Yunanistan giderek aşırı sağa doğru kayıyor

Yunanistan giderek aşırı sağa doğru kayıyor. Toplumda aşırı sağcı ideoloji ve değerler yükselişe geçmiş durumda. ABD menşeli Pew Araştırma Şirketi’nin Avrupa genelinde 2015-2017 yıllarında yaptığı araştırma, ülkenin sağduyulu kesimleri açısından kaygı verici nitelikte sonuçlar içeriyor.

Avrupa’nın 34 ülkesinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen araştırmanın Yunanistan’a ilişkin sonuçları ise şöyle:

– Yunan toplumunun yüzde 89’u kendi medeniyetini diğer medeniyetlerden daha üstün ve önemli buluyor.

– Toplumun yüzde 76’sı Ortodoks Hristiyanlık inancının Yunan medeniyetinin ana direğini teşkil ettiği inancında. Bu kesime göre sadece Ortodoks Hristiyan inancına sahip olan bireyler gerçek anlamda Yunanistan vatandaşı olabilir.

– Yunan toplumunun yüzde 74’ü Yunan olma özelliğini kan bağı ile özdeşleştiriyor. Bu anlayışa göre Yunanistan vatandaşları arasında ‘kan bağı’ şarttır. Sonuç olarak Yunanistan toplumunun geniş kesimlerine göre ‘Helen olmak’ için ‘Helen’ anne ve babalardan, Yunanistan topraklarında ya da Yunanistan ile tarihi ilişkiler içerisinde olan topraklarda doğmak gerekiyor.

– Araştırmasına göre Yunan toplumunun yüzde 92’si tanrıya inanırken, bir Müslümanı aile bireyi olarak kabul etmeye hazır olanların oranı yüzde 31, bir Yahudi’yi ailesine kabul etmeye hazır olanların oranı ise yüzde 35 olarak yansıyor.

DEMOKRAT KESİM ENDİŞELİ

Yunanistan’da demokratik çizgide yayın yapmaya gayret eden medya kuruluşları ile hümanist değerlere bağlı siyasi hareketler ve sivil toplum örgütleri, bu araştırmanın sonuçlarını ‘endişe verici’ olarak niteledi. Demokrat basın ekonomik kriz yıllarında vatandaşların aşırı sağa kayan hareketlere sığındığını ve bu durumunun tüm demokratik oluşumlar ve ülke için çok büyük bir sorun teşkil ettiğini, özellikle hükümetlerin bu konuda çok geç olmadan acil önlemler alması gerektiğini vurguladı.

DAHA DEMOKRATİK ANAYASA BEKLENTİSİ

Uzmanlara göre son araştırmanın sonuçları ışığında ülkede anayasa değişikliğinin önemi daha net bir şekilde görülüyor. İktidarın büyük ortağının başlattığı ve gündemi işgal etmeye başlayan anayasa reformu için diyalog çağrısı da buna dayandırılıyor. Çipras, Avrupa Parlamentosu seçimleri, yerel seçimler ve parlamento seçimlerine az bir süre kala, elindeki tüm kozları oynayarak anayasaya daha demokratik ve liberal bir kimlik kazandırma atağında. Bu bağlamda laiklik ilkesinin oluşturulacak yeni anayasada olması ülkenin aşırı sağa kaymaya başladığı bir ortamda ayrı önem arz ediyor.

ÇİPRAS GÜNDEM DEĞİŞTİRMEYE Mİ ÇALIŞIYOR?

Bazı muhalefet partileri ise Çipras’ın bu adımını “gündem değiştirmeye çalışmak” şeklinde yorumlasa da Çipras, partisi SYRIZA’nın genel kurulunda yaptığı konuşmada, Ortodoks Kilisesi ve devlet arasındaki ilişkilerin belirlenmesine ilişkin Anayasa değişikliği planlarını anlattı. Vatandaşların daha fazla demokratikleşme yoluyla siyasal sisteme yeniden güvenmelerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Çipras, “Ülkenin yeni bir sayfa açtığı bir dönemde, daha radikal daha ezber bozan adımlar atmanın zamanı.” diye konuştu.

Çipras, Anayasa reformuna ilişkin 2016 yazından bu yana kurulan ulusal komite aracılığıyla bu konudaki teklif ve fikirlerin değerlendirildiğini belirterek “Sanıyorum, devlet, siyaset dünyası, vatandaşlar, kilise ve inananlar da bu ilişkilerin rasyonelleşmesini kabul edecek gerekli mantık ve hassasiyete ulaştıran bir olgunluğa erişmişlerdir.” ifadelerini kullandı.

KİLİSENİN DEVLETTEKİ ROLÜ ve DEVLETİN DİNİ TARAFSIZLIĞI

Kilise ve devlet ilişkilerinde yeni bir döneme geçilmesi için geniş çaplı bir uzlaşının bulunduğunu söyleyen Çipras, “Gerek kilise gerek devletin rollerini belirleyecek yeni bir çerçeve arzu ediyoruz. Yunan devletinin dini tarafsızlığının Anayasa içinde net bir şekilde belirlenmesinin zamanı geldi.” değerlendirmesinde bulundu.

Çipras, Ortodoks Kilisesi’nin de bunu uygun bulacağını, Anayasa’nın modernleşmesi ve liberalleşmesi için bunun önemli bir adım teşkil edeceğini kaydederek “Biz bu diyaloğa bu anlayışla yaklaşıyoruz ki zaten karşılıklı saygı içinde bulunduğumuz Başpiskopos İeronimos da bu konuda hemfikirdir.” şeklinde konuştu.

Daha önce de birçok kez gündeme gelen bu tartışma kapsamında, defalarca siyasi krizlere neden olan Ortodoksluğun devletin resmi dini olarak kalıp kalmayacağı tartışılıyor. Anayasa reformu çerçevesinde din işlerinin yanı sıra demokratik sistemin iyileştirilmesi ve hükümet üyelerinin dokunulmazlıkları gibi konular da ele alınıyor.

YUNANİSTAN’IN “YENİ SAĞI” SYRIZA MI?

Ülkenin radikal sol ideolojinin temsilcisi olan SYRİZA’nın iktidarda olduğu dönemde aşırı sağa kayması da dikkat çekiyor ve uzmanlarınca araştırma konusu olmaya devam ediyor. Zira 2013’ten beri iktidar radikal sol fraksyonlardan oluşan SYRİZA’nın elinde. Tabii bu tür araştırmalarda dikkatleri çekecek çarpıcı sonuçlardan biri de radikal sol SYRİZA’nın yine radikal sağ parti olan ANEL ile koalisyon hükümeti kurmuş olmasıdır.

Bu durumda öne çıkan ve acilen cevaplanmayı gerektiren sorulardan biri şu: Yunanistan’ı aşırı sağa kaydıran aşırı sol mudur?

Bu soru çoğuna garip gelebilir, ama son yıllarda SYRİZA’nın solculuğuna yönelik çok sert eleştiriler yapılmakta ve hatta bu konuda kitaplar yazılmaktadır.  Profesör Yorgos Kontoyorgis’in “Yeni Sağ olarak Siriza Solu” (“Η Συριζαία Αριστερά ως Νέα Δεξιά – Το συντηρητικό ιδιώνυμο της Αριστεράς”) isimli kitabı bu anlamda öne çıkmaktadır. Konuya ilişkin çarpıcı tesptler ortaya konan kitapta SYRİZA’nın sol anlayışı gelinen nokta açısından “Yeni Sağ” olarak nitelendirilmektedir.

Önümüzdeki süreç Yunanistan siyaseti açısından zor bir süreç olacağı açık ve Yunan toplumu da bu süreçten etkilenmeye devam edecektir. Yeni araştırmalar bakalım neler ortaya koyacak.

 

 

milletgazetesi.gr

Read Previous

Kosova Cumhurbaşkanı ile Sırbistan Başbakanı bir araya geldi

Read Next

Parker uydusu Güneş’e en yakın insan yapımı nesne oldu

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *