar gibi, başta Milli Güvenlik ile ilgili olmak üzere, bu alanları kapsayan İç ve Dış Güvenlik ile Savunma konularında değerlendirme, danışma ve kordinasyon işlevini görmek olduğunu ifade eden Çako, “Başkanlığını Cumhurbaşkanımız Sayın Gjorge İvanov’un yaptığı ve toplam 9 üyeden oluşan Makedonya’nın Milli Güvenlik Kurulu’nun  diğer üylerini: Meclis Başkanı, Başbakan, Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanları resen yani görevleri gereği oluşturmaktalar ve kurulda yer almaktadırlar. Bunların haricinde ayrıca dışardan da atamalı olarak görev alan 3 kişi oluşturmaktadır” dedi.

“Uluslararası toplumun bu konu üzerrinde ciddi durduğunu hatırlamakta yarar var”

İsim sorunu ışığında Makedonya’nınAB ve NATO geleceği için değerlendirmelerde bulunan Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet eski Bakanı ve Makedonya Güvenlik Konseyi Üyesi Furkan Çako, Makedonya’nın başta NATO olmak üzere, Avrupa Birliği  ve diğer Avrupa-Atlantik olarak adlandırabileceğimiz uluslararsı kuruluşlara üyeliği konusunun Makedonya için yeni bir gelişme olmadığını belirtti. İktidara gelen tüm hükümetlerin programlarında Avrupa-Atlantik kurumlarına üyelik konusunun her zaman öncelik olduğunu belirten Çako, “Bu doğrultuda gözardı edilmemesi gerek en önemli faktörlerden biri de, ülkemizde Uluslararsı Toplum olarak adlandırmığımız büyük devletlerin de konu üzerinde ciddi anlamda durdukları gerçeğini hatırlatmakta yarar var” ifadelerini kullandı.

“Tünelin sonunda ışık görünmeye başlıyor”

NATO ve AB üyeliği önündeki en büyük engelin komşumuz Yunanistan’ın ülkemizin ismi nedeniyle uyguladığı veto politikasını olduğunu hatırlatan Furkan Çako, “Bu doğrultuda, bu konunun aşılması için, Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda devam eden müzakerelerimiz var. Bunun özellikle yeni hükümet döneminde sürekli gündemde tutulduğuna şahit olmaktayız” dedi. Yunanistan ve Makedonya’da gerçekleşen protestoların bu noktadan sonra çok fazla bir önem teşkil etmeyeceklerini söyleyen Çako, “Tabii burada bizim açımızdan bakıldığında en önemli hususun ülkenin isminden ziyade, Makedonların milli kimlikleri ile ilgili bir kaygıyı ortadan kaldıracak olan bir çözüm oluşturmak bu anlamda adım atmak oluşturmaktadır. Olaylara tabii bu açıdan baktığımızda ve tüm bu dinamikleri değerlendirdiğimizde Makedonya’nın özellikle NATO ve daha sonra Avrupa Birliği ile ilgili geleceği için mecazi anlamda söylemek gerekirse ‘Tünelin sonunda ışık görünmeye başlıyor’ gibi bir değerlendirme yapabileceğimizi düşünmekteyim” şeklinde konuştu.

“İki ülke arasındaki ilişkilerin samimi ancak bir o kadar da rasyonel ve realiteye dayalı devam edeceğini bekleyebiliriz”

Dosya Balkan Programı’nda Cüneyt Davut’un sorularını yanıtlayan Milli Güvenlik Konseyi üyesi Furkan Çako, Türkiye – Makedonya ilişkileri hakkında da konuştu. Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev aldığı süreçte iki ülke arasındaki mükemmel ilişkilerin birçok vechesine şahit olduğunun altını çizen Çako, “Gerek Makedonya tarafı olarak gerçekleştirdiğimiz ziyaret ve faaliyetlerde, gerekse Türkiye tarafı olarak ülkemize yönelik gerçekleşen ziyaret ve faaliyetlerde, ilişkilerimizi ekonomiden – sağlığa, eğitimden – kültüre, tüm alanlarda iki dost ve kardeş ülkeye yakışan bir şekilde, özellikle de Stratejik Ortak noktasına yakısır bir biçimde geliştiğine şahit olduk. Dolayısıyla bu açından baktığımızda, biliyorsunuz, biz de bu anlmda bu ilişkilerin gelişmesine nacizane bir şekilde yetkimiz kapsamında katkı sunmaya gayret ettik” ifadelerini kullandı.

Makedonya’da hangi hükümetin iktidarda olduğuğu farketmeksizin, Türkiyenin bugüne kadarki detseklerinin Makedonya tarafından farkında olduğunu düşünmekteyim diyen Çako, “Her iki ülke arasındaki ilşkileri değerlendirdiğimizde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da samimi ancak bir o kadar da rasyonel ve realiteye dayalı devam edeceğini bekleyebiliriz” dedi. Başbakan Zoran Zaev’in yakın bir zamanda Ankar’ya bir ziyaret gerçekleştireceğini belirten Furkan Çako, “Başbakan Zaev’in de, bu hususların farkında olarak başta kendisinin de daha önce vurgulamış olduğu FETÖ konusu olmak üzere, ikili ilişkilerde gündem oluşturan birçok konuyu değerlendireceklerini düşünmekteyim” şeklinde konuştu.

“Türk Siyasi Partilerinin ivedilikle tedaviye ihtiyaç duyulduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır”

Programda Makedonya’daki Türk siyasetiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet eski Bakanı Furkan Çako, “Benim gerek Türk Demokrarik Partisi olsun, Türk Hareket Partisi olsun gerekse de Türk Milli Birlik Hareketi Genel Başkanlarıyla ve yönetim kademelerindeki diğer arkadaşlarla olsun, yapmış olduğumuz görüşmelerdeki izlenimim Türk Siyasi Partilerinin ivedilikle tedaviye ihtiyaç duyulduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır” dedi. Bulunduğu görev ve yetki doğrultusunda bu konuda çok fazla ve derinlemesine  yorum yapma veya bu konuda bir görüş belirtme noktasında olmadığını  belirten Çako, “Kaldı ki, Diplomasi ve Siyaset Bilimi okumuş biri olmama rağmen, bu hususları açıklamakta lügatımın yetersiz kalacağını düşünmekteyim! Çünkü, biliyorsunuz, Makedonyadaki Türk Siyasetini yorumlamak, bu konuda bir değerlendirme yapmak için aslında konuları TIP lügatı ile açıklamakta fayda var!” ifadelereni kullandı.

Türk partilerindeki başkan değişikliklerini bir siyasi kırılma meselesi olarak yorumlamadığını ifade eden Furkan Çako, “Kanaatimce sözkonusu değişiklikler, siyasetin doğal ve olması gereken süreçlerini gösrtermekteler. Bu konuda olgunluk gösteren siyasi parti Başkanaarını da aslında tebrik etmek gerek! Bunun aksini sadece bu konuda doyumsuzluğa sahip olan, Akl-ı Nakıs kişilerin savunabileceğini de vurgulamak isterim” dedi. Makedonya’daki Türk Siyasi kurumları ve temsilcilerinin daha güçlü ve yetkili olabilmeleri için, aslında herşeyden önce teşkilatlarında zihni reformlar uygulamaları gerektiğini dile getiren Çako, “Bu işler sadece demagoji ve dedikodu yapanlarla yürümez. Tam aksine, bu açıdan bakıldığında ülkedeki mevcut siyasi gelişmeler ve gündemi de içine katarak, buna göre sadece sosyal medya üzerinden deklaratif değil somut olarak faaliyet ve görüşmeler yapılmasının daha yararlı olacağını düşünmekteyim” şeklinde konuştu.

 

Read Previous

Saraybosna’daki Markale katliamı kurbanları unutulmadı

Read Next

Akaryakıtta yeni fiyatlar

8 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *