Yunanistan’daki tarihi camiler müze olarak kullanılıyor

Osmanlı döneminden kalan Türk-İslam mimarisine ait çok sayıda cami yapılış amaçlarından uzak bir şekilde, çoğunlukla müze ve sergi salonu olarak hizmet veriyor.

Yunanistan’da, Osmanlı döneminden bugüne kadar ayakta kalmayı başaranTürk-İslam mimarisine ait çok sayıda cami, çoğunlukla müze ve sergi salonuolarak kullanılıyor.

Zaman içinde Osmanlı’ya ait pek çok tarihi yapının gerek doğal afetlerle gerek insan eliyle yıkıldığı ülkede, ayakta kalan Osmanlı eseri birçok cami çoğunlukla müze ve sergi salonu olarak hizmet verirken, bazı camiler ise kaderine terk edilmiş durumda bulunuyor.

İbadete açık resmi camisi bulunmayan başkent Atina’da, en eski cami olan Fethiye Camisi’nin geçen hafta biten restorasyonunun ardından sanat galerisi olarak kullanılacağının açıklanması, ibadete kapalı camilerin kullanım şekillerini bir kez daha gündeme getirdi.

Yunanistan’da, Türk-İslam mimarisine ait yaklaşık 10 bin eser ve eser kalıntısı bulunduğu tahmin ediliyor. Halen ayakta olan onlarca caminin birçoğu ibadete kapalı.

Bunların arasında yer alan bazı camiler farklı amaçlarla kullanılırken, kimileri ise kiliseye çevrildi. Ülkede Osmanlı döneminden kalma çok sayıda eski yapı da adalet sarayı, vilayet konağı gibi hizmet binalarına dönüştürülmüş durumda.

Atina’nın en eski camisi olarak kabul edilen Fethiye Camisi ise kentin Osmanlı idaresinden ayrılmasının ardından fırından depoya kadar birçok farklı amaçla kullanıldı. Kentin simgesi Akropolis’in eteklerinde, arkeolojik bölge içindeki Roma Agorası’nda yer alan camide 2010 yılına kadar tarihi eserler depolandı. Camide daha sonra restorasyon çalışmaları başlatıldı.

Fethiye Camisi’nin birkaç yüz metre ilerisindeki Cizderiye Camisi’nin restorasyonu ise devam ediyor. Kentin turistik yerlerinden Monastiraki Meydanı’nda bulunan cami, ziyaretçilerine seramik müzesi olarak hizmet veriyordu.

İLK MECLİS, ŞİMDİ KÜLTÜR MERKEZİ

Öte yandan, Selanik, Drama, Kastoria, Eğriboz, Kavala, Dimetoka, Koniça ve Serez bölgelerinin yanı sıra başta Rodos ve Midilli adaları olmak üzere, bazı Ege adalarında da Osmanlı mimarisine ait olup bakımsızlıktan harabeye dönüşen çok sayıda cami, türbe, köprü ve hamam gibi tarihi eser kalıntıları bulunuyor.

Başta Selanik’teki Yeni Cami ve Alaca İmaret Camisi olmak üzere ayakta kalanlar ise yine müze ve sergi salonu olarak kullanılıyor.

Yunanistan’ın ilk başkenti Nafplio’da bir süre meclis olarak hizmet veren, günümüzde ise kültür merkezi olan Ağapaşa Camisi’nin yanı sıra Vuleftiko Camisi ise sinema ve konferans salonuna çevrilmiş durumda.

Yanya, Girit ve Larisa gibi birçok önemli Yunan şehrindeki camiler de aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor. Rodos’taki Sultan Mustafa Camisi de nikah törenlerine ev sahipliği yapıyor.
Soydaş nüfusun yaşadığı Batı Trakya ve 12 adalar dışında ibadete açık resmi cami bulunmayan Yunanistan’ın diğer bölgelerinde yaşayan Müslümanlar, ibadetlerini apartmanların bodrum katları ve dernek merkezi gibi kendi imkanlarıyla kurdukları mekanlarda yapmak zorunda kalıyor.

On yıllar süren tartışmalardan sonra Atina’da inşaatına devam edilen ilk resmi caminin açılış tarihi ise halen belirsizliğini koruyor. Nisan ayında beklenen açılışın, üç ertelemenin ardından yıl sonuna kaldığı ifade edildi.

Dünya Bülteni

Read Previous

Arnavutluk’taki Batı Balkan liderleri toplantısı

Read Next

Kosova’da tatilcileri taşıyan otobüs tamamen yandı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *