Türk dizileri Bosna Hersek’te Türkiye sevgisini artırıyor

Dünyanın birçok ülkesinde ilgiyle izlenen Türk dizileri, Balkan ülkesi Bosna Hersek’te de Türkiye’ye, Türk kültürüne ve Türkçeye ilginin artmasını sağlıyor.

Ülke çapında yayın yapan neredeyse tüm kanallarda karşılaşılabilen Türk dizileri, bazılarında Türkçe öğrenme isteğini ortaya çıkarırken, bazılarında ise Türkiye’ye dair güzel anılarını tazeliyor.

7’den 70’e her yaş grubundan izleyicilerin yakından takip ettiği Türk dizileri, genel olarak Türkiye sevdasının artmasına da vesile olurken, Türk kültürünü ve geleneklerini de Bosnalıların evine taşıyor.

“Öyle Bir Geçer Zaman Ki”, “Kınalı Kar”, “Yaralı Kuşlar”, “Kuzey-Güney”, “Elif”, “Dila Hanım” ve “Bütün Çocuklarım” dizilerinin yanınlandığı OBN televizyon kanalı, ülkede Türk dizilerinin yoğun olarak yayınlandığı kanallardan biri olarak ön plana çıkıyor.

OBN Halkla İlişkiler Müdürü Sasa Martic, Türk dizilerinin yeni bölümlerinin yayınlandığı saatlerde kanalın reyting rekorları kırdığını belirterek, tüm Avrupa’da Türk dizilerinin yayınlandığı televizyon kanalları arasında reytingi en yüksek olan kanal olduklarını dile getirdi.

Dizi seçimlerini Bosna halkının nabzına göre yaptıklarını aktaran Martic, yakın geçmişte başından acı olaylar geçen Bosnalıların belki de bu nedenle acıklı dizileri daha çok sevdiğini ifade etti.

Martic, zaman zaman çekimleri süren Türk dizilerinin setlerini de ziyaret ettiklerini ve oyuncularla röportajlar yaptıklarını belirterek, “Türk oyuncular da Bosna Hersek’i ve Bosna Hersek halkını çok seviyor. Aslında bu karşılıklı bir sevgi.” ifadelerini kullandı.

Diziler sayesinde Türkçeye merak sardı

Saraybosnalı üniversite öğrencisi Benjamin Hadzihasanovic de yaklaşık altı yıldır yoğun bir şekilde izlediği Türk dizileri sayesinde Türkçe öğrendi.

Dilini geliştirmek için bu yıl Yunus Emre Enstitüsünün kurslarına da katılan Hadzihasanovic, “Daha önce hiç Türkçe bilmiyordum. Diziler sayesinde bu dili öğrendim.” dedi.

Türkiye ile herhangi bir bağı olmamasına rağmen Türk dizilerini çok sevdiğini ve zamanla dizilerde konuşulan basit şeyleri anlamaya başladığını söyleyen Hadzihasanovic, “Özellikle dilbilgisi noktasında kendimi geliştirmek için Türkçe kurslarına başladım.” diye konuştu.

Hadzihasanovic, Türk dizilerinin günlük yaşantısını da etkilemeye başladığını belirterek, “Mesela, arkadaşlarımla dışarı çıktığım zaman Türk çayı içiyorum.” dedi.

Diziler sayesinde Türkiye’yi de çok sevdiğini dile getiren Hadzihasanovic, bir gün Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini kaydetti.

Türk dizileri Türkiye’deki anılarını taze tutuyor

Türk dizilerini yakından takip eden Saraybosnalı Dzemila Bucan ise Bosna’da savaşın sürdüğü 1990’lı yıllarda üç sene Türkiye’de kaldığını anlatarak, Türk dizileri sayesinde Türkiye’de geçirdiği günleri de sürekli hatırladığını söyledi.

Günlük hayatında da Türk çayının önemli bi yer edindiğine dikkati çeken Bucan, “Türkiye’de yaşadığım dönemde biraz Türkçe öğrenmiştim ama daha sonra konuşmadığım için unuttum. Diziler sayesinde hem unuttuğum dili hatırlıyorum, hem de Türk kültüründen uzak kalmıyorum.” ifadesini kullandı.

Bucan, şiddet içeren dizileri izlemeyi sevmediğini belirterek, “Daha çok Türklerin gelenek ve göreneklerinin anlatıldığı dizilere odaklanıyoruz. Mesela Türk kadınlarının gündüzleri toplanıp çay ve ikramlıklar eşliğinde yaptıkları sohbetlerin bende ayrı bir tadı var.” diye konuştu.

“Türk dizileri okulların öğretemediklerini öğretiyor”

Bosna Hersek’te uzun yıllardır yayınlanan Türk dizileri, kaçınılmaz bir şekilde ülke kamuoyunu da etkiliyor. Kimi aileler yeni doğan çocuklarına dizi karakterlerinin isimlerini verirken, bazıları ise dizi karakterlerinin yaşam tarzlarını kendi hayatlarında uygulamaya çalışıyor.

“Diriliş Ertuğrul” ve “Payitaht Abdülhamid” gibi tarihi dizilerle o döneme ve o dönemde yaşamış kişilere dair fikir sahibi de olan dizi izleyicileri, eski Türk ve İslam geleneklerini de bu vesileyle öğreniyor.

Saraybosna Üniversitesi Felsefe Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Dizdarevic, dizilerin toplum üzerinde önemli bir etkisi olduğunu vurgulayarak, dizilerin doğru bir şekilde algılanmasının toplumun gelişimine büyük katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Suç eğilimini artıran dizilerin de varlığına işaret eden Dizdarevic, “Diğer yandan büyüklere saygılı olmayı, kötü alışkanlıkların verdiği zararları öğreten diziler var. Kanımca Türki dizileri okulların öğretemediklerini öğretiyor, gençlerin bunu benimsemesini sağlıyor.” dedi.

Dizdarevic, toplumun iyiliği için yapıcı ve sağlıklı dizilerin sayısının artması gerektiğini sözlerine ekledi.

 

AA

Read Previous

Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin kaçak göçmenlere ateş açtığı iddia edildi

Read Next

Türk Kızılay Bosna Hersek’teki göçmenlere yardım gönderdi

20,557 Comments