Yunanistan’ın adalar provokasyonu

Yunanistan, Ege Denizi’nde Lozan ve Paris Antlaşmaları ile kurulan dengeleri bozdu. Silahlandırılmaması gereken adaları uluslararası hukuku çiğneyerek kışlaya çevirdi. Yunanistan’ın adalar provokasyonunu derledik…

Egedeki Adaların statüsü uluslararası hukukla belirlendi. Buna rağmen Türkiye ile Yunanistan arasında krizlere sebep oldu. Son birkaç yıl içinde de adeta birer cephaneliğe dönüştü.

Adalar yeniden siyasetin gündemine oturdu.

Ege Adaları On iki adayı da içine alıyor.

Adaların Yunanistan’a devir süreci

1912’de Osmanlı Devletine geri verilmek şartıyla önce İtalya’ya devredildi, 1923’teki Lozan Antlaşmasında silahsız tutulmaları hükme bağlandı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında bu kez de Yunanistan’a verildi.

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, “Türkiye’nin o günkü koşullarda da gücü ne yazık ki İkinci Dünya Savaşı sonrasında burada ortaya çıkıp da 1 kavga verip bunlar benim diyebilecek noktada değildi yazıktır ama gerçek bu. Bugünkü Türkiye değil, Türkiye keşke olabilseydi.” değerlendirmesinde bulundu.

Adaların Yunanistan’a devrinde aynı şart yine geçerliydi. Ege adaları silahsız kalacaktı. Bu durum Paris Antlaşmasıyla da garanti altına alındı.

Yunanistan 1950’den itibaren adaları silahlandırma çalışmalarına başladı

1950’den itibaren Yunanistan adaları silahlandırma çalışmalarına başladı. Yunanistan bu silahlandırmayı ya inkar etti ya da gerçeklikten uzak gerekçelere dayandırdı.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zuhal Mert Uzuner konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs sonrası Türkiye’nin adalara da çıkartma yapabileceği söylemi ortaya çıktı. Ve bu bağlam üzerinden ilerleyerek Yunanistan, kendisini savunmaya çalıştığını söylüyor. Türkiye şu ana kadar hani herhangi bir adaya karşı bir saldırı falan yapmış değil. En yakında bildiğimiz örnek kardaktır. Eee Kardak’ta Yunan komandoları çıktığı için Türkiye diğer kayalığa çıkmıştır. Yani durduk yerde Türkiye bir şey yapmadı.”

“ABD, Türkiye’de istediğini yapamayınca Yunanistan’a yöneldi”

2021 yılında silahlanma hız kazandı. Çünkü Yunanistan artık yalnız değildi. Türkiye’nin en büyük müttefiklerinden Amerika, Ege adalarına silah konuşlandırmaya başladı. Böylelikle Yunanistan’da bulunan Amerikan askeri üslerinin sayısı 10’a yaklaştı.

SETA  Araştırmacısı Prof. Dr. Yücel Acer, “Türkiye artık hani eskisinden farklı olarak başka ülkelerin politik araçları olmaktan ziyade kendi ulusal çıkarları ve güvenliği için bağımsız politikalar izlemeye çalışan ve bunu da önemli oranda bu gerçekleştirebilen bir ülke. Öyle olunca amerika birleşik devletleri eskisinden farklı olarak türkiye’de istediği askeri faaliyetleri ya da üstleri gerçekleştiremeyeceğini farkında sanki bana Yunanistan bunun bir alternatifiymiş gibi düşünülüyor diye görüyorum ben.” dedi.

Dedeağaç askeri üsse dönüştü

2021’de Yunanistan ilk kez NATO’nun “Defender Europe 21” tatbikatına dahil edildi.

Dedeağaç’a 1800’den fazla Amerikan zırhlısı ve 20 binden fazla asker çıkarması yapıldı.

Türkiye’den BM’ye mektup

Yaşanan gelişmeler ışığında Türkiye, konuyu uluslararası arenaya taşıdı.

Ankara, Ekim ayında, yaşanan ağır ihlali anlatan bir mektubu Birleşmiş Milletler’e gönderdi.

Mevlüt Çavuşoğlu şu açıklamayı yapmıştı:

“Yunanistan buraları bu antlaşmaları ihlal ediyor dolayısıyla Yunanistan bundan vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılır. Çünkü şartı ihlal ediyorsunuz.”

İki ülke arasındaki gerilim Miçotakis’in Amerikan Senatosunda yaptığı konuşmayla iyice arttı.

Erdoğan: Artık benim için Miçotakis diye birisi yok

Ankara’nın tepkisi en üst perdeden geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı:

“Geçen hafta bir Amerika seyahati oldu ve Senato’da Türkiye’nin aleyhine gerekiyorsa bu konuşmaları yaptığı gibi ‘F16’ları sakın ha Türkiye’ye vermeyin’ demek suretiyle Amerika’ya bu şekilde adeta telkinlerde bulundu. Şimdi biz bu yıl stratejik konsey toplantısı yapacaktık. Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisi ile de böyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün kimlerle görüşecekse kimlere nerede nasıl üsler kurduracaksa buyursun kurdursun. “

Miçotakis destek arayışında

Türkiye tepki gösterdi. Miçotakis’in uluslararası arenada destek arayışları ise devam etti.

Yücel Acer, “Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nde Yunanistan Başbakanı Miçotakis bunu bu hukuki yaklaşımı Türkiye’nin adalara karşı bir saldırganlığı olarak gündeme getirdi ve diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerin desteğini talep etti. Şimdi Yunanistan’ın politikalarında bu unsur çok ön plana çıkar. Yani Türkiye’yi tırnak içinde ‘hukuksuz’ bir ülke olarak gösterip. Bunun üstünden Türkiye’ye karşı 1 cephe oluşturmaya çalışma yaklaşımı da var. Yunanistan’ın uzun süredir takip ettiği bir yaklaşım bu.” şeklinde konuştu.

NATO müttefikleri karşı karşıya

Hem Yunanistan hem Türkiye hem de Amerika NATO üyesi… Bu da durumu daha karmaşık hale getirdi.

Doç. Dr. Zuhal Mert Uzuner, “NATO Türkiye’siz aslında son derece zayıf bir birlik haline gelir. Yani adı olan ama içi olmayan bir şey haline gelebilir. Artı ABD bunu ister mi? Yani bu çok önemli bir konu. Biliyorsunuz Türkiye’nin tepkileri üzerine gene ABD’den bu kongrede yapılan konuşma sonrası açıklama geldi. Ve o açıklamada evet Yunanistan kritik bir ortağımız. Ama Türkiye’de çok önemli bir ortağımız dediler.” ifadelerini konuştu.

Yunanistan’ın iç siyasetindeyse durum biraz farklı.

Türkiye uluslararası hukuktan doğan hakları sebebiyle Yunan kamuoyu için korku unsuru.

“Üslerden kurtulmak uzun vadede Yunanistan için kolay olmayacaktır”

Silahlanma Yunan kamuoyunda tek alternatif olarak görülüyor. Ancak bu yaklaşım uzun vadede bir soruna dönüşebilir.

Prof. Dr. Yücel Acer’in açıklamaları şu şekilde: 

“Yunanistan’ın bu dönemde Amerika’ya bu kadar kucak açtığı bir dönemde hani bir nevi neredeyse şartsız hani istediğiniz yere askeri üs açabilirsiniz gibi bir hani bir noktaya gelmiş olması. Kaldı ki askeri üs. Açılmasına izin verilmesi bir ülke için gerçekten ciddi bir sorundur. Çünkü uzun vadede ciddi bir sorundur. Bugün araştırdığınız askeri üslerden nasıl kurtulacağınızı yarın kara kara düşünmemiz gerekebilir. Çünkü yani kapatsanız bir türlü kapatmanız, bir türlü gibi bir noktaya gelirsiniz.”

Yunan ekonomisi zor durumda…

Silahlara ödenmesi planlanan 16 milyar euro ile daha da zor durumda kalabilir.

SETA Araştımacısı Prof. Dr. Yücel Acer konuya ilişkin değerlendirmede bulundu:

“Yunanistan’ın elindeki kaynakları nereye yönlendirdiğini meselesi, Yunanistan’ın ekonomik geleceği açısından çok önemli. Burada elindeki mevcut kaynakları askeri malzeme alımından ziyade tabiki yatırıma aktarması beklenir ama Yunanistanın tabi. Bunu bir nevi Amerika’nın gücüyle çözmeye çalışması Yunanistan’ın sorunu çözdüğü anlamına gelmiyor. Şu anlamda gelmiyor çünkü yani bunun bir maliyeti olacaktır Yunanistan’a uzun vadede. Çünkü Amerika’nın öncelikli öncelikleri kendi çıkarları olacaktır.” 

trthaber

Read Previous

Türkiye Kadın Voleybol Takımı, Milletler Ligi’nde bugün Bulgaristan’la karşılaşacak

Read Next

Roma-Priştine uçuşunda sahte bomba ihbarı